Otizm Spektrum Bozukluğu, doğuştan gelen ya da yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan, iletişim zorluklarıyla kendini gösteren nörogelişimsel bir farklılıktır. Genetik kaynaklı olduğu düşünülse de henüz hangi genin otizme sebep olduğu bulunamamıştır. Çevresel koşulların genetik faktörleri tetikleyerek otizmi ortaya çıkardığı düşünülmektedir.
1985 yılında her 2500 çocuktan biri otizm riskiyle doğmaktayken bugün, her 44 çocuktan biri bu riskle doğmaktadır. Otizmli çocukların %75’inde belirtiler 1 yaş öncesinde ortaya çıkmaktadır.
Otizm Spektrum Bozukluğu olan çocuklar dışarıdan bakıldığında diğer çocuklarla aynı görünür ancak davranış olarak farklılıklar sergileyebilmektedirler. Otizm Spektrum Bozukluğu’nun belirtilerini bilmek erken tanı için çok önemlidir. Erken tanı, eğitimin hemen başlaması için oldukça önemlidir.
Her anne baba, çocuk gelişimi hakkında az çok bir fikre sahiptir. Çocukların hangi yaşlarda hangi becerilere sahip olacağı, ne zaman emekleyip ne zaman yürüyeceği gibi genellemeler vardır. Bununla birlikte bazı davranışsal farklılıklar aileler için ayırt edici olmayabiliyor.
- Eğer çocuğunuz göz teması kurmuyorsa, ilk 6 ayını doldurduysa ve anlamlı bir şekilde gülümsemiyorsa,
- 9. ayını doldurduğu halde yüz ifadeleri belirsizse ve babıldamıyorsa,
- 12. ayını doldurduysa ve belirli sesleri çıkartmıyorsa, işaret ederek bir şeyleri göstermiyorsa, el sallama, alkış yapma gibi şeyleri taklit etmiyorsa,
- 16. ayını doldurduğu halde hiçbir sözcüğü seslendirmemişse, basit yönergeleri yerine getirmiyorsa,
- 2 yaşından büyükse ve sözcükleri birleştiremiyorsa, anne babanın ya da bir yaşıtının oyununa karşılık vermiyorsa, oyuncakları amacına yönelik kullanmıyorsa, otizm açısından değerlendirilmesi gerekmektedir.
Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından yayımlanan DSM-5’te belirtiler iki temel başlık altında toplanmaktadır. Bu iki temel başlık, Otizm Spektrum Bozukluğu, kendisini çoğunlukla bu iki alandaki sınırlılık ile göstermektedir.
- İletişim ve Etkileşimde Güçlükler
- Kısıtlı-Yineleyici Davranış Örüntüleri
Otizm Spektrum Bozukluğu açısından değerlendirme üç aşamalı olarak gerçekleşir ve tarama, gelişimsel değerlendirme ve tanılamayı içermektedir. Çocukların ilk gelişim takibi Aile Sağlık Merkezleri tarafından yapılmaktadır. Ailenin talebiyle hastanelerde çocuk doktorları ya da özel merkezlerde uzmanlar tarafından da gelişim testleri yapılmaktadır.
Tanılama ise Çocuk Psikiyatri Uzmanları ve Çocuk Nörologları tarafından yapılan değerlendirmeler sonucunda yapılmaktadır. Konunun uzmanı doktorlar dışında kimse tanılama yapamaz.
Ebeveyn olarak bu risk faktörleri hakkında bilginiz olduğunda, çocuğunuzda gözlemlediğiniz bir davranış ya da geciktiğini düşündüğünüz bir gelişim özelliği ile ilgili gözlem yaparak bir uzmandan gelişimsel değerlendirme ve tarama talep edebilirsiniz.
Daha erken, endişe etmemeliyim, babası da geç konuşmuştu ya da oğlan çocukları geç konuşur gibi düşüncelerle aileler bir uzmana başvurmakta çoğunlukla geç kalmaktadır. Oysa 12 aylıktan itibaren Otizm Spektrum Tanısı konulabilir. Bir çocuğun 12 aylıkken tanı alması ile 30 aylıkken tanı alması çok farklıdır. Eğitime bir an önce başlamak çok önemlidir çünkü Otizm Spektrum Bozukluğu’nun bilimsel dayanaklı tek tedavi yöntemi erken yaşta yoğun eğitimdir.
Nazlı Oral Kaya
Uzman Psikolog / Aile Danışmanı