1982 Ankara doğumluyum. 2006 Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunuyum. 2008 yılında TUS (Tıpta Uzmanlık Sınavı ) ta derece ile kazandığım Akdeniz Üniversitesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi ABD da, uzmanlık eğitimimi 2012 yılında tamamladım. Mecburi hizmetimi Diyarbakır Çocuk Hastanesinde tamamladım. Ardından İstanbul Şişli Hamidiye Etfal Eğitim Araştırma hastanesinde bir yıl süreyle çalıştım.
Çocuk ve gençlerin ruhsal ve sosyal gelişimlerinin sağlıklı şekilde sürdürülmesi konusunda farkındalık ve bu konuya verilen önem giderek artmaktadır. Çocuk ve gençlerin gelişim süreçlerindeki yaşadıkları zorluklarda, ruhsal sorunlarda ve aile ilişkilerinde yaşadıkları güçlüklerde, bireyleri ve aileleri içine katan bütüncül bir yaklaşımla desteklenmesi önem taşımaktadır.
Çocuk – Ergen ve Erişkin ruh sağlığını kapsamlı bir bütüncül yaklaşımla ele almayı amaçladığım bebek, çocuk, ergen, erişkin ve ailelere yönelik psikiyatrik değerlendirme, psikolojik değerlendirme, danışmanlık, psikoterapi ve tedavi hizmetlerine NİŞANTAŞI / İstanbul’daki muayenehanemde devam etmekteyim. Ayrıca BAŞAKŞEHİR ve BAKIRKÖY’de de danışmanlık hizmetlerimiz vardır.
Özellikle küçük çocuklara aileye yeni bir bebeğin katılacağı haberini vermek aileleri endişelendirmektedir. Çoğunlukla annenin karnının büyümesi beklenmekte ve bu süreç geciktirilmektedir.
Günümüzde ‘otizm’ tanısı konan vakalara 1970’li yıllarda “çocukluk çağı şizofrenisi” tanısı konulmaktaydı.
Kekemelik, konuşmada istemsiz olarak seslerin veya hecelerin uzatılması, tekrarlanması veya takılınılması neticesinde konuşmanın akıcılığının bozulması anlamına gelmektedir.
Asperger sendromu, adını Avusturyalı çocuk doktoru Hans Asperger den almaktadır. Doktor, ‘sözel iletişim becerileri eksik, fiziksel açıdan sakar, yaşıtlarıyla empati kuramayan çocukları tanımlamak için ‘Asperger Sendromu’ kavramını kullanmıştır.
Çocuklarda tırnak yeme davranışına sıklıkla rastlanılmaktadır. Tırnak yeme davranışı, psikopatolojik noktaya geldiğinde başka psikopatolojik rahatsızlıkların belirtileri de görülebilmektedir.
Çocuklara cinsel eğitim verilirken eğitimin içeriği çocuğa/ergene cinsiyet ve üreme üzerine bilgilendirme yaparak başlanabilir.
Benlik saygısı; bireyin gerçek benliği ile ideal benliği arasındaki fark azaldıkça kendisine duyduğu saygı, olumlu duygularda da artış söz konusu olur.
Çocukların ve yetişkinlerin ölüm hakkındaki düşünme biçimleri farklıdır. Ölüm kavramı, geri dönüşü olmayan sonu, tüm canlıların bir gün öleceği gerçeğini içerisinde barındırmaktadır
Tikler, kas kasılması sonucunda oluşan tekrarlayıcı, ani, hızlı ve ritmik olmayan motor hareketlerdir. Tikler, çok kısa sürmektedir.
Çocukluk çağında meydana gelen zihinsel engellilik durumları ise; zihinsel gelişim bozukluğunun belirtisidir.
İki uçlu bozukluk, maniden depresyona kadar uzanan ruh halindeki aşırı değişiklikler olarak tanımlanmaktadır.
