1.HİPOTROİDİ NEDİR?
Tiroid bezi boyunun ortasında Adem elması olarak bilinen kıkırdağın altında bulunan en önemli endokrin bezlerden biridir. Tiroid bezinde tiroksin(T4) ve triiyodotironin (T3) olmak üzere 2 hormon salgılanır. Bu hormonların salgılanması iyot minerali sayesinde olur.. Tiroid hormonundan salgılanan T3 ve T4 hormonları birlikte vücudun yağ, protein ve karbonhidrat metabolizmasını düzenler. Tiroid hormonlarının bazal metabolizma ve lipid metabolizması üzerine etkisi önemlidir. Ergenlik dönemindeki kemik şekillenmesi doğrudan tiroit hormonları ile ilişkilidir. Artmış serum TSH değerinin obezite ile ilişkili olduğu bir çok çalışmada görülmüştür.. Hipotiroidi çoğunlukla vücutta tiroit hormonlarının yeterince üretilememesi veya nadiren hedef dokulara etki edememesi sonucu ortaya çıkan kronik bir durumdur Hipotiroid çağımızın sorunu obeziteye sebep olabilmekle beraber ihmal edilmesi durumunda birçok sağlık sorununu beraberinde getirmektedir. Hipotiroidi erkeklere oranla kadınlarda ve gençlere oranla yaşlılarda daha sık görülmektedir.
2 çeşit hipotiroidi vardır;
- Primer Hipotroidi: Tiroidin hipofiz bezi tarafından sinyal gönderilmesine rağmen yeterince T3 veT4 yapamadığı durumlarda ortaya çıkar.
- Sekonder Hipotroidi: Tiroid bezinin hormon salgılamaya yetecek kadar TSH tarafından uyarılmaması durumunda ortaya çıkar.
2.HİPOTİRODİ BELİRTİLERİ NELERDİR?
- Yorgunluk
- Soğuğa karşı intolerans
- Eklem ve kas ağrıları
- Kabızlık
- Kuru cilt
- Saç dökülmesi
- İnce ve kırılgan saçlar
- Yüksek kolesterol seviyeleri
3.HİPOTİROİDİ TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?
Tiroid hormonlarının sentetik versiyonlarını kullanmak tedavide sık kullanılır. Liatironin ve levotiroksin tiroid hormonlarının sentetik versiyonlarıdır. Bu ilaçlar tiroid hormonunun işlevini görürler .Alınacak takviyeler için mutlaka doktora danışılmalıdır.
4.BESLENMEDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN DURUMLAR?
- Herhangi bir diyet listesinin hipotiroidi hastalığını düzeltiğine dair kesin kanıt yoktur. Ancak beslenmede yapılacak bazı değişiklikler tiroid hormonlarının daha düzenli çalışmasına yardımcı olmaktadır.
- Yapılan araştırmalarda soya kaynaklarında bulunan fito-ekstrojenlerin tiroid hormonlarını üreten bir enzimin çalışmasını baskılayabileceği görülmüştür. Soya fasulyesi ve soya ürünlerinin tüketilmesi önerilmez. Aynı zamanda soya takviyeleri tüketen kadınlarda hipotiroidizm görülme riskinin de 3 kat daha yüksek olduğu görülmüştür.
- Hipotiroidi hastalarının guatrojenik besinleri tüketirken daha dikkatli olması gerekmektedir. Bu besinler iyot emilimini olumsuz etkilemektedir. Guatrojenik besinler örnek olarak brokoli, karnabahar, hardal, yer fıstığı, şalgam, lahana, Brüksel lahanası, turp, soya gibi besinlerdir. Özellikle bu besinler ilaç alındıktan sonra kullanılmamalıdır.
- Yapılan araştırmalarda selenyum alım düzeyi düşük olan bölgelerde hipotiroidi görülme sıklığı daha yüksek çıkmıştır. Selenyumdan zengin besinler balık ve deniz ürünleri, tam tahıllar, brezilya cevizi, hindi, yumurta olarak örnek gösterilebilir.. Fazlasının da toksik etki yaptığını unutmamalıyız.
- Su tüketimi tiroid hastalarında çok önemlidir. Günde en az 8 bardak su içilmelidir. Çok az karbonhidrat tüketmek tiroid hormon seviyesini düşürebildiği için ketojenik diyet denenmemelidir.
- Hipotiroidi hastalarının diyette tokluk hissetmeleri için yüksek lif içeren besinleri tüketmeleri önemlidir. Taze sebze ve meyveler, bakliyatlar, tam buğday ekmeği gibi yiyeceklere diyetlerinde yer alabilir.
- Hipotiroidi hastalarının kafein tüketimine dikkat etmesi gerekiyor. Günde en fazla 300 mg kafein yani 2-3 kahve fincanı kadar kahve içilebilir.
- Yüksek oranda işlenmiş gıdalardan ve salamura besinlerden kaçınılmalıdır.
- Metabolizması geç çalışan hipotiroidi hastaları herhangi bir engel yoksa düzenli bir egzersiz programı uygulamalıdır.
- Beslenme programı kişiye özel olduğundan mutlaka diyetisyene danışılmalıdır.
Yıldız Yaşar
Diyetisyen