“Hayat nedir ve nasıl yaşanmalıdır?” sorularına karşılık ilham verici, iyi bir aile filmi.
İnsan bu hayatın içinde yolunu nasıl bulabilir? Arzularını ve isteklerini dizginleyerek mi? Yoksa onları gerçekleştirmeye çalışarak mı? Bu arzuları gerçekleştirmek için başvurulan her yol mübah mıdır peki? Karşımıza çıkan engeller nedir ki kendimizden başka? Hedefe kitlenmiş bir insanı kim ve ne durdurabilir ki bazen?
Evet, insan isterse her şeyi yapar... Tabi insan isterse akla hayale sığmayacak kötülükler de yapar. Hayat bunun örnekleriyle dolu; kötü insanların yaptığı kötü şeylerle birlikte yaşamak zorundayız. Bu yüzden hayat iyi insanlar için cesaret gerektiren bir şeydir. Çünkü yaşamak bilinmezliğe doğru yapılan bir yolculuktur aynı zamanda. Tıpkı yalnız bir astronotun uzay yolculuğu gibi...
Teknoloji ilerledikçe pratikte kolaylaşıyor gibi algılanan hayat, aslında daha da zorlaşıyor. Çünkü aramıza makineler giriyor, insana dair duygular giderek azalıyor sanki. “Walter Mitty’nin Gizli Yaşamı” bunun filmi biraz da. Evet, artık ‘eskiden her şey daha iyiydi’ duygusu sadece basit bir nostalji tutkusuyla ele alınacak bir mesele olmaktan çıktı. Filmde bütün hikayeyi başlatan, ana karakterin de harekete geçmesini sağlayan Life dergisinin kağıt baskısının bitirilmesi ve sadece dijital ortamda devam ettirilme kararı sembolik bir çatışma noktası. Hayat’ın dijitalleşmesi sözkonusu olan.
Küçük mizahi öyküler yazan ve günlük gazetelerde karikatüristlik yapan gazeteci/ yazar James Thurber’in bir öyküsünden yola çıkılarak yapılan, zamanın ünlü komedyenlerinden Danny Kaye’in başrolünde olduğu 1947 yapımı filmin birebir uyarlaması değil karşımızdaki film. Hatta öykünün bile aslına uygun değil. Thurber’in hikayesinde annesi ve karısının istekleri arasında sıkışmış sıradan bir adam olan Walter Mitty’nin komik gündüz düşleri anlatılmakta. Evet, Walter her koşulda ve her ortamda kendi küçük hayallerine dalıp gidebilen bir hayalperesttir...
Ben Stiller’ın bu yeniden çevriminde ise, Walter Mitty karakterini alıp yukarıda bahsettiğimiz temalara işaret eden daha güzel bir hikayenin ortasına yerleştirilmiş. Life dergisinin fotoğraf filmlerinin negatiflerinden sorumlu departmanın başında olan Walter Mitty, işe yeni başlamış Cheryl’a uzaktan ilgi duyan, sık sık hayallere dalan bir adam. Tam da o günlerde Life dergisinin kağıt baskısına son verilecek ve personel büyük ölçüde işsiz kalacaktır. Bu tasfiye süreci içinde Walter’ın bulması gereken son bir kapak görseli vardır...