FİRMA KAYIT
Geri Bildirim
Doğa ve Çocuk
Doğa ve Çocuk

Doğa ve Çocuk

1764

Hepimiz ‘doğadan çok uzaklaştık, ah bir hafta sonu gelsene de şehirden kaçsak’ gibi söylemleri etrafımızda duymuşuzdur ve ya bizzat biz bu cümleleri kuran taraftayızdır.  İçten içe doğaya ne kadar ihtiyacımız olduğunun farkındayız.  Ama bir türlü ne kendimizi ne de çocuklarımızı doğa ile kavuşturamıyoruz.  Oysa yetişkinlerin ve özellikle de çocuklarımızın toprağa dokunmaya, ağaçlara sarılmaya, çamurda oynamaya zannettiğimizden daha fazla ihtiyacı var.

Yapılan araştırmalar gösteriyor ki,  her hafta bilgisayar başında birkaç saat geçiren kişiler, interneti ender olarak kullanan kişilere göre daha yüksek düzeyde depresyon ve yalnızlık yaşıyor. Doğadan uzaklaştığımızda birbirimizden de uzaklaşıyoruz.

Çokta eski olmayan bir geçmişte insanlar toprakla iç içe yaşar, toprakla büyür ve çoğu zamanda büyüdüğü topraklara defnedilirdi. Toprakla olan ilişkileri çok yoğundu. Toprağının ona verdiğini yer, toprağının izin verdiği şekilde evini yapardı.  Günümüzde ise toprakla ilişkisi devam eden küçük bir kitle bulunmakta. Bu yoksunlukta bizleri olumsuz etkilemektedir.

 Çocuklarda doğa yoksunluğu sendromu, doğadan uzaklaşmanın üzerimizdeki olumsuz etkilerini anlatmak için kullanılan bir ifadedir. Hareketi kısıtlanmış bir yaşam sürmeleri, duyguların daha az kullanması fiziksel ve duygusal problemleri doğurmaktadır.

 Doğadan yoksun çocuklarda, odaklanma da güçlük, detayları fark etmekte zorlanma, çözüm üretme becerisinde ki düşüş, obezite ve tüketime yönelik istekler artmaktadır.

 Doğa ile teması olan çocuklar ise, geniş bir bakış açısı, sebep-sonuç ilişkisini kurabilmek, yeni bir şeyler üretme isteği, işbirliği içinde hareket etmeyi öğrenmek gibi fiziksel, bilişsel ve duygusal gelişim açısından önemli olan birçok beceriyi kazanmaktadır.

Şehir hayatında büyüyen çocukların oyuncakları genellikle belirli ve sınırlıdır. Onların yeni bir şeyler üretmesine olanak tanımadan hazır bir şekilde oynamaları için sunulur. Oysa doğa da olan çocukların materyalleri sınırsızdır. Her buldukları materyali oyuncağa çevirebilmektedirler. Bu sayede çocuklarımızın tasarım güçleri gelişmektedir.  Doğa çocuğun sembolik oyun becerisini desteklemek için de harika bir ortamdır.

Sınırlandırılmış, belirli çerçeveleri olan oyunlar yerine doğada buldukları gerçek malzemelerle diledikleri gibi oynadıkları oyunlar gelişimlerine daha fazla katkı sağlamaktadır. Çocuklarımızı maruz bıraktığımız yapay ortamlardan kurtarmak ona doğayı ve doğal oyuncakları vermek sağlıklı gelişimi için yapabileceğimiz en önemli hamlelerdendir.

Belki şehrin merkezinde yaşıyoruz ve doğaya kavuşmamız her zaman kolay olmayabiliyor. Fakat yaşadığımız yeri ağaçlandırmak noktasında mutlaka yapabileceğimiz şeyler vardır.

Çocuklarımızla beraber ağaç dikmek ve onların bakımlarında çocuklarımıza sorumluluk vermek doğa ile ilişkilerini geliştirmek noktasında önemlidir.

Çocuklarımızın oyunlarını evin içerisinde değil, açık hava da oynamaları teşvik edilmelidir. Ders aralarında çocukların yeşil bahçesi olan alanlara yönlendirilmesi bir sonraki derse zihinlerinin hazırlanmasında yardımcı olur.  

Yapacağımız küçük değişiklikler çocuklarımızın gelişimi için büyük etkilere sahiptir. Televizyon, telefon ve bilgisayar oyunlarından uzakta hayatın içinde bir eğitimi desteklemek ebeveynlerin çocuklarını yetiştirirken atacağı ilk adımlardan biridir.

Doğada geçirdiğimiz zaman boşa harcanmış zaman değildir. Doğada görüşmek dileğiyle…


Çocuk Gelişimci