Tiroit bezinin normalden fazla olarak büyümesi sonucu guatr oluşur. Gereğinden Az miktarda iyot alımı sonucunda oluşmaktadır. Bu durumun önüne geçmek için, standarda yakın iyotlu tuz kullanımında kendi kendine normal haline dönmektedir. Burada esas olan guatr oluşumunun farkına varılması ve yeterli düzeyde iyot alımı ile beraber hastalığın ilerlemesine mani olarak normale dönülmesini sağlamaktır. Bunun için de yaşadığımız bölgede iyodun miktarını, az olup olmadığını iyi bilip takviye olarak iyot gerekiyorsa iyot alımı ile bu hastalığın oluşmasına mani olmak yapılabilecek en iyi uygulamadır. Örneğin, Karadeniz bölgesinde yeterince iyot olmadığı bilinir ve guatr hastalarının bu bölgede daha fazla olduğu istatistik olarak saptanmıştır. Bu bölgedeki insanların sofra tuzları tercihi iyotlu olmalıdır.
Tiroit Hormonunun Gebeliğe Etkisi
Tiroit hormonunun normalden az veya fazla çalışması gebeliğin gidişatını değiştirmekle beraber anne adayının ve bebeğin geleceğini ciddi bir biçimde etkileyebilmesi söz konusudur. Bebekte gelişim bozukluğu ve zekâ geriliğine yol açmasının yanı sıra anne adayının düşük yapmasına bile sebebiyet verebilen mühim bir sorundur. Bu durumdan dolayı da anne adayının, özellikle hamilelikten önce teşhis konulmuş bir tiroit hastalığı mevcut ise, kadın doğum uzmanı ile beraber iç hastalıkları uzmanı ve ihtiyaç halinde endokrinoloji uzmanının kontrolüyle bir gebelik yaşaması gerekir.
Hipotiroit (az çalışan tiroitler)
Genellikle otoimmun ismini verdiğimiz bir hastalık nedeni ile tiroit bezi fazla zarar görür. Tiroit bezinin tahrip olmasından dolayı performansı düşer ve normalden daha az çalışmaya başlar. Otoimmun; hiçbir sebep olmadan vücudun kendi dokularına karşı yabancılaşması ve bu dokuyu bağışıklık sisteminin düşman olarak algılamasıdır. Bağışıklık sistemi bu dokuyu dışarı atmak için çabalamaya başlar ve bundan ötürü de tiroitlerde tahribat meydana gelir.
Bu tahribat bazen iltihaplanmaya varabilir. Otoimmun guatr ile birleştiğinde hashimoto troidit diye bir hastalık oluşmaktadır. Burada dikkat edilmesi gereken bir hususta şudur. Tiroitit; iltihaplanmaya denir, enfeksiyon değildir. Karıştırmamak gerekir.
Hipotiroit her yaşta görülme durumuna sahipse de genelde ilerleyen yaşlarda görülmektedir ki 60 yaşından sonra daha çok görüldüğü ve yaş ile birlikte arttığı gözlenmiştir.
Tiroit hakkında genel hatlarıyla detaya girmeden bilgi verelim ve ardından da gebeliği önler mi sorusuna eğilelim…
Tiroit gebe kalımını engeller mi? Evet engel olabilir. Ancak bu durum tek başına bir sebep olamaz. Fakat kadında herhangi bir kısırlık belirtisi ve sebebi de var ise tiroit işte bu durumda etkili olur ve o kısırlık sebebinin etkisini artırır.
Kadınlarda hipotiroitin aktifleşmesine sebebiyet verebilecek 3 zaaf döneminden söz edebiliriz. Bu dönemlerde kadınların hormonel dengesi bozuk olduğundan tiroit aktif hale gelebilir. Bu 3 zaaf dönemi şöyledir:
- Genç kızlığa geçiş
- Hamilelik dönemi
- Menopoz dönemi
Bu dönemlerde alt üst olan hormonlar tiroide yol açabilmektedir. Daha önce varsa bu dönemlerde daha hızlı büyümektedir.
Yazıda bahsini ettiğimiz gibi, hipotiroidin insan vücudunun dengesini bozması durumu vardır. Denge bozuldu mu beden de sıhhatli çalışmaz. Vücutta pek çok organı etkileyebildiği gibi kadınlarda rahim ve yumurtalıkları etkiler. Doğurganlığa mani olacak gelişmelere sebebiyet verebilir. Daha önce de söylediğimiz gibi kendisi sebep değil, sebeplerin destekçisidir.
