Çocuk gelişiminde kitap okumanın öneminin az çok hepimiz farkındayız. Her gün düzenli yapılan okuma aktiviteleri dil gelişimine katkı sağlar, sosyal ve duygusal anlamda çocuğunuzu besler; aynı zamanda, ebeveyn-çocuk arasında sevgi dolu bir etkileşim kurmaya vesile olur. İşte bu sebeple, çocuğumuza kazandırmamız gereken en önemli alışkanlıklardan biri okumaktır.
Ama nasıl? Ne yapmalıyız ki miniğimizin bir kitap kurduna dönüşmesine katkı sağlayalım?
1. Okuma rutini oluşturun: Yeni doğan döneminde başlayabilirsiniz bu rutine, hiçbir an erken değildir bu konuda. Gün içinde de kitap okuma saatleri belirleyerek okuma alışkanlığına katkı sağlayabilirsiniz. Siz kahvaltıda, banyoda (banyo kitaplarıyla), arabada ve hatta tuvalet eğitimi sırasında tuvalette dahi çocuğunuza kitaplar sunabilirsiniz. Bir süre sonra çocuğunuz kendi kendine sayfaları karıştırıyor olacak. İlla okuma bilmesine gerek yok. Şekiller, renkler, olaylar çok şey anlatıyor.
2. Çocuğun yaşına göre kitap seçin: Örneğin ilk 1 yılda daha parlak renklerde olan, büyük ve net şekillerin yer aldığı, fazla karmaşık olmayan kitapları sevebilirler; sesli kitaplardan hoşlanabilirler. Büyüdükçe hikayesi çoğalan kitaplara ilgi duyabilirler. Ayrıca yaşlarına uygun şekilde tasarlanmış; kolay kavrayabilecekleri, sayfaları rahat çevirebilecekleri kitaplar seçmeniz işlerini kolaylaştırır.
3. Çocuğun ilgi alanına göre kitap seçin: Harvard profesörlerinden Catherine E. Snow, çocuğun ilgilendiği konularda kitap seçmenin, ona bu alışkanlığı kazandırmada önemli rol oynadığını söylüyor. Çocuğunuzu izleyin. Hangi aktivitelerden hoşlanıyor, izleme çağındaysa hangi tv şovlarından keyif alıyor ya da ne tür oyuncaklara ilgi duyuyor. Örneğin dinozorlarıyla oynamaya bayılan bir çocuk muhtemelen çeşit çeşit dinozorların yer aldığı kitaplara da bayılacaktır. Oyun oynarken hep şövalye olan bir şövalye kitabı hediye edebilirsiniz. Mesela gökyüzü hakkında size bitmek bilmeyen sorular soruyorsa uzayla ilgili yaşına uygun kitaplar almanız gerekebilir. Böylece hevesle o kitabı okumak isteyecektir. Ayrıca, alışverişe çıktığınızda bırakın kitapları çocuğunuz seçsin. Bu da onun ilgi alanlarını keşfetmek için iyi bir yoldur. Unutmayın her çocuk farklıdır. Kendi beğenilerimizi ya da genel görüşlerimizi onlara yüklememek gerekir.
4. Kitap okumayı ödül/ceza ile ilişkilendirmeyin: Çocuğunuza hiçbir zaman yemeğini bitirirse ona harika bir hikaye anlatacağınızı veya altına kaçırmazsa 3 kitap birden okuyacağınızı söylememelisiniz. Okuma aktivitesi, diğer konularla ilişkilendirildiği zaman (ödül/ceza olarak) pozitif deneyim olmaktan çıkıyor. Okumak bir gereksinimdir, hayatın ayrılmaz bir parçasıdır (en azından çocuğumuza vermek istediğimiz mesaj bu) Dolayısıyla ceza gibi bazen yapılmadığında; ya da ödül gibi sunulduğunda değerinden gider; çocuğun algısında kendiliğinden olması gereken bir şey olarak koruduğu yeri sarsılır. Sistem basit: okuma saati seçilir ve okunur, sadece okumak için okunur.
