Antik Yunanca Phobos “korku” anlamına gelmektedir. Korkunun ve korkma duygusunun tanrısıdır, savaş tanrısı Ares'in ve Afrodit'in oğludur. Fobi kelimesi düşmanlarını korkutan Yunan tanrı Phobos’tan gelmektedir. Belli bir nesne veya olaydan aşırı korku duyma halidir. Kişi duyduğu korku ve kaygı halinin abartılı olduğunun bilincinde olsa bile kaçınmak için çok fazla çaba harcar. Fobiden meydana gelen korku normal korkulardan farklıdır çünkü günlük yaşamımızı etkileyebilecek problemler yaşamamıza sebep olurlar. Toplumda en çok bilinen iki fobi; Klastrofobi (kapalı alan korkusu) ve Akrofobi (yüksek yerlerden korkma).
Sonsuz durum ve nesne olduğu için fobilerin listesi oldukça uzundur. Fobiler tüm biçim ve boyutlarda karşımıza çıkabilir. Spesifik şekilde fobiler 5 genel kategoriye ayrılır:
- Hayvanlarla ilgili korku (örümcekler, köpekler, böcekler)
- Doğal çevre ile ilgili korkular (yükseklikler, gök gürültüsü, karanlık)
- Kan, yaralanma gibi tıbbi konular ile ilgili korkular (enjeksiyonlar, kırık kemikler, düşmeler)
- Özel durumlar ile ilgili korkular (uçma, asansöre binme, sürüş)
- Diğer fobi türleri (boğulma, yüksek sesler, boğulma)
Bu kategoriler sınırsız sayıda fobiyi içerisinde barındırabilir, uzmanlar gerekli gördüğü zaman fobi isimleri oluşturuyorlar. Çoğunlukla fobiyi tanımlayan Yunanca ya da Latince ekler yardımı ile bunu yapıyorlar.
Şimdiye kadar bilinen fobi çeşitleri listesi içerisinde dikkatimi çeken Obesophobia yani kilo alma korkusu oldu. Özellikle yakın zamanda yaşadığımız karantina süreci içerisinde evde geçirdiğimiz süre boyunca en çok konuşulan konu “kilo” oldu. Vakit geçirmek için yapılan tarifler, can sıkıntısından yenen yiyecekler, sokağa çıkma yasağı gelecek diye yapılan çılgın abur cubur alışverişleri.. Bir süre sonra “Kilo mu aldım ben? Kilo almışım..” gibi sohbetler yaygınlaştı.
Obesophobia da diğer fobiler gibi bir kaygı bozukluğudur. Çoğunlukla ergenlik çağındaki genç kızlarda görülmektedir. Kilo almaktan yoğun bir korku duyma halidir, kilo almak hakkında konuşmak ve düşünmek bile kişiyi yüksek bir kaygı haline sokmaktadır. Kişi kilo almaktan korktuğu için çeşitli aşırılıklara gidebilir ki bu da bir yeme bozukluğu geliştirme riskini arttırmakta belki de yeme bozukluğuna sahip olduğunun bir sinyali olabilmektedir.
Obesophobia gelişmesinin belirli bir sebebi yoktur. Modern toplumun getirdiği incelik algısı, aile veya akran baskısı ile çevresel faktörler, inceliğin övüldüğü bir toplumda kilo almak bir kusur olarak görülüyorsa kişinin mükemmeliyetçi yapısı, tetikleyici başka bir anksiyete bozukluğu veya kişi kilo alımını negatif duygular ile eşleştirdiyse kendi kişisel deneyimleri obesophobia gelişmesine neden olabilir.
Kilo alma düşüncesi bile yoğun endişe yaşamanıza sebep oluyorsa, kilo vermek ile ilgili takıntılı düşünceleriniz varsa, sık sık diyet yapıyorsanız, yiyeceklerden dolayı sosyal aktivitelerinizden yoksun kalıyorsanız ve beden algınız olumsuz ise bir uzmandan yardım almalısınız. Bununla beraber yoğun egzersiz, kendini kusturma veya kilo kaybı için ilaç kullanımı, obsesif biçimde kalori takibi ve aşırı gıda kısıtlaması yapıyorsanız tıbbi yardım istemelisiniz.
Unutulmamalıdır ki kilo alınabilir de verilebilir de kendi sağlığınızı tehlikeye atmadan eğitimini almış bir diyetisyen eşliğinde bunu çözebilirsiniz. Psikolojik olarak etkilerini görüyorsanız en kısa zamanda bir uzmandan yardım almalısınız çünkü gelişebilecek bir yeme bozukluğu ciddi sonuçları olan bir rahatsızlıktır.
Ezgi Solukcu
Psikolog