Tedavisi mümkün müdür?
Evet, tedavisi mümkündür diyebiliriz. Gebeliğe mani durumları gerekli hormon tedavisi uygulanarak ortadan kaldırmak şartıyla sorun çözülmektedir. Bunun için genel kontroller oldukça önemlidir. Kişiler düzenli olarak sağlık kontrollerine girmelidirler.
Tiroit hastalığı düşüğe yol açabilir mi?
Direk düşüğe neden olur demek doğru olmaz. Söylediğimiz gibi, sorunlu gebeliklerde ya da kısırlık tedavisi gören kısırlık gibi bir sorunu olan hastalarda ‘tetikleyici’ olur. Bundan ötürü de bu durum, “doğrudan düşük sebebidir” demek yanlış olur. Fakat katkısı vardır, tetikleyicidir diyebiliriz. Böyle vakalarda, doktorlar tedavi etmek için ilaç vererek tiroidin olumsuz etkilerini ortadan kaldırmaya çalışırlar. Bebek düşme riskinden kurtulmuş olmayacaktır fakat tiroidin tetikleyici karakteristiği düşük olmasına katkı sağlamayacaktır.
Özetle, tiroit bir kısırlık problemi değildir fakat kısırlık problemi olan hastalarda kısırlığı tetikleyicidir ve daha etkili hale getirir. Bu nedenle kısırlık tedavisi gören hastanın tiroidine bakılmalı ve şayet tiroit sıkıntısı var ise mutlaka tedavi edilmeli ve kontrol altına alınmasının akabinde kısırlık tedavisine başlanmalıdır.
Gebeliği planlayan kadınların, sağlık taramasından geçmesinde ve hormonlarına bakılmasında, tiroidi var mı yok mu tespit edilmesinde büyük yarar vardır. Böylece tedavide herhangi sürpriz bir olumsuzlukla karşılaşılmaz ve tiroit mevcutsa tedavi edilir.
Gebelik Döneminde Tiroit Hastalığının Gelişme İhtimalinin Olduğu Kişiler Kimlerdir?
Kan bağı olan kişilerde tiroit hastalığı, şeker hastalığı ve guatr olan hamile anne adaylarında tiroit hastalığı riski daha yüksek ihtimalli olarak ortaya çıkmaktadır. Hamilelik evveli tip 1 şeker hastalığı mevcut olan, kanında anti-TPO antikoru oranı yüksek olan ya da daha önce tiroit hastalığı geçiren kadınlarda risk daha yüksektir. Tüm bunların yanı sıra, önceden düşük yapmış kadınların tiroit hormon tetkikleri hamilelik süresince mutlaka izlenmelidir.
Hipotiroidi olan kişilerin hamile kalmadan önce tedavilerini tamamlamış olmaları gerekir. Olması gereken anne adayının tiroit hormonlarının tamamen standartlardayken hamile kalması gerektiğidir. Ancak hamilelik bu durumdan önce gerçekleşmiş ise, olabildiğince erken bir zamanda tiroit hormon seviyesinin düzeltilmesi hipotiroidden kurtulması gerekmektedir.
Hamile olan anne adaylarında, tiroit ultrasonografisi ve biyopsisi anne adayı için de bebek için de herhangi bir şekilde zararlı hal teşkil etmez. Fakat bu hastalara kesinlikle tiroit sintigrafisinin uygulanamaz.
Tiroit hastalığını barındıran kişilerin hamilelik evveli dönemde ve hamilelik sırasında neler yapması gerektiğinden tedavi teknikleri, hastalığın ve ilaç tedavisinin bebeğe karşı bir zararı olup olmadığı, yazının ilerleyen bölümlerinde ifade edilmiştir.
Tiroit Rahatsızlığı Kadınlarda Kısırlığa Sebebiyet verebilir mi? Tiroitle İlişkili Olan Hangi Sorunlar Kısırlığa Yol Açar?
Tiroit hormonları kadınların yaşam sürecinde östrojen kadar önem arz eden hormonlardır. Bunun sebebi ise ergenlik dönemine girerek âdetin başlamasıyla tiroit hormonları da başlar. Bundan dolayı hamilelik döneminde, menopozda sürecinde ve geri kalan her dönemde etken bir faktördür.