5. Ekran süresini azaltın: Televizyon izlemek pasif bir eylemdir. Bu sebeple, doktorlar çocuğunuzun en az 18 aylık olana kadar ekran görmemesini tavsiye eder. (her tür ekran, sadece televizyon değil) 2–5 yaş arasında ise limitli şekilde, günde maksimum 1 saat olarak ekran saati vermeyi (bazı uzmanlar 30 dk der) uygun bulurlar. 5 yaş sonrası da konunun kontrollü ve limitli ilerlemesinde fayda var tabii ki. Kontrolsüz şekilde ekran önünde olan çocuklara kitap okumak; kitaba ilgilerini canlı tutmak zorlaşıyor. Zaten kitaba sıra da gelmiyor. Peki uygulamalar üzerinden okunan dijital kitaplar? Bunlar belki eğlencelidir ama hem çocuk hem de ebeveyn açısından dikkat dağıtıcı bulunuyorlar. Araştırmalar gösteriyor ki, dijital kitap okuma sırasında ebeveyn-çocuk arasında daha az soru-cevap gerçekleşiyor ve çocuklar kitabı takip etmekte daha çok zorlanıyor. Bu sebeple geleneksel kitap okuma yöntemleri hala en iyisi. Çünkü çocuklar en iyi başkalarıyla interaktivite kurarak öğrenirler. Interaktif bir okuma seansı, çocuğunuzun sebep-sonuç ilişkisi kurma yeteneğine ve yaratıcı düşünce gücüne katkı sağlar.
6. Okuduklarınız hakkında konuşun: Örneğin yemek yerken biraz önce okuduğunuz kitap hakkında bir muhabbet başlatabilir ve çocuğunuzun da buna aktif şekilde katılımını sağlayabilirsiniz. Ya da yürüyüşte, araba yolculuğu sırasında…Onu, soru sorma konusunda cesaretlendirin. Bu sayede okuma aktivitesi anın ötesine taşınıp, tüm gün keyif alınan bir tada dönüşür.
7. Okumayı eğlenceye çevirin: Sınırlarınızı aşın! Okurken yeri geldiğinde tavuk gibi gıdaklamayı, yeri geldiğinde bir kurt gibi ulumayı bilmelisiniz. Çocuklar, okurken tiyatral havaya girmenize bayılır. Hikayeye göre alçalan yükselen canlı bir ses tonu, doğru vurgulamalar, yapılan mimikler okuma saatine ekstra bir tat katar, okumayı oyuna çevirir ve çocuklar en iyi oynayarak öğrenir.
8. Rol model olun: Çocuğunuz sizin aynanız. Sizi okurken görmesi, ona kitap okumasını söylemenizden daha çok işe yarar. Çocuklar söylenenleri değil, gördüklerini yapar. Kitapların günlük hayatın önemli bir parçası olduğunu gösterin ona. Belki normalde bu denli kitap okuma alışkanlığınız yoktur, böylece çocuğunuz için bunu yapmak aynı zamanda sizin için de yararlı hale gelmiş olur. Evinizi romanlarla, dergilerle doldurun. Ailece okuma akşamları da düzenleyebilirsiniz. Örneğin her salı ve perşembe yemek sonrası-uyku öncesi ya da her pazar kahvaltı sonrası gibi bir gün-saat belirleyip o anda ailedeki herkesin kitap okumasını sağlayabilirsiniz. Bunu bir ritüel haline getirin, aksi halde günlük koşturmacada kaynayıp gider. Aile okuma saatleri illa sessiz sedasız olmak zorunda da değil. Hep birlikte oylamayla bir kitap seçebilir (ya da her hafta birine seçme sırası verilebilir) sonra da paragraf paragraf ya da bölüm bölüm sırayla sesli okuma yapabilirsiniz.
