Vurma davranışının pek çok sebebi vardır. Bir ve üç yaş arası hemen hemen her çocuk duygu kontrolünü yeterince sağlayamaması nedeniyle vurma eyleminde bulunabilir. Benmerkezci olduğu bu döneme, 2 yaş sendromu da dahil olmaya başlar, bir veya daha fazla kardeşle birleşirse öfkesini yönetmeyi bilemeyen çocuk için vurmak, duygularını yansıtmak adına kaçınılmaz bir yol haline gelir. Bununla beraber sözcük dağarcığı da kendini tam anlamıyla ifade etmesine olanak tanımadığı için öfke, kızgınlık, korku gibi duygularına bir nevi ifade aracı olarak vurma davranışını seçer. Yetişkinler olarak yeteri kadar kelime haznemiz mevcutken duygularımızı yeterince ifade edemeyince fazlasıyla öfkeleniyoruz öyle değil mi? Peki, kelime haznesi yaşadığı çevre ile sınırlı olan çocukların öfkesi yeterince doğal değil mi? Bu yaşlarda öfkeye karşı zarar verme gayesi olmayan vurma davranışı görülebilir amma velakin yetişkinlerin verdiği tepki, süregelmesini istemediğimiz bu davranışın seyrini belirler. Evet, 3 yaşa kadar tolere edilse dahi vurmak olumsuz bir davranıştır ve yetişkin müdahalesi gerektirir.
Öncelikle bu davranışın hangi durumlarda ortaya çıktığına bakılmalıdır. Örneğin, sevdiği herhangi bir şey elinden alındığında mı yoksa istediği şey alınmadığında mı, paylaşmak istemediğinde mi? vs. bu yelpaze daha pek çok örnekle açılabilir. Çocuğun hangi hadiselere karşı vurma eyleminde bulunacağı önceden tespit edilerek bunlar bertaraf edilmelidir. Duygu kontrolünün yeterli düzeyde sağlanamadığı bu dönemde vurmanın altında yatan karmaşık duyguları yetişkin ifade etmeli, çocuğun duygularını ona iletirken aynı zamanda kendi duygularını da yansıtmalıdır. Karşısında değil, yanında olduğu ve anlaşıldım duygusu hissettirilmelidir. Vurma davranışını söndürmek adına kilit nokta tepkisizliktir. Yetişkinin de karşılık vererek vurması ve kızması yani canının acıdığına dair büyük tepkiler göstermesi süregelmesini istemediğimiz bu davranışı pekiştirir. Çocukların büyürken ebeveynlerini model aldığını söylersek, çocuğun öfkesine karşı yetişkinin öfkelenmesi halinde bunu doğru bir davranış olarak algılayacak ve istemediği her olayda vurmaya başvuracaktır. Ayrıca “çok kuvvetlisin, canımı nasıl acıttın” şeklinde şakalaşmalar göründüğü kadar masum değildir. Tüm olumsuz davranışlarda açıklama yaparken yukarıdan aşağıya seslenerek değil, çocuğun göz hizasından, uzun cümleler olmadan yalnızca bir kaç cümleyle vurmanın yanlış olduğu söylenmelidir. Kurulan uzun cümleler içerisinde çocuk kaybolur ve hangi cümlenin davranışa karşı söylendiğini algılayamaz. Çocuğun anlayabileceği yalınlıkta ki bir cümle davranışın ardından nokta atışı olacaktır.
Çocukların duygu ve davranışlarını yönlendirecek olan ebeveynlerdir. Tüm olumsuz davranışlara müdahale ederken büyük tepkiler verilmemeli, olumlu davranışlar yüceltilmelidir. Çünkü yaptığı tüm davranışlar yetişkinin dikkatini çekmeye yöneliktir. Pandemi nedeniyle çocuklar evde daha çok vakit geçirmeye başladı ve bu da enerjilerinin fazlasıyla birikmesi demektir. Vurma davranışı seyredilen çocuklar için bu dönemde küçük ve büyük kas becerilerini destekleyici etkinliklerden yararlanılabilir. Örneğin, evde parkur kurma gibi bir etkinlik hem eğlenceli hem de enerjilerini atmalarına yardımcı olacaktır. Her zaman söylediğim gibi olumsuz davranışları söndürmek sebat işidir. Olumsuz davranışlar için mottomuz: Olumluları pekiştir, olumsuzları söndür.
Sevgiler…
Meryem Sukuşu
Çocuk Gelişim Uzmanı & Aile Danışmanı