Tıpkı ergenlik döneminde âdete girmeyi geciktirme durumu yaşatabileceği gibi hamile kalmayı da geciktirebilir. Tiroit hormonlarındaki dengesizlikler, hormonun az veya çok çalışması kadının hamile kalmasını etkileyebilir.
Tiroit işlev bozuklukları, tiroitle bağlantılı hastalıklar kadınlarda farklı şekillerde zuhur edebilir. Kimi tiroit hastası kadında, öncesinde tiroit hastalığı hâsıl ilken hamilelik, kısırlık gibi problemler ortaya çıkabiliyor; kimi tiroit hastası kadınlarda ise hiçbir problem söz konusu değilken hamilelik sırasında kendini gösterebiliyor.
Bu ilaçlar bebek için bir sorun teşkil eder mi? Hamilelikte tiroidin çok az çalışması anne karnındaki bebeğin zekâ seviyesini nasıl etkiler?
Verilen tiroit hormonunun bebeğe ve anne adayına herhangi bir zararının dokunmayacağını ifade etmekte fayda var ki hatta bunun tersine ilacı kullanmaması bebeğin zekâ ve nörolojik gelişimini olumlu olmayan bir yönde etkileyebilir. Bu sebeple de ilaç kullanıldığı için değil, kullanılmadığı için probleme yol açar.
Hamilelik esnasında tiroit ilacı kullanmak uygun mudur?
Bu evrede anne adayı katiyen ilacını kullanmaktan şüphe duymamalıdır. Zira bunun sebebi, o dönemde verilen tiroit hormonunun bebeğe ve anne adayına herhangi zararının dokunmayacağındandır.
Hiportiroidi ve Hipertiroidi
Hipotiroidi, hamilelik gerçekleşmeden önce düzeltilmesi gereken bir sorundur. Anne adayının tiroit hormonlarının tamamen normal düzeylerde iken hamileliğin gerçekleşmesi bebek için de anne için de en ideal olanıdır. Ancak, hamilelik bu sorunun düzeltilmesinden önce gerçekleşmiş ise, derhal tiroit hormon seviyelerinin düzeltilmesi ve hipotiroididen çıkarılması gerekmektedir.
Hipertiroidi biraz daha değişik bir tabloda ilerler. Hipertiroidi probleminde uzmanlar biraz daha esnek şekilde davranmayı göze alabilirler. Hamilelikle ilişkili çıkabileceği için hipertiroidi kendini gösterdiği zaman ilk olarak buna yol açan sebebin ne olduğu hakkında inceleme yapılmalıdır. Şayet bu sebepler makul ise ve değerler uygun ise, anneye zarar vermeme koşuluyla hipertiroidiyi biraz ilaçsız izlemek mümkündür.
Gebelik Döneminde Ultrason ve Tiroit Sintigrafisi Çektirmenin bebeğe zararı var mıdır?
Tiroit ultrasonografisi ve biyopsi anne adayı için de bebek için de herhangi bir sorun teşkil etmeyen durumlardır, fakat tiroit sintigrafisi öyle değildir. Kesinlikle çekilemez ve hiçbir şekilde uygulanamaz.
Anne Adayındaki Tiroit Sorunu, Tekrarlayan Tüp Bebek Başarısızlığının Sebebi Olabilir mi?
Tüp bebek denemelerinde de tiroit otoinimütesi adı verilen; oldukça da bilinen hasimato hastalığı, greys hastalığı vb. hastalığı bulunan kadınların tüp bebek denemelerinde başarıya ulaşamadıkları gözlemlenebiliyor.
Bu hallerde kimi zaman tiroit hormonları normal olsa dahi antikor seviyesine göre ya da tiroit belirtilerine göre ilaç kullanabilmek mümkün oluyor. Tüm bunların yanı sıra tüp bebek tedavilerinde uygulanan ilaçlar östrojeni yükselttiği için hipotiroidiye olan eğilimin de artmasına sebep olabilmektedir.
Bu hallerde de tiroit hormonlarını kullanmaya ihtiyaç duyulabilir. Son yıllarda tüp bebek uygulamalarının oldukça yaygınlaşması da bu konu hakkında uzmanlara başvuru sayılarını oldukça yükseğe çıkartmış durumda.
Jin.Op.Dr. Serdar Koç
Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı