Korona ve benzer salgın hastalık durumları yalnızca beden sağlığını değil, yarattığı korku ve panik nedeniyle bireylerin ruhsal sağlığını da etkileyebiliyor. Beden sağlığının korunması adına alınan önlemler ile birlikte ruhsal sağlığın da ihmal edilmemesi gerekiyor. Evde geçirilen sürenin artması, hareket ve özgürlük alanının kısıtlanması ile birlikte kişilerin kaygı ve korku ile baş edebilmesindeki yetkinliğinin azalmasına neden olabiliyor.
Bu süreçten ruhsal anlamda da sağlıklı çıkabilmek, kaygıdan uzak ve stressiz bir sürece çevirmek elimizde..
Öncelikle öfke, kaygı, korku gibi olumsuz duygulara bedenimizde izin vermemiz gerekiyor. Bastırılan, ötelenmeye çalışılan her duygu daha yoğun bir şekilde kalıcı hale gelebiliyor bu nedenle yaşadığınız duyguda kalmak, bu duygunun da diğer duygular ve düşünceler gibi gelip geçici olduğunun farkında olmak önemli bir nokta. Eğer olumsuz duygular günlük işlevimizi bozacak düzeye geldiyse; "Hangi davranışım buna sebep oluyor? " şeklinde düşünmekte fayda var. Mesela haberleri günde 4-5 defa izliyorsanız veya sosyal medya aracılığıyla gündemi sürekli takip ediyorsanız, bu gibi durumlarda azaltmaya gitmenizi öneriyorum. Haberlere güvenilir kaynaklardan günde sadece bir defa bakmanız yeterli olacaktır. Ayrıca virüsün belirtileri ile örtüşüyor gibi görünen bazı şikayetlerimizi ‘’ enfekte ‘’ olma korkusu ile bağdaştırmamak gerekiyor. Çünkü bu durum gün içerisinde yoğun kaygı nedeniyle ortaya çıkan düşüncelerimizin sonucunda bizlerde yarattığı bedensel semptomlar da olabilir.
İkinci olarak bu süreç içerisinde biriktirdiğiniz işleri tamamlayabilir, uzun zamandır ertelediğiniz etkinliklerinizi tekrar gözden geçirebilirsiniz. Üretkenlik; işlevsiz kaybı ve stresten korunmanın en önemli yollarından birisidir. Üretmeyi sevdiğiniz, üretirken keyif aldığınız ve kendinizi iyi hissettiğiniz şeylere daha çok zaman ayırabilirsiniz.
Üçüncü olarak sosyalliğin azaldığı ve yalnızlığın arttığı bugünlerde yeme alışkanlıklarınıza ve uyku düzeninize dikkat etmeniz büyük önem taşımakta. Günün neredeyse tamamın evde geçirdiğimiz bugünlerde yeme alışkanlıklarınız, uyku düzeniniz değişebilir. Bundan dolayı sağlıklı diyetleri tercih etmek, günlük egzersiz rutinleri belirlemek ve uyku düzenine dikkat etmekte son derece önemli..
Dördüncü olarak gün içerisinde yaşanılan kaygının seviyesini kontrol edebilme yetkinliği adına ufak nefes egzersizlerine (3 sn nefes almak / 6 saniye süresince alınan nefesi geri vermek ) başvurabilirsiniz .
Beşinci ve son olarak ise bu süreç içerisinde kaygının görülebilmesinin normal olduğu ancak yüksek seviyede kaygı, yoğun stres, artan panik ataklar, uykusuzluk, yeme sorunları gibi belirtilerin gözlenmesi halinde Psikolojik destek için uzmanınıza başvurmayı ihmal etmeyiniz.
Mert Dravor
Psikolog