9. Anlık Hikayeler Uydurun ve Anlatın: Yemek masasında, sıkıcı bir araba yolculuğunda çocuğunuza hikayeler anlatmayı deneyin. Uydurun hatta. Çocuğunuz size konu hakkında fikir verebilir. Bazılarında çocuğunuzu ana karakter yapabilirsiniz, bu çok hoşuna gidecektir. Bu tür farklı hikayeler o kadar merak uyandırıcı oluyor ki, çocukta bilmediği hikayelere karşı otomatikman bir merak gelişiyor ve bu, kitap merakına da yansıyor. Bir başka fikir olarak, çocuğunuzun kendi yaptığı çizimleri bir araya getirebilir ve sıra sıra her sayfaya hikaye uydurabilirsiniz. Ya da fotoğraflarını yan yana getirip hikayeleştirebilirsiniz. Hikaye anlatıcılığı gerçekten sandığınızdan çok işe yarar. (sizi fazlasıyla yorsa da)
10. Birlikte kütüphaneye gidin: Kütüphanelerde çeşit çeşit kitaplar keşfetmek çocuğunuzda heyecan yaratabilir, sadece oraya gitmek bile başlı başına bir aktivite düşününce. Bir de çocuk kütüphanelerinde yapılan okuma aktivitelerini takip ederseniz, başkalarıyla paylaşılan bu an sayesinde kitap sevgisi pekiştirilebilir.
11. Etrafını kitaplarla çevirin: Çocuğunuzun sık vakit geçirdiği yerlerde, kolay erişebileceği şekilde kitap yerleşimleri yapın. Arabanız da dahil. Bakım çantanızda da mutlaka birkaç tane bulunsun.
12. Okuma köşesi oluşturun: Çocuklar belli şeylere özel yapılmış alanlara bayılır! Onlara, sadece kendilerine ait olan, aşağıdakiler gibi sakin bir okuma köşesi yaratabilirsiniz.
13. Seri Kitapları Deneyin: Seri şeklinde devam eden ilgi çekici bir kitaba başladığınızda, çocuğunu aynı serinin diğer kitaplarını de merak edebilir ve onları da okumak için sabırsızlanabilir.
14. Tekrar tekrar okuyun: Çocuklar, aynı kitabı 10 gece de olsa arka arkaya isteyebilirler. Tekrar etmeye bayılırlar. Bunun sebebi öğrenmeye olan açlıklarıdır. Bu açlığını giderin ve nasıl istiyorsa öyle yapın, bıkmadan okuyun. Bir süre sonra çocuğunuz siz yeni sayfaya geçer geçmez favori cümleleri ezbere söylemeye başlar. Bir cümle atladığınızda “dur bunu söylemedin” diyebilir.
Çocuklara kitap okumayı sevdirmeye çalışmak her birimizin en önemli vazifelerinden birisi olmalıdır. Ve çocukların gerçekten isteyerek, severek kitap okuyan bir birey olması için ne gerekirse yapmamız lazım. Tüm çabalardan sonra şayet çocuk kitap okumayı bir türlü sevemiyorsa bu konuda kararı çocuğa bırakmak ve onun diğer ilgi alanlarını keşfetmesine yardımcı olmak gerekir. Her çocuk illa kitap okumayı sevmek zorunda değildir. Kitap okumayı sever, sevmez, gerektiği kadar sever veya fazlasını istemez. Önemli olan çocuğun ilgilenebileceği, severek kendisini geliştirebileceği yolları keşfetmesini sağlayabiliriz.
Daha sonra çocuklara kitap okumayı sevdirmenin yollarını arayabilirsiniz. Birçok yolu vardır. Fakat tüm bunlar yapılmasına rağmen her çocuk kitap okumayı sevecek diye kesin bir hükümde yoktur.
Aşağıda bahsedeceğim çalışmaları ve yönergeleri yapan aileler bu çalışmalardan sonra çocukların kitap okumaya ilgi duyduklarını, kitap okuma ve kitap okuyan çocuk sayısında, heveslerinde önemli ölçüde artış olduğunu ifade etmiştir.
1. Çocukla erken dönemde ilgilenerek onun hikaye ve masallar ile hayal dünyasını geliştirmenin yolları aranmalı.
2. İlk başlarda yazısı az, resimli bol kitaplar tercih edilmeli.
3. Çok uzun hikaye ve romanlar daha ileri ki yaşlara bırakılmalı. Bitmeyen hikaye ve romanlar çabuk sıkılan çocukları erken yaşta okumaktan bezdirebilir. Bu anlamda erken ve aceleci davranıp, bunu da oku, şunu da çok güzel diyerek kendi tercihlerimizi dayattığımız çocuklarımız okumaktan nefret edebilirler.
