Taciz tüm anne babaların korkulu rüyasıdır ve tacizin etkisi yıllar boyu süren travmatik bir durumdur. Ebeveynlerin çocuklarına verecekleri "Mahremiyet Eğitimi" ile tehlikelerin bir kısmının önüne geçebilirler.
Peki nedir bu mahremiyet eğitimi, çocuklara ne zaman ve nasıl verilmelidir?
Mahremiyet eğitimi aslında doğamızda var olan utanç duygusunu korumaktır. Mahremiyet eğitimi kendini özel hissettirme eğitimidir. Değer verilerek yetiştirilen çocuk kendisini özel hissedecek, kendisine yönelen art niyetli insanları hemen fark edecek ve önlemini alacaktır. Çocuk yaratılışı gereği vücudunun mahrem bölgelerini yabancılardan gizler, herkesin içinde giyinip soyunmak istemez, kendisine ait doğuştan getirdiği sınırları vardır. Fakat ebeveyni o daha çocuk bir şey olmaz mantığıyla çocuğa yaklaşırsa çocukta doğuştan var olan bu utanç duygusundan eser kalmayacak ve sınırlarını bilmeyen kendini korumakta zorlanan çocuklar olacaklardır.
Mahremiyet eğitimi sözel olarak değil davranış eğitimi şeklinde verilen bir eğitimdir. Çocuğun annesinden ve babasından görerek özümsediği davranışlar zamanla hisse, hisler ise huya dönüşecektir ve çocuk mahremiyet eğitimini sen diliyle değil de ben diliyle öğrenmiş olacaktır. Mahremiyet eğitimi en kolay 2-3 yaşlarında verilir. Eğer ki aile mahremiyet eğitimi konusunda geç kaldıysa; dün dünde kalmıştır diyerek çocuğun ruhunu ve bedenini koruyacak olan bu eğitime hemen başlamalıdır. Unutulmaması gereken bir nokta da mahremiyet eğitimi kız ve erkek çocuklarını birbirinden ayırarak, baskı kurarak, utandırarak, korkutarak, bastırılmış duygularının esiri olan bireyler büyütmek demek değildir. Ayrıca mahremiyet eğitimi ve cinsel eğitim aynı şeyler değildir. kulağa yakın gelir fakat ikisini ayıran belli noktalar vardır. Mesela; cinsel eğitim topluca verilen bir eğitim, mahremiyet eğitimi ise bireysel bir eğitimdir. Mahremiyet eğitimi çocuğa birinci dereden yakını tarafından verilir. Bu mümkün değil ise eğitim bir uzman tarafından verilir. Mahremiyet eğitiminde cinselliğin mahrem bir konu olduğunu ve hangi sınırlar içinde yaşanması gerektiği öğretilir. Cinsel eğitim sadece çocuklara verilir, mahremiyet eğitiminde ise anne baba çocuk üçlüsü eğitime dahildir.
Çocuğun kendisine ait doğuştan getirdiği sınırlardan bahsetmiştim, bu sınırlar fiziksel, duygusal ve zihinsel sınırlardır.
- Fiziksel Aura: Çocukta 45 cm lik mesafesinin kendisine ait olduğuna dair bir his oluşmasıdır. Bu his 3,5 yaş civarında edinilmeye başlanır. Fiziksel aurası oluşmuş çocuk kendisini emniyette hisseder. Bu hissin oluşabilmesi için çocuğa ait fiziksel alanlar oluşturulmalıdır. Örneğin; yemek masasında çocuğun tabağının altına küçük bir örtü serilip bu his oluşturulabilir. Ya da hulahopun içine girmiş bir çocuğa "bak burası senin alanın bu çemberin içine kimse girmemelidir." gibi bir cümle ile çocuğun kendisine ait fiziksel alan hissi oyun içinde verilebilir.
- Duygusal Aura: Çocuğun duygularını özgürce yaşabilmesidir. Duygularını özgürce yaşamasına izin verilen bir çocuk herhangi bir ihmal ve istismar durumunda ailesiyle rahatlıkla paylaşabilir. Fakat çocuk güldüğünde "Ne gülüyorsun!, bunda gülecek ne var"; ağladığında ise "Ağlama, ağlanacak bir şey yok, erkekler ağlamaz!" gibi tepkiler verilirse, çocuk duygularını ifade edemeyen bir yetişkin olacaktır.
- Zihinsel Aura: Zihinsel aurası oluşmuş çocuk tacize karşı sözel olarak İtiraz edebilir. Zihinsel aurasına saygı duyulan çocuk düzgün ve melodili konuşur, vurguları yapabilir, kendilerini rahatça ifade edebilir.
Çocuklara fiziksel, zihinsel ve duygusal auralar çerçevesinde mahremiyet eğitimi verilmesi için dikkat edilmesi gerekenler şu şekilde sıralanabilir:
- Bedenim bana aittir bilinci
- Temel davranış refleksi (Her çocuğun tehlike durumlarına karşı geliştirdiği savunma mekanizması farklıdır. Kimi çocuk çığlık atarak kimi çocuk tekme atarak kimi çocuk ise ısırma davranışı ile kendini savunur.)
- İzin verirsem dokunabilirsin bilinci
- Odaya izin alarak girme
- Fiziksel baskıya direnme gücü
- Soyunmada ve giyinmede yalnızlık ilkesi
- Vücudum görülmemeli hissi
- Banyoda çıplak olunmamalı hissi
- Tuvalette benden başkası bulunmamalı hissi
- Dokunulması yasak yerlerim refleksi (Çocuklar 4 yaşından itibaren vücutlarının belli bölgelerine dokunulmasından rahatsız olmaya başlarlar. Özel bölgeler sevgi nesnesi/konusu yapılmamalı, çocuklar eş, dost ve akrabalar tarafından özel bölgelerine dokunularak, öpülerek, vurularak sevilmemelidirler.)
- Özel mekan tanımlama
- "İstersen" (Saygı duyulan bir çocuk kendisine saygısızlık yapıldığını anlayabilir. Bunun sağlamanın en kolay yolu ise çocuğun kararlarına saygı duymaktan geçer. Çocuğa hayatına dair seçenekler sunmak, çocuk “Hayır” dediğinde kararına saygı duymak çocuğun hayır deme becerisini geliştirdiği gibi özgüvenini de arttıracaktır.)
Şefika Nur Doğan
Çocuk Gelişimci & Aile Danışmanı