‘’Ebeveynler değil çocuklar ne istiyor? ‘’ diyerek ilk yazımı sizlerle buluşturmak istedim çünkü günümüzde çoğu anne-baba çocuklarını adeta at yarışına hazırlarmışçasına yetiştiriyor. Sürekli bir kıyaslama, eleştirme, bir yarış haline sokma eğiliminde anne- babalar...
‘’Yahu ben onun iyiliği için söylüyorum.‘’ , ‘’Ben okumadım oğlum/kızım okuyacak doktor, avukat, mühendis, mimar vs. olacak..‘’ Kendi çocuğu komşunun, arkadaşının, tanıdığının çocuğundan hep daha iyisi olsun istiyor anne-babalar. Maalesef gerçek hayat böyle yürümüyor. Balıktan uçmasını, filden zıplamasını isteyemeyeceğimiz gibi her çocuğunda doktor, avukat, mühendis, olmasını isteyemeyiz. Doktor olmasını beklediğimiz çocuktan belki de çok yetenekli bir oyuncu, ressam, voleybolcu, futbolcu, marangoz, aşçı, olabilir.
8 tane zeka türü olduğunu biliyor muydunuz?
- Sözel zeka,
- Sayısal zeka,
- Görsel zeka,
- Müzik zekası,
- Bedensel zeka,
- Sosyal zeka,
- İçsel zeka ve
- Doğa zekası.
Her çocuğun farklı zeka türü daha ön plandadır. Örneğin matematiği kötü olan bir çocuk çok iyi futbol oynayabilir. Bu demek değildir ki bu çocuk başarısız. Aksine bu demektir ki çocuğun bedensel zekası oldukça iyi bu doğrultu da desteklenmesi gerek. Çocuklarınızı tanıyın ve çocuklarınızı bireysel farklılıkları ile kabul edin. Kendi istediklerinizle beraber çocuğunuzun isteklerini, yeteneklerini, özelliklerini dikkate alın. Komşunun çocuğu doktor olacak diye sizin çocuğunuz da doktor olmak zorunda değil!
Kim bilir belki de çocuğunuzdan oldukça başarılı yetenekli bir ressam olacak…
Bilge Bozkurt
Çocuk Gelişimci
