Dünyanın en hızlı koşucularından biri olan Jesse Owens’ın gerçek hikayesi.
1936 Berlin Olimpiyatları, Nazi Almanya’sının dünyaya normal gözükme kaygısını taşıdığı ilk ve tek organizasyondur. Olimpiyat oyunları Hitler’in propaganda bakanı Joseph Goebbels tarafından bir tanıtım çalışması olarak ele alınmış ve ülkenin o zamanki en yetenekli sinemacısı Leni Riefenstahl da sınırsız yetki ve imkanla oyunları filmleştirmesi için görevlendirilmişti. Tabi ki ‘üstün ırk’ (!) Alman sporcuların birçok altın madalyayı kazanacağı düşünülerek...
Oysa nereden bilsinler ki, siyahi bir Amerikalı koşucunun kendi ülkesinde ırkçılıkla mücadele etmesi yetmediği gibi koca bir dünyaya ırkçılığın ne kadar rezil ve mantık dışı olduğunu kanıtlamaya geldiğini...