Uzun bir tatil döneminin ardından milyonlarca öğrenci 9 Eylül'de ders başı yapacak. Hafta başında 1. sınıflar okula oryantasyon süreci dolayısıyla okula başladılar. İlk defa okula başlayacak öğrencilerde uyum problemi görülmesi normal karşılanırken, yaz tatiline çıkan öğrenciler de uyum problemi yaşamaktadırlar. Sabah erken kalkma, derslere uyum sağlama, ders ve ödev sorumluluğu alma, sınırlar ve kurallar konularında zorlanabilmektedirler.
Yaz tatilinde bu sorumluluklardan uzak kalan çocuklar, günlerini fiziksel aktivitelerle, tatillerle, dinlenerek ve bol bol oyun oynayarak geçirdiler. En doğal hakları olan bu tatil döneminde tablet, telefon ve bilgisayar sürelerinde de artış olduğunu kendileri de kabul etmektedirler.
Okulların açılmasıyla birlikte çocuğun hızlı bir şekilde uyum sağlayabilmesi için ailelere de büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir. Bu adaptasyon sürecinde planlı kararlar alınmalı ve çocuğun adaptasyon süreci desteklenmelidir.
İlk defa okula başlayacak olan çocuklar için, okul, kişinin eğitim yaşamına ve birey olma yolunda attığı ilk adımdır. Fiziksel, duygusal, zihinsel ve dil gelişim becerilerini uyguladığı, öğretmenleriyle ve arkadaşlarıyla etkileşim halinde olduğu bir yerdir. Dolayısıyla her çocuk farklı bir bireydir ve uyum süreci her çocukta farklılık gösterebilir. Kimi çocuk hızlı bir şekilde okula uyum sağlarken, kimi çocuklar haftalarca adapte olamamaktadır. Bu süreçte aileler çocuklarını, diğer çocuklarla kıyaslamamalıdır. Davranışlarıyla ve söyledikleriyle çocukları rahatlatmalıdır
Yaz tatilinden dönecek öğrenciler için ise, yeterince tatil yapamayan çocuklar, uyum sürecinde zorluk yaşayabilirler ve okula dönmek onlar için güç gelecektir. Şimdiden planları yaparken en önemlisi olan uyku düzeninden başlamalısınız. Bütün çocukların tatil süresi boyunca uyku düzenleri değişmekte ve tekrar düzene sokmak için son gün beklenmemelidir. Uykusunu alamayan çocukların bir sonraki gün için enerjileri düşmekte, dikkat eksikliği yaşamakta, öfkeli ve sinirli olmakta ve stresti bir gün yaşamaktadırlar. Melatonin (uyku hormonu) seviyesinin azalmaması için her gün aynı saatte yatmaya özen gösterilmeli, yatmadan önce duş almamalı, en az yarım saat önce mavi ışığa maruz kalmamalı ve ağır yiyecekler, bol sıvı tüketilmemelidir.
Televizyon izleme saatleri, telefon ve bilgisayar kullanımı, okul düzenine uygun olacak şekilde düzenlenmelidir. Yatmadan önce kesinlikle kullanılmamalı, kendi odalarında bilgisayar ve tablet bulunmamalı ve günde 2 saatin üstünde kullanım süresi olmamalıdır.
Ders çalışma düzeni planlanmalıdır. Anne-babalar çocuklarının başarıları için kaygılanıp, sorumlulukları ve başarı konusunda baskı yapabiliyorlar. Kaygının bulaşıcı olduğu unutulmamalıdır. Okuldan geldiğindeki vakitte neler yapılacağı, yemek vakti, ders saat süresi gibi konular belirlenmelidir.
Kırtasiye malzemelerini çocuğunuzla beraber almalısınız. Çocuğunuzun odasını, kitaplığını ve çalışma masasını kendi isteği doğrultusunda düzenlemelisiniz.
Öğrenci de eski konuları tekrar etmeli, eksik olduğu konuları çalışmalı, yeni dönemde öğreneceği konulara önceden bakıp kendini döneme hazırlamalıdır.
Aileleri tarafından kabul görülen ve desteklenen öğrencilerin motivasyonu, sürekli eleştirilen, kabul görmeyen ve desteklenmeyen öğrencilere göre daha yüksektir. Aileler dönem içerisinde çocuklarının okul durumlarını takip etmeli ve öğretmenleriyle sürekli diyalog halinde olmaları gerekmektedir.
Uyum süreci 1 ay geçtikten sonra hala olumsuz bir şekilde devam ediyorsa, bir uzmandan kesinlikle yardım alınmalıdır.
2019-2020 eğitim öğretim yılı tüm öğrencilere, öğretmenlere ve ailelere hayırlı olsun. Sağlıklı, uyumlu, bol motivasyonlu, mutlu ve başarı dolu günlerle geçmesi dileğiyle...
Yiğit Daimselamet
Psikolog