Ergenlik döneminin birey üzerinde yarattığı fizyolojik, hormonel değişimler beraberinde bireyin psikolojisinde de olumsuz durumların yaşanmasına neden olabilmektedir.
Herhangi bir fizyolojik sorun olmamasına karşın, haftada en az İKİ gece tekrarlayan şekilde gece idrar kaçırma sorun olarak kabul edilir.
Çok uzun zamanlar psikiyatri çevreleri çocuklarda depresyonun görülmediğini öne sürse de son 30 yıllık çalışmalar bu konuda hem fikirdir.
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu aşırı hareketlilik, dikkat sorunları ve istekleri erteleyememe belirtileriyle ortaya çıkan bir psikiyatrik bozukluktur.
Sünnet için en uygun dönem 2 HAFTA ile 2 YAŞ arası dönemdir. Erkek çocuklarda 3-6 yaş döneminde yapılan sünnetin psikolojik olarak bazı olumsuzluklara yol açabilir.
Ayrılma anksiyetesi bozukluğu; çocuğun, evden, ebeveynlerinden veya bağlandığı kişilerden ayrılma durumu yaşadığında...
Bebeklik ve erken çocukluk döneminin özellikleri ileriki yaşam için belirleyici etkiye sahip olması açısından çocuk-ergen psikiyatristleri, psikologlar bu döneme daha fazla yoğunlaşmaktadırlar.
Uyku bozukluğu, özellikle depresyon gibi duygudurum bozukluklarının temel belirtileri arasında yer alır.
Çocuk istismarı yalnızca ruh sağlığı uzmanlarını, çocuk-ergen psikiyatristlerini değil toplumun bütününü ilgilendiren ve bu konuda bireylerin duyarlı olmasını gerektiren konular arasındadır.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu, tedavi edilmediği zaman çocuğun eğitim ve sosyal, aile yaşantısını aşırı derecede olumsuz etkilemektedir.
Erken dönemde görülen, intihar riski taşıyan bir bozukluk olan çökkünlük yani depresyon, çocuk/ergenlerde farklı semptomlar ile ortaya çıkmaktadır.
Sınav kaygısı, “sınav öncesinde öğrenilen bilginin sınav esnasında etkili biçimde kullanılmasına engel olan, başarının düşmesine yol açan yoğun kaygı” olarak tanımlanır.
Her çocuk, farklı kişilik özelliklerine, genetik özelliklere, aile yapısına ve farklı sosyal çevrelere sahip olduğundan dolayı televizyondan farklı şekilde etkilenmektedir.
Uyuşturucu, alkol bağımlılığı gibi internet/ oyun kullanımının aşırı düzeyde gerçekleşiyor olması bu durumun bağımlılık düzeyine geldiğini işaret etmektedir.
Bebekler, yaşamın ilk yılı boyunca duygusal tepkilerinin şiddetini ve süresini engelleme ve azaltma becerisini aşamalı olarak geliştirebilmektedir.
Ergenlikte bir yandan fiziksel gelişimde önemli değişimler yaşanırken; diğer yanda ergenlik, cinsel hayatı olmayan çocukluk dönemiyle cinsel hayatı olan yetişkinlik arasında köprü vazifesi görmektedir.
Ergenlik dönemi, vücudun fizyolojik, hormonel ve psikososyal boyutta önemli değişimlerin yaşandığı bireylerin yaşamında oldukça önemli bir dönemdir.
Ergenlikte, ergen bireyi ve anne babasını en fazla zorlayan noktalardan biri de “kimlik” meselesidir.
Bebeklerin, kişilik ve duygusal gelişimi sosyal ortamlarda hatta büyük oranda ‘aile’ içerisinde gelişmektedir.
Korku yaşamın olağan ve doğal bir parçasıdır. Korku evrimsel sürecimizin bir parçası olup hayatımızın belirli dönemlerinde ortaya çıkması doğaldır.
