Taciz; cinsellik içeren her türlü söz, davranış ve materyalle bir çocuğa yakınlık kurmaya çalışmak, istismar çabası içinde olmak şeklinde tanımlayabiliriz. Çocukluk çağında cinsel istismara maruz kalma sıklığı %10 - %40 olarak bilinmektedir. Kız çocukları erkeklere oranla 4 kat daha fazla istismar ile karşılaşmaktadır.
Taciz; duygusal ve fiziksel taciz olarak çeşitlenir.
Duygusal taciz; çocuğun duyguları üzerinden oluşan tacizdir. Duygusal taciz cinsellik içeren konuşmalar, resimler, mesajlar, TV, çocuğa yöneltilmiş dudak ısırma, iç çekme gibi davranışlar yoluyla gerçekleşir.
Fiziksel taciz; cinsel içerikli dokümanlar ve tecavüzle sonuçlanan saldırganlık halleridir.
Tacizin pek çok çeşidi bulunmakta ve üzerinde konuşulması bile zor olan bu konu hayatın içinde dolaşmakta her gün de yeni kurbanlarını aramaktadır. Böyle bir tehlike karşısında ebeveyn ve öğretmenlerin çok dikkatli olmaları gerekmektedir. Ayrıca bilinçli şüphecilikle olması muhtemel taciz vakalarının da önüne geçmelidirler.
Çocuklar Tacize Uğradıklarında Söylerler Mi?
Çocukların taciz durumunu açıklamaları güçtür. Çocuk, kendisine temel otorite olarak kabul ettiği anne babasının her şeyi bildiğini bu olayı da otomatik olarak bileceğini düşünür ve tacizi açıklama gereği duymaz. Ayrıca tacizi uygulayan kişi çocuğu tehdit ediyorsa veya çocuğun tanıdığı biriyse çocuğun tacizi sözlü olarak ifade etmesi güçtür.
Unutulmaması gereken bir şey var ki; çocuklar yetişkinler gibi sözcükleri kullanmazlar. Çocukların hayatları oyun, sözcükleri ise oyuncaklardır. Bunların iyi birleştirilip, okunması gerekir.
Tacize Uğrayan Çocuk Nasıl Anlaşılır?
Tacize uğrayan çocuğun zihni olayı anlamlı hale getirmeye çalışırken duyguları böyle bir olayı kabul edemez. Çocuğun yaşadığı bu karmaşa ise bize bazı sinyaller vermesini sağlar. Bu sinyaller ise:
- Belirli kişi ya da yerlere karşı belirgin bir korku sergileme
- Herhangi bir doktor muayenesinde olağan dışı ürkme ve kaçma
- Cinsel nitelik taşıyan her şeye karşı olağan dışı bir ilgi veya bunlardan olağan dışı biçimde kaçınma
- Uyku problemleri ve kabuslar
- Depresyon, içe kapanma
- Mesane ya da bağırsak kontrolünü aniden yitirme
- Okula gitmek istememe, okul ve arkadaş ilişkilerinde sorunlar
- Açıklanamayan hediyeler
- Güvensiz görünme
- Yeme alışkanlıklarında ani değişimler
- Vücudun ilgili bölgelerinde ağrı, şişlik, zedelenme, morluk
- Suça yönelme
- Resimlerinde, oyunlarında tacize ilişkin unsurlar
- Davranım bozuklukları
- Olağan dışı saldırganlık
- Erken olgunlaşma
- Ani davranış değişiklikleri
Taciz mağduru erkek çocuklarının çoğu taciz sonrası bir savunma mekanizması olarak maço kimliği benimsemeyi tercih eder. Aniden kural tanımaz, ahlaki değerleri yadsıyan, isyankâr bir kimliği bürünürler. Yalnız bu belirtiler ergenliğe geçişte de görülebileceği için bu nokta da ailelerin belirtileri iyi okuması gerekmektedir. Taciz yaşamız kız çocuk ise içine kapanır, yaşanan olayın kendi suçu olduğunu düşünür. Bu düşünceler içindeyken yalnız kalmayı ister, odasına kapanır; dalıp gitmeleri ve sürekli uyuma istekleri olur.
Taciz mağduru erkek çocuk agresif, kız çocuk ise depresif bir tutum sergiler. Çocuğun mizacının bir anda alt üst olması da aileler için önemli bir belirtidir. Taciz mağduru erkek çocuk da kız çocuk da erkeklerle oynamayı tercih eder. Bunun altında yatan sebep ise erkek çocuğun hala erkek olduğunun vurgusunu yaparak cinsel kimliğini ispatlamaya çalışmasıdır. Kız çocuğu ise erkeklere tekrar güvenmek isteyecektir ve bu güven arayışı ise onun erkek arkadaşlarına yönelmesine sebep olacaktır.
- Cinsel istismara özgü tek bir belirti yoktur. Belirtiler çocuktan çocuğa farklılık gösterebilir. Ama aileler için kilit noktalardan biri “ANİ” değişimlerdir.
İstismarcı kişiler sanılanın aksine bekar, yalnız yaşayan problemli kişiler değildir. Çocuklara yönelik tacizlerde %80 oranda çevresiyle sorunu olmayan ve çocuklarında çoğunlukla tanıdıkları evli insanlardır. Yani istismarcı kişiler görünüşü anormal, ürkütücü yabancılardan değil de eve sıklıkla girip çıkabilen, şüphe çekmesi güç olan, çocuğa kolay ulaşabilen kişilerdir.
Taciz Durumunu Öğrenen Ebeveynin İlk Tepkisi Ne Olmalı?
Ebeveynler çocuklarını ne kadar korumaya çalışırsa çalışsınlar olumsuzlukları engellemeye her zaman güçleri yetmez ve istenmeyen durumlarla karşılaşılabilir. Taciz durumu ortaya çıktığında ailenin tavrı, desteği çocuğun taciz olayını anlamlandırma sürecindeki en önemli noktadır. İlk tepkideki yanlış tavırlar çocukta kalıcı izli hasarlar bırakacaktır ve çocuğun travma ile baş etmesini engelleyecektir.
Durumu öğrenen ebeveyn şok, inkâr, kızgınlık gibi pek çok duyguyu aynı anda hissedebilir. Ebeveynler söz konusu olan kişinin küçük bir çocuk olduğunu ve olayın hassaslığını fark ederek tüm bu hislerini kontrol altına almalı ve çocuğa yaklaşırken çok dikkatli olmalıdır. Ayrıca ebeveynler çocuğun yanında duygusal tepkiler vermekten kaçınmalıdırlar ve soğukkanlılıklarını onların yanında korumalıdırlar.
Ebeveynlerin olayın şoku ile çocuklarına kızmaları, dedektif gibi detay sormaları ya da aşırı teselli edici davranmaları farkında olmadan çocuğun travmatik süreçler yaşamasına sebep olacaktır. Bunun yaşanmaması için mutlaka bir uzmandan destek almaları ve çocuğun en az hasarla bu süreci geçirmesi sağlanmalıdır.
Şefika Nur Doğan
Çocuk Gelişimci & Aile Danışmanı