Tuvalet alışkanlığı çocuğun gelişim basamakları arasında en önemli aşamalardır. Sağlıklı sütten kesme süreci tamamlandıktan sonra ikinci önemli aşama hatta çocuğun tuvalet alışkanlığını kazanmasıdır. Bu aşamada artık çocuğun annesine olan fiziksel bağımlılığı bitmek üzeredir. Alışkanlığın kazandırılma şekli çocuk odaklı olmalı ve öncelik çocuğun hazır olma işaretlerini takip ederek verilmelidir.
Çocukların hazır olma seviyeleri değişkenlik gösterdiği ve ailelerin dinamikleri farklı olduğundan tuvalet alışkanlığı kazandırmaya başlamak için dünyada kabul edilen kesin bir yaş sınırı ve tek bir doğru yoktur. Her çocuğun kendisine özel gelişim hikayeleri vardır. Bazı özel durumlar, geçirilen hastalıklar hatta ortam değişiklikleri bile onları ruhsal ve fizyolojik olarak etkilediğinden, tuvalet alışkanlığı kazanma yaşı her çocuğun kendi durumuna göre değişebilir. Burada bakım verenlerin ya da ebeveynlerin asıl amacı çocuğa tuvalet alışkanlığını erken kazandırmak değil, çocuk için en doğru zamanı belirlemek olmalı.
Tuvalet alışkanlığını kazandırmak için öncelikle çocuğun mesane ve rektum kontrolü açısından hazır olması önemlidir. Çocukların idrar keseleri 20-21. aylardan önce çok sık boşalır, yani kontrol etmek zordur. Bu hazır olma dönemi 18 aylıktan itibaren başlar ve 4 yaşına kadar tamamlanır. Fizyolojik gelişimini tamamlamamış bir çocuğa tuvalet alışkanlığı kazandırmaya çalışmak sürecin yıpratıcı ve sorunlu olmasına yol açacaktır. Henüz kasları gelişmediği için ondan yapabileceklerinden fazlasını beklemiş oluruz.
Hazır olmadan zorlamak, yanlış yaklaşımlar, aile içi çatışmalar ve ilişkilerdeki sorunlar, metabolik şikayetler bu alışkanlığın kazandırılmasında o döneme ve gelecekteki kişilik özelliklerine etki edebilmektedir. Lazımlıkta dakikalarca oturtarak yapmasını beklemek, zorla tuvalete tutmak, oturtmak, fiziksel olarak cezalandırmak, tehdit etmek yapılmaması gereken davranışlardandır. Rehber olmak, onun ihtiyaçları paralelinde hareket etmek, doğru zamanlama ve yaklaşım ise bu alışkanlığın kazanılmasını destekler.
Peki çocuğunuz bezi çıkarmaya hazır mı?
Eğer rahatlıkla yürüyebiliyorsa, kendini birkaç kelime ile dahi olsa ifade edebiliyorsa, basit sorumlulukları yerine getirebiliyorsa, kendi başına kıyafetlerini giyip, çıkartabiliyorsa, gün içinde bezi 2-3 saat kuru kalıyorsa, öğle uykusundan kuru kalkıyorsa, tuvaletini yaparken belli ediyorsa ve artık bezinin ıslanmasından rahatsızlık duyuyorsa, tuvalet alışkanlığı için hazır olabilir. Bu alışkanlığı kazanması genel olarak 3-6 ay kadar sürebilir.
Bazen zamanı gelse de alışkanlık kazanması zorlaşabilir. Yaşının gerektirdiği bazı becerileri yaşı gelmesine karşın bazı sebeplerden (hastalık, travma vb.) dolayı kazanamamış olması, çocuğun sürekli kabızlık sorunu yaşaması, yeni kardeş, bakıcı değişimi, taşınma, ölüm, kreşe başlama gibi son dönemde hayatında olan ani değişiklikler, yardımcı olacak kişinin gergin, sinirli, sabırsız olması ve yeterli zaman ayırmaması, bu deneyim süresince birden fazla kişinin müdahale ediyor olması gibi nedenler durumu zorlaştırabilir.