Mastürbasyon, pek çok çocukta normal gelişim çizgisi içerisinde görülebilen, cinsel, fiziksel, ruhsal gelişime olumsuz bir etkisi olmayan, çocuğun genital bölgesini tekrarlayıcı uyarma davranışıdır.
Evlilik iki kişinin aile kurmak üzere kanunların uygun gördüğü şekilde, ruhen ve bedenen bir ömür boyu sürecek şekilde bir araya gelmesidir.
Özgüven; bireyin kendisine dair olumlu duyguları, algısı ve davranışlarının bütünü olarak ifade edilebilir. Özgüven, sonradan kazanılabilen bir özeliktir.
Ergenlerdeki madde kullanımı yetişkinlerdeki durumdan kısmen farklıdır. Çünkü ergenlerde uyuşturucu kullanımı genellikle “deneme amaçlı, kötüye kullanma” şeklinde olmaktadır.
36 aylık olacak çocuğumu kreşe başlatacağız. Su ana kadar kendisine bakıcı baktı. Uyum sürecini en kısa sürede atlatmak için neler yapabiliriz?
Çocuklarda 2 yaş ile birlikte “utanma duygusu”nun ilk belirtileri ortaya çıkmaya başlar.
Çiftlerin evliliklerini sonlandırması beraberinde hem onlar için hem de çocukları için birçok sorunun yaşanmasına neden olmaktadır. Boşanma sonrası çocuk ile anne babanın etkileşim ve iletişiminin nasıl olacağı oldukça önemli bir konudur.
Okul olgunluğu, çocuğun sosyal, psikolojik, bilişsel ve fiziksel anlamda okula gitmeye hazır olması anlamına gelmektedir.
Okul yaşamının başlamasıyla çocuk için yeni ve çok farklı bir dönem başlar. İlkokula başlayan çocuklarda büyüme süreci önceki gelişimsel dönemlere oranla yavaşlamaktadır.
Obsesif kompulsif bozukluğu (OKB) anlayın. Çocuğunuzun zihninde neler olup bittiğini çözmek bence yapılabilecek en büyük yardımdır.
Selektif mutizm, genel olarak çocukluk çağı kaygı bozukluğu olarak tanımlanabilir. Çekingenlik ve çocuğun konuşmayı tamamen reddetmesinden farklıdır.
Konuşma ve dil gelişimi iletişim ve sosyal hayatın en önemli öğesidir. Kişi iletişim araçları ile kendini ifade eder ve hayatını devam ettirir.
Amerkan Pediatri Derneği 2 yaş altında televizyon ve diğer medya araçları ile son derece kısıtlı maruziyeti önermektedir. Bu günde 15 dakikadan az olmalıdır.
Psikolojik test ve ölçekler kullanılarak kesin tanı konulamaz. Ancak bu test ve ölçekler aracılığıyla bazı sonuçların elde edilmesi kolaylaşmakta ve bu testlerin sonuçlarına dayanarak tedavi planı oluşturulabilmektedir.
Sınav hazırlığı özünde bir bilgi edinme ve bu bilgiyi verilen sürede geri sunma sürecidir. Bu nedenle bilgi edinme ve zaman yönetimi konusunda beceriler kazanmayı gerektirir.
“Öfkesinden saçını başını yoldu” sözünün çoğu zaman öylesine söylendiğini düşünürüz. Ancak durum hiç te öyle değil
Bağımlılık sendromu tanımı ilk kez alkol için yapılmış ve Alkol Bağımlılığı Sendromu (ABS) olarak tanımlanmıştır.
Çocuğunuz bu yaşta babasını uzun süre görmediği için onu bir yabancı gibi görmeye başlar. Çocuğun babaya tekrar güvenli bağlanabilmesi için zaman gereklidir.
Çocuğun tutturmasına, inatlaşmasına neden olan dürtü ve duyguları anlamak önemlidir. Anlaşılmak herkes için bir yumuşamaya ve daha işbirliğine yatkınlaşmaya neden olur.
