FİRMA KAYIT
Geri Bildirim
Çocukta Özgüven Gelişimi ve Hazzı Erteleme
Çocukta Özgüven Gelişimi ve Hazzı Erteleme

Çocukta Özgüven Gelişimi ve Hazzı Erteleme

1519

Özgüven, kişinin kendisi ile ilgili sahip olduğu olumlu veya olumsuz yorumları olarak tanımlanabilir. Kendisi ile ilgili sahip olduğu bu olumlu ve olumsuz yorumu kişinin duygu, davranış ve düşüncelerini de etkiler. Özgüven, belli alanda az ya da çok olabileceği gibi kişinin tüm hayatına da yayılmış olabilir. Yere, zamana, kişiye ve duruma göre artıp azalabilir. Yani içinde bulunduğumuz duruma, iletişimde bulunduğumuz kişilere bağlı olarak kişinin özgüveni artabilir veya azalabilir. Bu nedenle kendimize olan güven duygumuzu nelerin etkilediğini doğru anlamamız gerekir. Söz konusu olan çocuk ise, bu durum çocuk için de geçerlidir. Hangi durumlarda rahat ve güvenli hissettiğini, hangi koşullarda güveninin azaldığını takip etmek ve bilmek ebeveyni olarak bu tür durumlarla baş etmesini sağlamak ve ona çeşitli çözüm yolları öğretmek gerekir. 

Ruhsal anlamda sağlıklı çocuk nerede, ne zaman, ne yapacağını bilir. Aşırı doyum ya da eksik doyum; sınırları tanımayan, hazzını ertelemeyen çocuk davranışlarına neden olur. Haz çocuğu kendi isteklerini yaparken, istemediklerini yapmayan odaklanmayan çocuk olur. Hazlarından vazgeçmemiş çocuk sınıfta da oturamaz. Çocuk ailede bazı hayal kırıklıkları yaşayabilsin ki okulda veya herhangi bir sosyal ortamda karşılaştığı hayal kırıklıklarına karşı sağlam bir ruh yapısına sahip olabilsin. Bazı durumlarda çocuğa sınır koymak gerekir. Çocuk bu dönemde anne ve babanın yönlendirmesine ihtiyaç duyar.

Çocuğun özerk olması için çatışma yaşaması da gerekir. Çatışma olmalı ki, büyüyebilsin ve kişiliğini oluşturabilsin. Çocuk her şeyi kabul ederse anne-babanın kopyası olur. Amacımız onun kendi başına ayrı bir birey olmasını sağlamaktır. Özerk olabilme, bireyselleşme kilit kelimelerdir.

Özgüveni az olan bir çocuk, daha önce hiç yapmadığı, herhangi bir deneyime sahip olmadığı bir durum veya olayla karşılaştığında endişe duyabilir. Karar verme, inisiyatif kullanma, sorun çözme gibi aşamalarda huzursuz olabilir. Özgüveni fazla olan bir çocuk ise; en iyisini kendisinin bildiğini düşünür ve önerilere ve yardımlara açık olmayıp, yardım tekliflerini de geri çevirir ve bu durum sosyal ilişkilerini olumsuz etkileyebilir. Sağlıklı bir gelişim olarak özgüveni ele aldığımızda, sınırlarını bilen, yapabildiklerinin bilincinde olan, yapamadığında yeniden denemeye çalışan, hata yaptığında bunu büyük bir sorun haline getirmekten ziyade baş etme yolları üretebilen bireylerle karşılarız. 

Çocuğa karşı olan yaklaşımımız onları olumlu veya olumsuz etkilemektedir. Olumlu tepkiler verdiğimizde çocuktaki gelişim olumlu olurken, eleştirdiğimiz veya olumsuz tepkide bulunduğumuz çocuklar olumsuz yönde bir gelişim gösterir. Sürekli eleştirilen, yanlış yaptığı söylenen, güvenilmeyen çocuklar anlaşılmadığını ve dışlandığını hisseder ve bu durum çocuğun kendilik algısını olumsuz yönde etkiler.

Çocuğunuzu bir anda yanınıza çağırıp söyleyeceğiniz veya yanına gidip söyleyeceğiniz “Sihirli Sözcükleriniz” olsun. Örneğin;

  • Benim çocuğum olduğun için mutluyum,
  • Seninle olmak çok eğlenceli,
  • Senin gibi bir çocuğa sahip olduğum için çok şanslıyım,
  • Kendinle gurur duymalısın vb.

Bu tür cümleler kurarak onu önemsediğinizi, olduğu gibi kabul ettiğinizi hissettirmek çocuğunuzun kendilik algısını olumlu yönde geliştirecek, kendine olan güveni artacaktır.               

Tüm bunları yaparken çok dikkat edilmesi gereken bir sınır bulunmaktadır. Sınırsız, her şeyi çocuğa bırakan, çocuk merkezli bir tutum değil; yetişkin olarak ona yol gösterdiğimiz onu anladığımız ihtiyaç duyduğunda destek verdiğimiz ancak kontrolün de elimizde olduğu bir tutum takınmak önemlidir.

Çocuğunuzu bir anda yanınıza çağırıp söyleyeceğiniz veya yanına gidip söyleyeceğiniz “Sihirli Sözcükleriniz” olsun. Örneğin;

  • Benim çocuğum olduğun için mutluyum,
  • Seninle olmak çok eğlenceli,
  • Senin gibi bir çocuğa sahip olduğum için çok şanslıyım,
  • Kendinle gurur duymalısın vb.

Bu tür cümleler kurarak onu önemsediğinizi, olduğu gibi kabul ettiğinizi hissettirmek çocuğunuzun kendilik algısını olumlu yönde geliştirecek, kendine olan güveni artacaktır.

Tüm bunları yaparken çok dikkat edilmesi gereken bir sınır bulunmaktadır. Sınırsız, her şeyi çocuğa bırakan, çocuk merkezli bir tutum değil; yetişkin olarak ona yol gösterdiğimiz onu anladığımız ihtiyaç duyduğunda destek verdiğimiz ancak kontrolün de elimizde olduğu bir tutum takınmak önemlidir.

Çocuğunuzun Özgüvenini Geliştirmek İçin Öneriler:

  • Çocuğunuzu koşulsuz şartsız sevmek ve onu olduğu gibi kabul etmek,
  • Yapamadıkları yerine yapabildiklerine odaklanmak ve başardıkları ile gurur duymak,
  • Anlattıklarına değer vermek, bir işle meşgul iken dinlemek yerine, çocuğunuza zaman ayırmak ve göz kontağı kurarak dinlemek,
  • Olumlu ve olumsuz tüm duygularınızı çocuğunuzla paylaşmak, korku ve öfke gibi duygularla baş edebilmesi için ona yol göstermek. Öfkeye öfke ile karşılık vermek yerine sakinleşmesi için yöntemler üretmek,
  • Çocuğunuzla geçireceğiniz özel günler ve özel zamanlar oluşturmak,
  • Sorumluluk vererek bazı sorumlulukları kendisinin yapmasına fırsat tanımak,
  • Duygu, düşünce ve davranışlarınızda çocuğa karşı net ve tutarlı olmak,
  • Çocuğunuz yerine konuşmamak, cevap vermemek. “Bak günaydın dedi, haydi sen de günaydın de!” gibi yorumlarda bulunmamak, davranışlarınızla çocuğunuza model olmak,
  • Sonucu değil gösterdiği çabayı desteklemek.


Psikolojik Danışman ve Oyun Terapisti