Oz Büyücüsü’nün evrenine müzikal ve anlamlı bir dönüş...
"Wicked", 1995’de yazılmış bir romandan serbestçe uyarlanan bir Broadway müzikali. 2003 yılından beri hem Amerika’da hem de İngiltere’de sahnelenmekte ve hâlâ da çok ilgi görmektedir.
Hikayesi 1900 yılında Frank Baum tarafından yazılmış olan çocuk klasiği Oz Büyücüsü’nün (The Wizard of Oz) hem öncesine hem de sonrasına bakan bir perspektifte oluşturulmuş. 1939 yapımı klasik Oz Büyücüsü filmini de izleyenler o filmin sonunda ‘Batı’nın Kötü Cadısı’ olarak bilinen Elphaba’yı hikayenin iyi kahramanı Dorothy’nin çok isteyerek olmasa da öldürdüğüne şahit olmuşlardı. Film o sahneyi de hatırlatarak başlıyor.
“Wicked” iyi ve kötünün doğası üzerine politik, sosyal ve etik bir yorum getiriyor. Hikaye, yanlış anlaşılmış, zümrüt yeşili tenli, zeki bir kız olan ve büyüyünce Batı'nın Kötü Cadısı olacak Elphaba ile büyüyünce ‘İyi Glinda’ olacak güzel, sarışın, popüler kız Galinda'nın arasındaki karmaşık dostluğa odaklanıyor. Aralarındaki bu dostluk; zıt kişilikleri, çatışan bakış açıları, aynı kişiye duydukları aşk, Oz Büyücüsü’nün yozlaşmış yönetimine olan farklı tepkileri ve nihayetinde Elphaba'nın trajik düşüşü ile sınanır. Oz Büyücüsü’nün kötü karakteri olarak bilinen yeşil tenli, hep simsiyah giyinen Elphaba’nın aslında neden böyle bir kişiliğe dönüştüğünün tarjik hikayesi bu.
İnsanların farklı görünen başka insanlara karşı ayrımcılık yapması, ondan korkması ve hatta onunla alay etmesi maalesef bugünün dünyasında bile sıkça rastladığımız bir zorbalık. Elphaba ne kadar yetenekli ve insancıl bir kalbe sahip olsa da derisinin rengi yüzünden ayrımcılığa uğruyor. Hayvanların da konuşabildiği bu sihirli evrende onlara yapılan baskıya karşı daha güçlü bir empati geliştiriyor dolayısıyla. Bütün hayvanları zekalarına bakmadan kafeslemeye hazırlanan bu düzene karşı başkaldıran Elphaba en başta birbirleriyle çok uğraşsalar da sonra iyi dost olan Glinda ile sonrasında fikir ayrılığı yaşıyor.