Altta yatan duygu ve düşünce çıkmaz ise ödüllendirme ve çeşitli motivasyon teknikleri sabırla, aşama aşama uygulanarak tuvaletini yapma deneyimini olumlu hale getirebilir.
İletişimin baş döndürücü hızı hepimizi akıl almaz bir hızda sardı. Akıllı telefonlar gözümüzün önünde sosyal bir devrimin ana aktörleri olmakta.
Çocuğumda Dikkat Eksikliği var öğretmeni fark etti durumu ayrıca hiperaktif sürekli kıpırdıyor, hiç yorulmuyor, çok konuşuyor.
10 yaşındaki oğlumun bir yıldır ortada duran paraları alma sonra cüzdandan alma ve en son marketten çikolata gofret çaldığını öğrendik.
Bu gibi durumlarda başkalarını rahatsız etmemek için yemeği yarıda bırakanlar olduğu gibi, alışverişi yarıda kesip hızla uzaklaşan aileler de olabiliyor
Yaz tatilleri pek çok aile için aile büyüklerini ziyaret için önemli bir fırsat.
Otizm, çocukluğun erken dönemlerinde başlayan sosyal beceri, dil gelişimi ve davranış alanında yeterli ve uygun gelişmeme veya kaybın olduğu süreğen bir nörogelişimsel bozukluktur.
Davranım Bozukluğu; çocukluk çağında sıklıkla rastlanan, bireyin başkalarının temel haklarına saldırdığı, yaşının getirdiği toplumsal değer ve normlara uymadığı
Çocukluk çağında görülen sık görülen ruhsal bozukluklar arasında dışa atım bozuklukları ciddi bir yer işgal etmektedir.
Yeme bozuklukları, genel olarak; yemekle ilgili düşünce ve duygular ile yeme davranışının bireyin işlevselliğini bozduğu...
Kendine zarar verme davranışı, bireyin biliçli olarak ölme isteğinin olmamasına karşın; gerçekleştirdiği eylemlerle kendi bedeninde doku hasarına neden olması, kendi bedenine, kendi vücuduna zarar vermeye yönelik girişimlerde bulunması olarak tanımlanmaktadır.
Çocuğun okula başlamasıyla birlikte hem çocuğun hem de ebeveynlerinin hayatında yeni, zorlu bir süreç başlar. Okul yaşamının başlamasıyla birlikte çocuklarda en çok rastlanan problemlerden biri de Disleksi’dir.
Bir çocuk konuşabildiği halde neden susar? Neden çocuklar evde rahatça konuşabildiği halde okulda ya da başka özgül ortamlarda konuşmazlar?
Fobi türleri arasında özellikle çocuk ve ergenlerde görülme sıklığı daha yüksek olan Sosyal Fobi, bireylerin gündelik yaşamını, okul hayatını oldukça olumsuz etkileyen, bu alanlarda işlevsellik kaybı yaratan bir fobi türüdür.
Travma (Örselenme): Travma, kavramı bireyin ruhsal ve bedensel bütünlüğünü ciddi derecede sarsan, etkileyen, yaralayan, inciten her türlü olay için kullanılmaktadır.
Gece terörü, genellikle 3-12 yaş aralığındaki çocuklarda görülen, kâbusu andıran ama kâbustan çok farklı bir durumdur.
Kekemelik tanımı itibariyle; ses, hece, sözcük tekrarları, uzatmaları, konuşmada duraklama, konuşurken zorluk yaşama, konuşmanın akıcılığında, ritrminde yaşanan bozukluklar olarak tanımlanmaktadır.
Öfke, genellikle engellenme durumunda ortaya çıkan bir tepkidir. Çocuğun öfke duygusunu hangi ortam ve koşullarda sergiliyor olmasında ailenin tuutm ve davranışları da etkili olmaktadır.
