Çocukların en iyi anladığı sevgi dili ''koşulsuz'' sevgidir.
Çocuklar koşulsuz sevildiklerini bilmek isterler. Ebeveynlerinin bunu ifade etmesine gereksinim duyarlar.
Çocuklarınızı koşulsuz sevmeden önce kendinize karşı olan sevginizi düşünmeniz gerekiyor.
Kendinize olan sevginiz koşul içeriyor mu?
Örneğin bir düşünelim;
Kendinizi bir işi başardığınızda ya da işleriniz ve ilişkileriniz istediğiniz gibi gittiğinde daha mı çok seviyorsunuz?
Öyleyse bu kendinizi koşullu sevdiğinizi gösterir.
Koşullu sevgi kişide değersizlik yaratır.
Sürekli sağlıksız bir hırs içinde bulursunuz kendinizi.
Sırf kendinizi sevebilmek için onayınızdan geçen olaylar ve durumlar yaratmak zorunda kalırsınız. Bu sizi çok yorar.
İşleriniz tam tersi olduğu durumlarda bile kendinizi seviyorsanız burada koşulsuz sevgi vardır.
Ancak kendinizi koşulsuz sevebilmeyi öğrendikten sonra bir başkasını da koşulsuz sevebilirsiniz.
Çocuklarınız koşulsuz sevilmeyi küçük yaşta öğrenirse bu gelişim sürecindeki sevgi faktörlerini daha iyi tanımasına ve ilişkilerinde sevgiyi daha sağlıklı yönetmesine sebep oluyor.
Çocuklarınızın nasıl göründüklerine,becerilerine ve engellerine bakmadan onları seversiniz.
İstediğiniz biri gibi olmaları için uğraşmak yerine onları oldukları haliyle kabul edersiniz.
Çocuklarınızın iyi ve kötü davranışlarını kabul ederken iki davranışı da beğenmek demek değildir bu. Elbette ki yanlış davranışlarda doğruyu gösterme sorumluluğu size ait.
Ama yanlışlarına rağmen sevebilme becerisi de size ait. Olaylar ve sonuçları sevginizi değiştirmezse koşulsuz sevgi olur.
Üstelik çocuklarınız size doğru gelen her davranışı yapmak zorunda da değil. Zira böyle olursa kendine ait bir deneyimi olmayacaktır.
Koşulsuz sevilmenin kişiyi şımartacağını düşünen ebeveynler var. Onlara şöyle diyorum; bir çocuk ancak eksik eğitim sonucunda şımarır.
Siz, sizi her koşulda seven bir ebeveyn karşısında şımarır mıydınız?
Elbette şımarırdınız.
Üstelik sevgi karşısında çocuğun şımarması gayet normal.
Burada kilit nokta şımarmanın sağ ve sol olarak ikiye ayrılıp sağlıksız yönetilmesi.
Şımarmanın sağ kolu: duyguları kullanmak
Şımarmanın sol kolu: gösterilen sevgi sonucunda her hatayı yapabileceğini düşünme yanılgısı
Şımarmak kendi başına normal ve tehlike arz etmese de eğer bu kollara ayrılırsa yukarıdaki sonuçlarla karşılaşabilirsiniz.
Eğer çocuklarınızı koşulsuz sevmeye yeni başlıyorsanız bunlar size çok zor gelecektir. Ancak koşulsuz sevmeye başladıkça etkileri sizin kendi çocukluğunuzu da iyileştirecek.
Doğada hiç bir canlı ve insan mükemmel değildir. Herkese hataları ve yanlışları olabilir şeklinde bakmak sizi koşulsuz sevgiye daha çok yakınlaştırabilir.
Koşulsuz sevgi ile ilgili bir anımdan bahsetmek istiyorum
Aile danışmanlığını yaptığım bir aile beni haftasonu arayarak şu cümleleri söyledi.
- " Seda Hocam biz bu haftasonu bir aile dostumla bisiklet sürmeye gittik. Onların da bir kızı ve bir oğlu var. Çocuklar bisiklet sürmek için izin isteyip aramızdan ayrıldılar. Kendi aralarında yarış yapmışlar ve benim çocuğum sonuncu olmuş. Yanıma geldiğinde bir aydır bunu çalıştığımızı ve nasıl yapamadığını ağzımdan kaçırıverdim. Diğer çocuklar annelerine sarıldılar ben o an sarılmadığımı da daha sonra fark ettim. Çocuğumun üzldüğünü de daha sonra anladım ama o sürmeye devam etti. Çok pişman ve üzgünüm."
Evet böyle bir anısını paylaştı anne benimle.
Ona telefonda söylediklerimi şimdi sizlere de söylüyorum.
Yukarıdaki anne modelinde kaybetmeye karşı dirençsiz bir anne görüyoruz.
Üstelik duyguları da kararsız bir model sergiliyor. Bunların hepsi kendi çocukluğuyla ilgili ama en önemli bir durumla karşılaşıyoruz ki o da koşulsuz sevgi.
Çocuğunu o sırada kaybettiğinde bile koşulsuz sevmesi gerekirdi.
Böylelikle çocuk sevilmek için sürekli kazanması gerektiğini düşünüp sağlıksız bir hırsla yoluna devam etmek yerine içinden geldiği gibi yaşamayı öğrenecekti.
Ama üzülmeyin davranışları yok etmeniz mümkün olmasa da onları değiştirip dönüştürmeniz mümkün.
Orada geçen anı çocukta travmatik bir etki bırakmaması için anneye de şunu tavsiye ettim;
'Kaybettiği anları bulup yakalamaya çalışın ve onu çok sevdiğinizi göstererek durumu değiştirin.'
Sevginizi ifade ederken onların anlıyor olduğuna dikkat edin.
Bir çocuk için sevgi küçük bir şeker olabilir.
Sevgiyi abartmayın ve gözünüzde büyütmeyin. Başbaşa çıktığınız bir yürüyüş,birlikte yediğiniz bir yemekte koşulsuz bir sevgiye örnek olur.
Çocuklarınız büyüseler bile sevgilerinizi çekmeniz gerektiğini düşünmeyin.
Çocuklarınız her yaşta ve gelişimde siizn sevginize ihtiyaç duyacaklardır.
Çocuklarınıza olgunlaşmış küçükler gibi davranmayın.
Çocuklarınız onları sevdiğinizi duymak ister. Davranışlarınızla bazen anlamayabilirler.
Bu yüzden onlara 'seni seviyorum' cümlesini söylemekten çekinmeyin.
Son olarak koşulsuz sevgiyi çocuğunuzla konuşun ve size karşı olan tavrında ona da yardımcı olun. Böylelikle o da sizden öğrendiği koşulsuz sevgiyi göstermekten çekinmeyecektir.
Çocuklar en iyi rol model alarak öğrenirler.
Bu hayata çocuklar sıfır olarak gelirler ve zamanla ilk eğitimi siz ailelerden alarak kendilerini doldururlar.
Lütfen iyileştirici olun ve bu süreci özenle ve işbirliğiyle yönetebilmeye dikkat edin.
Sevgilerimle.
Seda Yapıcı
Çocuk Gelişimi ve Eğitmeni