1-2 yaş döneminde; çocuğu tuvalete gitme ihtiyacını sözle ve hareketle ifade edebilir. Öncelikle tuvalet alışkanlığı konusunda çocuğa kitaplar okuyarak ve kullanacağı malzemeleri, eşyaları tanıtıp ona külot, lazımlık, sifon, çiş, kaka gibi terimleri öğretmeliyiz. Bizde tuvalet ihtiyacı için her defasında aynı kelimeleri kullanmalı ve çocuğun bizi tuvalette izlemesine izin vererek ona model olmalıyız. Başlangıçta kıyafetli dahi olsa lazımlığa belirli bir süre oturmasını sağlayarak bunu rutine döndürmesine yardımcı olabilirsiniz. Gündüz altını bezlemeyin, alıştırma külotları kullanın. Başarılarını övün, kaçırmalarını göz ardı edin. Bedensel sallanma, huzursuzluk, mimiklerindeki değişimleri doğru gözlemleyin. Lazımlık, oturak veya rahat, kaygısız oturabileceği kendi bedenine uygun tuvalete konan bir aparat kullanabilirsiniz. Tuvaletin içine düşme, sifonun onu da çekip alması kaygılarını önlemiş olursunuz.
2-3 yaş döneminde; çocuk bazen altına kaçırsa da tuvalete gitmek istediğini söyleyebilir, çiş ve kakasını lazımlığa yapabilir. Tuvalete gitme zamanları artık belirli olmaya başlayacağından bu zamanları takip edip ve ihtiyacı olup olmadığını hatırlatabilirsiniz. Tuvalete gitmek isteyince övün, ödüllendirin, olmadığını söylediğinde ısrarcı olmayın. Bu süreçte zor çıkarılan, kısıtlayıcı giysilerden kaçının. Kazaları görmezden gelin, ıslak ve kirli çamaşırlarını mümkün olduğunca kendisinin değiştirmesine izin verin. Eğer iki çiş yapma arasında iki saat kuru kalmazsa henüz tuvalet alışkanlığına hazır değildir. Sizin veya bakım verenin tuvaletini yaparken gözlemlemesine, ne yaptığınızı dinlemesine ve sonuca bakarak sifonu çekmenize yardım etmesine izin verin. Tuvaletinin geldiğini fark ettiğinizde oturağa en fazla beş dakika oturtun. Bu süre içinde de yanında olun. Çocuğun sıkıntı duyduğu durumlarda birkaç gün ara verip tekrar devam edebilirsiniz. Başarılı olunan durumlarda onu cesaretlendirip, övün, ödül olarak sifonu çektirebilirsiniz. Oturağa oturtmadan 10-15 dakika evvel, su veya meyve suyu içirin. Çocuğun düzenli kaka yapması gelişmeden tuvaleti kullanması bekleyemeyiz. Bu zamanları tespit etmek için bir hafta süreyle not tutabilirsiniz. Bağırsaklarını çalıştıracak gıdalar vererek rahatça, sorun yaşamadan, acı çekmeden tuvaletini yapmasına yardımcı olun.
3-4 yaşlarında erkek çocukları ayakta tuvalete çişini yapabilir. Ancak daha öncesinde erkek çocukları da tuvalet eğitimine oturarak başlamalıdır. Çocuğun kendisi de ayakta çişini yapmak isteyebilir. Bu konuda babasının ya da başka erkeklerin model olması sağlayın. Çişini ayakta yapmayı öğreneceği zaman klozetin önüne minik bir tabure koyarak çişini doğru hizada yapmasına yardımcı olabilirsiniz. Tuvalete tam isabetli çişini yapabilmesi için, tuvalet kağıdından kayık ya da toplar yaparak bunları nişan alıp batırmasını isteyerek etrafı kirletmeden alışkanlık kazanmasına destek olabilirsiniz.
Gece tuvalet alışkanlığı kazandırırken, gündüzde olduğu gibi gece de bezsiz yatmalı, altına koruyucu serebilirsiniz. Yatmadan iki saat önce sıvı şeyler vermeyi bırakmalı, gece uyandırma sıklığını çocuğun durumuna göre yapabilirsiniz. Bu her çocukta farklılık gösterebilir.
Abakay Aydın
Uzman Klinik Psikolog