4. Her insanın her kitap ve yazarı bilmesi, tanıması imkansız. Bu anlamda araştırmalar yapılmalı, bilenlere sorulmalı ve yeni çıkan, ilgi ile okunan, ısrarla tavsiye edilen kitap, yazar ve yayınevleri takip edilmeli.
5. Ev içerisinde kitaba saygı duyulmalı, yazara ve düşünceye saygı duyulmalı. Kitap evde fazlalık gibi, evi dağıtan bir nesne gibi görülmemeli. Eve görsellik katan “çanak, tabak, biblo, vazo” gibi nesnelerden çok daha az özen gösterilen fazlalık, boşuna para verilen değersiz bir şey gibi sunulmamalı. Tam aksine evin en değerli köşesi kütüphaneye ayrılmalı, en fazla değer kitaba, kitap okuma masası, sandalyesi ve kitap okuyana verilmeli.
6. Aile içerisinde en büyük ayrıcalık kitap okuyana verilmeli. Aile bireyleri kitap okuyanı “su getir, kapıyı aç” gibi çeşitli işler ile meşgul etmemeli. Kitap okuyanın bu tür işlerden uzak ve azade bir özgürlüğü, ayrıcalığı olmalı.
7. Çocuğun alabildiğine engin ve özgür hayal dünyasında taklitler, sesler, figürler ile kalıcı izler bırakarak, hikayeleri görsel anlamda zenginleştirip, kalıcı izler bırakılmalı.
8. Bazen hikayeler, masallar, bazen kısa romanlar en heyecanlı yerinde bırakılarak merak duyguları canlı tutulmalı. Tıpkı bazı film ve diziler gibi, arkası yarınlar gibi, ertelenmeli. Gün içerisinde de zaman zaman bu ertelenen ve tam yerinde bırakılan hikaye ve masallar, “Sence ne olacak, sence aslan kurtulacak mı? Sence kuş uçabilecek mi? Gibi sorularla çocuk hikayenin içine çekilip, hayal dünyasını açmanın yolları aranmalı.
9. Çocuğun kitap okuduğu, kitabı sevdiği, okuduğu kitapların yer aldığı özel bir kütüphane bulunmalı ve her fırsatta eve gelen eş, dost, akraba ve akranlara bu kitapları çocuğun okuduğu nazara verilmeli.
10. Çocuğun ilgi alanları tespit edilip ona göre kitaplar alınmalı, bulundurulmalı.
11. Evde her akşam mutlaka on dakika bile olsa, bütün aktiviteler bir kenara konularak, bütün ev halkının mutlak anlamda katıldığı bir okuma saati konulmalı.
12. Kitap fuarları ve önemli yazarlar takip edilerek, çıkmış ve çıkacak kitaplar hakkında konuşulmalı, çocuk bilgilendirilmeli, kitap fuarlarına gidilerek yazarlarla tanışılmalı.
13. Birlikte yapılan etkinliklerde kalıcı alışkanlıklar edinilmesi bir gerçek. Bu yüzden toplu okumaların önemi unutulmamalı. Bazı eğitim kurumlarında belli zamanlarda bütün okul veya sınıfça yapılan toplu okumalar bu anlamda son derece önemli aktiviteler. Bunlara ayrıca yarıyıl tatilinde ve yaz okullarında, kırlarda, bayırlarda, yaylalarda yapılan okuma programları da eklenebilir.
14. Bazı çocuklar büyüklerin tecrübelerinden istifade etmenin yollarını biliyor ve onların özellikle okunması gereken kitaplarla ilgili tavsiyelerini dikkate alıyorlar. Bu yüzden aile bireyleri kendi aralarında bazı kitap kritikleri yapmalı. “Bu kitabı şu… kişi tavsiye etti, mutlaka okunmalı” dedi, okudum çok sevdim. Ayrıca “bence şu kitap çok harika o da mutlaka okunmalı” şeklinde tavsiyelerle yeni yönlendirmeler de yapılmalı.
Sevgiler...
Dilara Demiröz
Uzman Klinik Psikolog