Çocuklarda obsesif kompulsif bozukluğun tedavisini birkaç yönden ele almak gerekir. Öncelikle aileye ve çocuğa bu hastalığın uzun süreli olacağı anlatılmalı, iyi takip ve uyum konusunda onlarla anlaşılmalıdır.
Okul, çocukların sosyalleşmesinde aileden sonraki en önemli kurumlardan biridir. Okul korkusu; özellikle okula yeni başlayan çocuklarda sıklıkla rastlanan fobilerden biridir.
Ergenlik döneminde ergen bireyin ebeveynleri, ergenin özerklik ve denetim ile bağımsızlık ve bağlanma ihtiyaçları arasında denge kurmaya çalışır.
Otizm Yelpazesi Bozukluğu, erken çocukluk döneminde başlayan ve hayat boyu devam eden sosyal iletişim ve etkileşimde belirgin eksiklikler, tekrarlayan davranış biçimleri, sınırlı ilgi alanları ve eylemlerle kendini gösteren nörogelişimsel bir bozukluktur.
Bebeklerde beyin gelişimi özellikle hem anne karnında hemde doğumdan sonraki ilk yılda oldukça hızlı bir gelişim göstermektedir.
Kardeş kıskançlığı, çoğunlukla küçük çocuklarda görülse de kimi zaman yetişkinlerde de kardeş kıskançlığına rastlamak mümkündür.
Yalan söyleme hastalığı olarak bilinen Mitomani, psikopatolojik bir bozukluktur. Bu bozukluğu yaşayan kişiler, çeşitli nedenlerden dolayı yalan söyleme ihtiyacı duymaktadırlar.
Çocuklarda “mülkiyet” kavramı gelişmemiştir. Dolayısıyla gördüğü her şeyi kendine ait olduğunu düşünür. Kleptomani yani çalma davranışında bulunan çocuk, hırsızlık yapma amacında değildir.
Ergenlik dönemi yaşamın her alanında değişimleri beraberinde getiren bir dönemdir. Yaşanan değişimler bazen olumlu değişimler olurken bazen de olumsuz değişimler olabilmektedir.
Çocukların hayal dünyaları yetişkinlere oranla oldukça geniştir. Çocuklar, çoğu zaman duygu ve düşüncelerini kelimeler ile ifade etmeyi tercih etmez.
Disiplin; düzenli bir yaşamla eş anlamlıdır. Çocuğun yeterlik, benlik kontrolü ve empati kazanabilmesini sağlayacak öğretim ve bakım anlamında kullanılmaktadır.
Çocuğun, konuşma seslerini çıkarmaya çalışırken bazı sesleri atlaması, sesleri çarpıtması veya seslerin yerine başka sesler koyması Artikülasyon Bozukluğu olarak adlandırılmaktadır.
Çocuklarda Mental Retardasyon, yani halk arasında bilinen adıyla zekâ geriliği, çocuğun bulunduğu yaşa uygun bilişsel düzeyde olmaması anlamına gelmektedir.
Çocuğun aşırı aktif, kontrolsüz ya da korkusuz olması, yetişkinleri ve kuralları hiçe sayması, televizyonda sıklıkla şiddet içeren programlar izlemesi, sürekli şiddet temalı oyunlar oynaması.
Uzmanlar, çocuklarda davranış sorunlarına yol açan faktörlerin genellikle biyolojik etmenler ve psiko-sosyal etmenlerşeklinde ele alındığını ifade etmektedir.
Özel öğrenme güçlüğü çeşitlerinden biri olan Diskalkuli; bireyin herhangi bir zihinsel problemi olmamasına rağmen sayı ve sembolleri kavrama, matematiksel işlemleri gerçekleştirme ve matematiksel problemleri birbiriyle ilişkilendirmede güçlük yaratan özel öğrenme bozukluğudur.
Tourette Sendromu, yani halk arasında bilinen adıyla “Tik”; bireyin, kontrolü dışında ya da çok az kontrolünde yaptığı hareketler ya da çıkardığı seslerdir.
