Avrupalı kahramana hayli Amerikan bir uyarlama yapılmış, çok akıcı ve maceralı ama küçük çocuklar için biraz fazla gürültülü...
Steven Spielberg ve Peter Jackson’ın çocukluklarında da önemli bir yeri olan Tenten’i sinemadaki daha önceki uyarlamalarından hayli farklı ve “yeni” bir şekilde ele almak istediklerini “hareket yakalama” tekniğini seçmiş olmalarından anlamak mümkün. Üç kişilik senaryo ekibi üç farklı Tenten hikâyesini temel alıp “ortaya karışık” bir senaryo çıkartmışlar: Haddock’un ilk kez ortaya çıktığı Altın Kıskaçlı Yengeç’in birazı, Haddock’un dedesinden kalan hazinesinin peşine düşüldüğü iki diğer maceradan Tekboynuz’un Esrarı’nın tamamı ve Kızıl Korsan’ın Hazinesi’nin bir parçası doğru bir oranlamayla bir araya getirilmiş. Ayrıca bu üç macerada da yeri olmayan, sonraki bir macerada Haddock’un da gönlünü kaptırdığı İtalyan opera divası Bianca Castafiore de hem bir üçleme olması planlanan Tenten serisine ufaktan bir giriş yapmış hem de filmde çok kısa görünebilen iki üç kadın karakterden biri olmuş. Yaratıcı ekip ilk yarım saatte kurdukları hikâyeyi daha sonra öyle bir hızlandırıyorlar ki film bir “Indiana Jones” filmine dönüşüyor neredeyse.