Bugünün işini yarına bırakma' lafı boşa değil. Bir işe başlamadan önce “sonra yaparım”, “biraz mola vereyim sonra” gibi davranışlarda bulunuyorsanız iyi bir 'erteleyici' olabilirsiniz. Önemli olmayan işleri yaparak vakit geçirmek esas yapılacak işlerin birikmesine neden oluyor. Erteleme davranışı sürekli tekrarlandığında ise alışkanlık haline geliyor.
Neden sürekli ertelemeyi tercih ediyoruz?
Ertelemenin farklı nedenleri var. Bunlar tek başına var olabileceği gibi birkaç tanesi birlikte de olabiliyor. Ertelemenin en önemli nedenlerinden biri mükemmeliyetçilik. Mükemmeliyetçiler kalite ve verimlilik odaklı kişiler olduğu için ortaya çıkacak sonuçla aşırı ilgileniyor. Ayrıntılara takılıp, bu ayrıntılar olmadıkça harekete geçmek istemiyorlar. Bir yandan bu ayrıntılarla uğraşıp adım atmıyorken, diğer yandan da adım atmak zorunda hissedip bu duyguların arasına sıkışıyorlar.
Erteleme halinin psikolojik yansımaları
Uzun süre emek sarf etmeyi gerektiren yüksek hedefler çoğu zaman tükenmişliğe neden oluyor. Tükenmişlik tablosunu oluşturan bireysel zemin analiz edilip gereken adımlar atılmadığında da depresyon ortaya çıkabiliyor. Depresyondaki bir kişi günlük hayatında rutin olarak yapması gereken şeyleri bile yapmakta zorlanıyorken üstüne ulaşması gereken hedefleri düşünmesi ve bununla ilgili adım atması oldukça zor bir durum.
Bazı kişiler için adım atmama nedeni emek sarf etse de başaramayacağını düşünmek olabiliyor. Bu kişiler için başarısızlık ihtimali oldukça yüksek oluyor. Kendilerini zaten şimdiye kadar başaramamış ve bundan sonra da başaramayacakmış gibi hissediyorlar. Kendilerini başkalarıyla kıyaslıyorlar. Bulundukları yerden memnun olmayan bu kişiler, gelecekle ilgili de bundan farklı bir konumda olmayacaklarını düşünüyorlar. Başarmak zorunda oluşla başaramayacak olmanın kıskacına sıkışıp umutsuzluğa kapılıyorlar.
Bazı kişiler için adım atmama nedeni ise kendi başına becerebileceğini inanmamak. Bu kişiler karar vermekte zorlandıkları için başkasının desteğine ihtiyaç duyuyor. Öz güvenleri düşük, yönlendirilmeyi bekleyen kişiler, kendi hayatlarını başkasının yönlendirmesini istiyorlar. Bu da bir hedef oluşturma ve bu doğrultuda adım atmayı güçleştiriyor.
Bazı kişiler için de adım atmama nedeni emek vererek ulaşması gereken şeyleri zaten hakkı olarak görme, yani başkasının kendisine koşulsuz vermesini beklemek. Böyle kişilerin çevresindeki kişiler de çoğunlukla adaletsizlikten, yorulmaktan ve anlaşılmamaktan şikayetçi oluyor.
İrade zayıflığı ve tembellik
Erteleme hem erteleyen birey için hem de birlikte yaşadığı kişiler için ayrı ayrı psikolojik sorunlar oluşturuyor. Depresyon, anksiyete, panik, iletişim sorunları, şiddet, ekonomik ve sosyal sorunlar gibi…
Ertelemeden harekete geçebilmenin yolları neler?
Erteleme sorununu çözmek için bu sorunu yaşayan kişinin öncelikle bunu neden yaptığını tespit etmesi ve bu çerçevede adım atması gerekiyor. Bu konunun analizinin yapılması için bir terapistten yardım almak en isabetli adım. Mükemmeliyetçiliği tüm boyutlarıyla değerlendirmek, sebeplerini analiz etmek, fayda ve zararlarını ele almak, kişinin tatmin olacağı yeni standartlar oluşturmak, öz güven eksikliğinin olup olmadığını, varsa boyutlarını analiz etmek, bu çerçevede kişiyi güçlendirmek, disiplin sorunu olanların hayatlarındaki kazanç ve kayıplarla ilgili sağlıklı analizi yapabilmelerini sağlayıp, istikrar kavramıyla tanıştırmak önemli. En doğru yaklaşım da bu yolun bir terapist ile birlikte yürünmesi...
Umarım bu hafta ki yazımı beğenmişsinizdir. Sizlerin de herhangi bir sorusu olduğunda psk.firataslan@gmail.com ve instagram/psikologfirataslan adresleri üzerinden bana ulaşabilirsiniz.
Fırat Aslan
Uzman Klinik Psikolog