Yemek yemek anneler ve çocukları en sık karşı karşıya getiren konuların başında geliyor. Her anne çocuğunun sağlıklı beslenmesini, önüne ne konulursa tabak bitene kadar yemesini ister. Hepimizin tahmin ettiği gibi zorlu süreç bu noktada başlar. Anne ve çocuk arasında görülmeyen bir inatlaşma oluşur belirli bir süre devam eden bu inatlaşma sonucu annenin alternatif yollar üretmesi ile son bulur. Bulunan bu alternatif yol çocuğun yemek yemeden daha çok kaçmasına sebep olur yediği yemek türleri, tatları, çeşitleri birer birer azalmaya başlar yaşı ilerledikçe artması beklenen yemek sayısı ters orantı ile birer birer düşer.
Peki yanlışı nerede yapıyoruz?
Yemek Yeme Serüveni Yemek serüveni düşündüğümüz kadar basit bir yolculuk değildir. Yemek yemek önce beynimizde başlar. Yemeği al ve ağzına götür işte bu kadardan oluşan bir yeme komutu değildir elbette. Anne karnından itibaren gelişen duyu sistemlerimiz merkezi sinir sistemimiz tarafından işlemlenir. Merkezi sinir sitemimizde doğru işlemlenen duyularımız anlamlı davranışın açığa çıkmasını sağlar. Yemek yeme aktivitesi sırasında görme, koklama taktil duyularımız devreye girer. İlk olarak görme duyumuzdan başlayalım; Görsel ayırt etme çocuklarda yetişkinlere oranla daha az gelişmiştir. Önüne konulan yemeği görme işlemi ile merkezi sinir sistemimize iletir, ancak iletilen bu görsel fazla karmaşık ise MSS bunu ayırt edemeyecek ve otonom bir cevap oluşturacaktır. “Bunun ne olduğunu bilmiyorum yeme”. İşte duyusal hassasiyetlerin bir tanesi biz farkında olmadan başlamıştır bile. Şimdi de koku duyumuzu inceleyelim; yemek hazırlıyorsunuz alışık olduğunuz kadar baharatla yemeği hazırladınız. Ancak bir sorun var çocuğunuz yemiyor. Her şey sizin için normal gözüküyordu oysa soğanlar yeteri kadar kavrulmuş baharatlar tam kıvamında olmuş yemek misler gibi kokuyor, ee o zaman sorun ne?
Sorun çocuğunuzun alışmadığı koku reseptörleri; evet sizin için hatta çevrenizde ki birçok kişi için gelen kokular normal ancak çocuğunuz için fazla ve yoğun, burnunu kapatarak yemek yemesi beklenemez elbette o zaman açığa çıkan tek bir davranış gözüküyor, yemeği yememek. Son olarak taktil duyumuza geldik Taktil duyu bizim dokunma olarak adlandırabileceğimiz duyumuzdur. Taktil duyu bize dokunduğumuz nesnenin sıcak soğuk katı sıvı yumuşak sert pürüzlü pürüzsüz olduğunun bilgisini verir. Dokunma sadece elimizle olmaz bütün vücudumuzda hatta ağız içi ile hissederiz. Yeni nesil pandeminin etkisi ile adlandırılan asfalt çocuklarında maalesef duyu sistemleri eski dönem çocuklarına oranla çok daha az gelişir. Toprağa basamazlar çimlere dokunamazlar çamurla kumla oynayamazlar, dışarı çıkarken ayakkabılarını giyerler ve eve geldiklerinde direkt olarak parkeye temas ederler. Çocukların dokunacağı keşfedeceği nesneler çevreden azaldıkça taktil duyusu gelişemez. Meyvelere dokunamaz, pütürlü yiyecekleri yiyemez, bazen sadece sıvı ile bazen sadece katı ile beslenir. Yemekte seçici olur yani dokusunu daha önce deneyimlemediği hiçbir şeyi yiyemez çünkü MSS daha önceden bilmediği alışmadığı bir dokuya uygun anlamlı bir davranış açığa çıkaramaz. Yani aslında bebeklik döneminde bebeklerin yemeğe ellerini daldırmaları yiyeceklerle oynamaları sanıldığının aksine çok yararlıdır. Ancak unutmamak gerekir ki yemek yememek sadece duyusal hassasiyete bağlı gelişmez, çocuğun neden yemek yemediğini anlamak için uzmana başvurmak çok önemlidir.
Peki bunları öğrendik şimdi ne yapacağız?
Cevap çok basit aslında danıştığınız ergoterapist duyusal kaynaklı olduğunu söylüyor ise terapistle iş birliği içerisine girmeniz gerekir. Hangi duyudan kaynaklı olduğu anladıktan sonra kademeli olarak duyusal hassasiyeti azaltmaya başlayabilirsiniz. Eğer ortada olan sorun koku ise; evde farklı kokular yaymaya başlayabilirsiniz ancak az önce bahsettiğim gibi kademeli olması çok önemli. Hafif kokulardan ağır kokulara doğru gidebilirsiniz. Eğer görsel arayıştan kaynaklı bir kaçınma var ise; görüp anlayacağı basit yiyeceklerle başlayın zamanla tabağındaki yiyecekleri zamanla zenginleştirebilirsiniz, ama sorun bunlar değil taktil uyaran eksikliği ise; sadece yiyeceklere dokunmakla olmaz çevremizde olan ıslak kuru nemli pürüzlü bir çok yere dokunup alışılması gerekir, alıştıktan sonra kademeli olarak yiyeceklere dokunmasına keşfetmesine müsaade etmeniz gerekir.
Aleyna Keskin
Ergoterapist