Çocuğunuzun doğduğu andan itibaren başlayan öğrenme gelişimine katkınız hangisi?
Yardım mı?
Yoksa
Onun yerine yapmak mı?
Çocuklar aslında öğrenme serüvenlerinde biz yetişkinlerden her alanda daima yardım isterler. Ama biz ebeveynler bazen sabırsız, bazen titizlik, bazen yapamaz ki o düşüncesi ile, çoğu zaman çocuklarımızın öğrenme alanlarına müdahale ederiz.
Aslında eylem dilini kullanarak çocuklara sadece yardım ile bir çok şeyi kısa ve kolayca öğretebiliriz. Öğrenme sürecini hem çocuğu hem kendimize zorlaştıran bizleriz. Her şeyden önce önyargılıyız. Daha çok küçük nasıl yapabilir ki? ile başlayan cümlelerimizin sonunda bir bakmışız ki 5 yaşında hala biz olmadan öz bakımını yerine getiremeyen, Bilişsel gelişimini tamamlayamayan, psikomotor becerilerde yaşının çok altında, olarak gözlemlenen bir çocuğumuz var. Bunu geç farkediyoruz ve çocukta bir süre sonra “nasılsa bana bir yetişkin yardım edecek” diyerek kendini beklemeye alıyor.
Annem paltomu giydirir, babam ayakkabımı, anneannem nasılsa ellerimi yıkamama yardımcı olur. diye her alanda öğrenmesine bir sınır koymuş oluyoruz.
Oysa ki öğrenmesine yardımcı olacak şekilde hareket edebilsek, kısa süre sonra göreceğimiz şey; çocuğumuz tüm gelişim alanlarında doğrusu ve yanlışıyla “kendi başına” bir şeyler başarıyor olacak.
Çocuklarımızın bu süreçlerine biz yetişkinler istemeden veya bilmeden engel olmuş oluyoruz. Sonrasında karşımıza bu durum bir çok farklı türde bozukluk olarak karşımıza çıkıyor.
Çocuğumuzun yerine yapmak değil, ona “yardım” etmek büyüme anlarının en kıymetli öğrenim sürecidir. Lütfen bu süreci çocuklarımızın elinden almadan onlara zaman tanıyarak tamamlayalım.
Kamer Yıldırım
Çocuk Gelişim Uzmanı