FİRMA KAYIT
Geri Bildirim
Yaramaz Değil, Hiperaktif Çocuk (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu)
Yaramaz Değil, Hiperaktif Çocuk (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu)

Yaramaz Değil, Hiperaktif Çocuk (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu)

637

Herkese merhaba,

Bugün özellikle ilkokul grubu çocukları için sıkça konuşulan bir konu olan Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu’ndan (DEHB) bahsetmek istiyorum. Günümüzde DEHB tanısı maalesef her “hareketli” çocuğa kolay bir etiket olarak konulmaya başlanmıştır, ancak biraz hareketli olan ya da dikkatini herhangi bir konuda toplamaya güçlük çeken her çocuk için dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu var asla denemez. Bu durumda incelenmesi gereken unsur, çocuğun aktivitelerinin yaşına ve bulunduğu ortama uygun olup olmadığıdır. Eğer uygun olmayan bir şekilde aşırı hareketliliğe veya dikkat dağınıklığına sahipse bu bozukluk çocuğun davranışlarında da bozulmaya yol açacaktır. DEHB’da hem hiperaktivite hem de dikkat eksikliğinin bir arada görülebileceği gibi çocukta sadece hiperaktivite ya da sadece dikkat dağınıklığı olabilir. Bebeklik dönemlerinde (3-4 yaş) sürekli huysuz, zor olarak tanımlanan bebekler okul çağına geldiklerinde bunu sınıf ortamına taşıyıp derste sürekli gezinme, akademik başarıda düşüş veya disiplin problemleriyle kendilerini gösterirler. Hiperaktivitenin yüksek olduğu çocuklar dürtüseldirler, bu aşırı hareketleri keyfi ve amaçsızdır. Yemek yerken, ödev yaparken sık sık kalkıp gezinirler, kurallara bağlı davranışlara uyum sağlamakta güçlük çekerler ve tehlikeli işlere eğilimleri vardır. Dikkat eksikliği yaşıyor ise, sürekli eşyalarını kaybedebilir, unutkan ve dağınıktırlar. Sınıfta parmak kaldırarak konuşmayı zor öğrenirler, sürekli birilerinin sözünü keserek müdahale ederler. Sırayı takip etmede ve beklemede sorun yaşarlar. Bir düzeni veya kuralı olan oyunlara uyum sağlamakta zorluk çektiklerinden en sevdikleri oyunlar itişip kakıştıkları daha serbest ve bağımsız hareket edebildikleri atlayıp zıplayabildikleri oyunlardır. Dikkat eksikliğinin yüksek olduğu çocuklarda ise en sık görülen zihnin dağınık olmasıdır. Zihinsel çaba ve uğraş gösteren ödevlerden, yazılı sınavlardan, sunumlardan hoşlanmazlar. Eşyaları, masaları, çantaları, sınıfta sırasının üstü her daim karışık ve düzensizdir. Bir şeyle uğraşırken sürekli olarak başka bir konuya geçtiklerinden ilgileri devamlı kaybolur ve geri toparlamakta zorlanırlar. Kafaları sürekli meşgulmüş gibi görüntüleri vardır, unutkanlık çok sık yaşanır. Özellikle okul çağı çocukları için bu durum çocuğun öğretmenleri ve sınıf arkadaşları tarafından etikenlenmesine neden olursa, çocuk yetişkin döneminde alkol, madde kullanımı ve antisosyal kişilik örüntülerine yatkın olacaktır. Sağaltımında yapılması gereken en önemli şey aile, okul ve çocuk ruh sağlığı uzmanıyla ortak hareket etmektir. Tedavi edildiği zaman gözle görülür bir biçimde düzelme sağlanabilmektedir. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite tanısı almış çocukların ve gençlerin  ailelerinin dikkat etmesi gereken önemli unsurlar vardır dilerseniz biraz da nasıl davranmanız gerektiği üzerine konuşalım;

1) DEHB sahip çocukların değişikliklere karşı uyum sağlamaları güç olduğundan çocuğun günlük rutini zorunlu olmadıkça değiştirilmemelidir, eğer bir değişiklik yapılacaksa veya farklık bir aktivite, bu durum çocuğa önceden anlatılmalıdır. Neyi, nerede, ne zaman yapacağını bilmesi gerekir.

2) Dış uyaranlara karşı hassas olduklarından fazla kalabalık veya fazla uyaranın olduğu, çocuğun hareketliliğini arttıracak ve dikkatini dağıtacak ortamlardan kaçınılmalıdır.

3) Aileler verdikleri disiplin kurallarında, sorumluluklarda, otoriteyi içeren konularda daha katı bir tavır sergilemeli ve çocuğun rahat davranmasına müsade edilmemelidir.

4) Ödül ceza sistemi uygulanması gerekir ancak cezalar olduğu kadar olumlu davranışlar karşısında ödüllendirilmeli ve olumlu davranışları vurgulanmalıdır. Örneğin olumlu davranışları karşısında küçük hediyeler, güzel sözlerle aşırıya kaçmadan desteklenebilir. Çünkü bu çocuklar sosyal çevreden fazlasıyla baskı gördükleri ve olumsuz tavırlarla karşılaştıklarından dolayı bu minik ödüller ona iyi hissettirecektir.

5) Kesinlikle fiziksel, sözel ve psikolojik şiddetten kaçınılmalıdır. Eğer çocuğun davranışları aşırı uçlara gidiyorsa ve size çok rahatsızlık vermeye başladıysa ona arkanızı dönerek olumsuz davranışı bitene kadar görmezden gelebilirsiniz. Ona karşı kayıtsız kalmak daha etkili bir ceza olacaktır.

6) Tehdit etmek DEHB olan çocuklarda hiçbir zaman işe yaramaz, bunun yerine yaptığı olumsuz davranış anında cezalandırılarak önü kesilmelidir. Ceza her zaman yapmasını istemediğiniz davranışa yönelik olmalıdır, örneğin ev eşyalarına zarar verdiği için 4 hafta tablette oyun oynamasını yasaklamak çocuğa sadece hayal kırıklığı ve aşırı baskı yaşatır. Bunun yerine zarar verdiği eşyaları harçlığını biriktirerek telafi etmesi istenebilir.

7) Çok heyecanlanmışsa ve aşırı hareketlenme söz konusuysa hemen o an dikkati başka bir yere yönlendirilmelidir, örneğin bir görev verip yapması istenebilir.

8) Sosyal çevresindeki kişilere karşı zarar verici vurma, ısırma, tükürme gibi davranışları varsa anında müdahale edilmelidir, böyle durumlarda onu başka bir yerde yalnız bırakıp sakinlemesini sağlamak yararlı olacaktır. Olay anında değil, çocuk sakinleştikten sonra yaptığı davranışın zararları üzerine konuşulup fark etmesi sağlanabilir. Olay anında konuşmak sadece çocuğun sinirini arttırır.

9) Okul yaşamıyla ilgili sürekli ve ısrarcı sorular sormak onu daha da uzaklaştıracaktır, bunun yerine anlatmak istediği bir şey olup olmadığı sorulabilir. Konuşmak istiyorsa konuşur.

Özet olarak, çocuğun veya gencin yaşamını daha anlamlı kılmak ve daha eğlenceli bir bakış açısıyla bakmasını sağlamak çok önemlidir. Hayata karşı sıkıntı değil memnuniyet hissetmelidir.

Sevgilerimle,

 

Kaynak

  • Aygölü F., Özden M. S. (2015). Klinik Psikolojide Bebek, Çocuk ve Ergen Vakalarda İlk Görüşmeler. Nobel Yayınları.


Klinik Psikolog & Aile Danışmanı