FİRMA KAYIT
Geri Bildirim
Anne İle Bebek Arasındaki Güvenli Bağlanma
Anne İle Bebek Arasındaki Güvenli Bağlanma

Anne İle Bebek Arasındaki Güvenli Bağlanma

854

Dünyaya gözlerini açan bir bebek için alıştığından farklı bir yerde olmak, korku ve endişe duyduğu bir durumdur. Doğumla birlikte bebekler bir adaptasyon sürecine girerler. İhtiyaçlarının zamanında ve düzgün bir şekilde karşılanması bakım veren kişiye ve dünyaya karşı olumlu duygular geliştirmesini destekler.

Yetişkinlik döneminde de karşımıza çıkan dört bağlanma stili vardır; güvenli, kayıtsız, saplantılı, korkulu bağlanma. 0-2 yaşta temeli atılan her bağlanma stilinin nedenleri ve içinde barındırdığı özellikleri vardır. Bizlerin desteklediği, çocuğun gelişimine katkı sağlayan bağlanma biçimi ise güvenli bağlanmadır. Bu kavram; bebeklik döneminde bakım verenlere karşı olumlu tepki geliştiren, korku ve endişe duyulan durumlarda o kişilerin aranması ve birlikte olduklarında rahat hissettiren duygu ve davranışların tümü olarak açıklanabilir. Doğumdan sonra ilk olarak emme isteği, karnının doyması, altının temiz olması gibi birincil ihtiyaçlarının karşılanması sırasında yaşadığı rahatlama duygusu ile bebek, bakım veren kişi ile olumlu bir ilişki kurmaktadır. Bebeğin annesinin yanında olması durumunda bakım veren ve birincil bağlanılan kişi genellikle anne olmaktadır. Tüm ihtiyaçlarının karşılanmasına ek olarak emzirilmesi, bebeğin gelişimini olumlu etkiler ve bu davranış anne bebek arasındaki güvenli bağlanmanın temelini oluşturur. Farklı bağlanma stilleri yetişkinlik döneminde belirgin özelliklerle kendini göstermektedir. Örneğin, annesi ile güvenli bağlanma ilişkisi kuran bebekler, yetişkinlik döneminde ikili ilişki kurmakta güçlük çekmezken, güvenli yerine farklı bir bağlanma gerçekleştiren bebekler sonraki yaşam dönemlerinde ilişki kurmakta zorlanmaktadırlar. Aynı zamanda bağlanma davranışının hayvanlardaki etkisinin incelendiği çalışmalarda, bu ilişkiden yoksun kalanların çiftleşme döneminde güçlük çektiği, dişilerin kendi yavrularına cezalar uyguladığı gözlemlenmiştir.

Yaşamın ilk sosyal davranışı olarak görülen anne ile bebek arasındaki ilişkinin oluşmasında fiziksel temasın önemi büyüktür, ancak tek başına yeterli değildir. Doğum öncesinde işitme duyusunun gelişimiyle birlikte bebek anneyi duyar ve duygulanımlara yanıt verebilir. Bu nedenle annenin kendi bedenindeki değişimleri benimsemesi, olumlu duygularını bebeğe aktarması daha doğum öncesinde bağlanma ilişkisini başlatır. Sonrasında ise bebeğin çıkardığı seslere karşılık vermek, onu konuşmaya teşvik etmek, onun için rahat ve güvenilir ortam hazırlamak güvenli bağlanmayı destekler.

Ebeveynlerin çocukları ile olan ilişkilerinde yakın ve olumlu iletişimde olmaları ruh sağlığında belirleyici bir etken olarak belirlenmiştir. Güvenli bağlanma kurabilen çocuklar ailelerinin onları önemsediğini, sevdiğini, düşüncelerinin önemli olduğunu, dinlendiğini bilirler ve bunlar gelişimini önemli ölçüde etkiler. Babanın rolü daha gelenekseldir. Çocukla sağlıklı bir bağlanma için, babanın özellikle ilk bir yıl bebeğin bakımı ile ilgili faaliyetlerde bulunması gerekir. Anne ise güvenli bağlanma için anahtar roldedir. Kadınların kendi ebeveynleriyle yakın, sevgi dolu bir ilişki kurmuş olması ailesiyle olan ilişkisine de yansır. Aslında her şey sürekli bir döngüden ibarettir. Bugün kendi ailelerimizden aldıklarımızı, gördüklerimizi ve öğrendiklerimizi kurmuş olduğumuz ilişkilerimize yansıtırız ve bu böyle devam eder.

Soysal ve ark., Bebeklik Dönemindeki Bağlanma Sürecine Genel Bir Bakış, Klinik Psikiyatri 2005; 8:88-99


Uzman Aile Danışmanı