Yaşadığımız salgından önce bile, 6 çocuktan 1'inde teşhis edilmiş bir zihinsel, davranışsal veya gelişimsel sorunların olduğu yapılan araştırmalarda görülmüştür. Yeni bulgular, pandemi sırasında çocuklar ve ergenler arasında anksiyete ve depresyon gibi bozuklukların oranlarının iki katına çıktığını göstermektedir. Pandemi ile beraber aileler ve çocuklar nasıl bir süreç olacağıyla ilgili kaygılar yaşamaktadır. Pandemi olsa da olmasa da yılın bu zamanlarında aileler, çocuklarının geleceği için en iyi kararı vermek ister. Kaygılar artar. Peki çocukların kaygılarını nasıl anlarız?
Okula dönme konusunda biraz endişe çocuklarda tipik kaygı oluşur. Çoğu çocuk, öğretmenlerinin kim olacağı ve yeni yılın ne getireceği konusunda biraz endişe duyar. Çocuklar, okul yılının en başında uykuya dalmakta zorluk çekebilir veya bazı kabuslar görebilir. Çocuk ağlayabilir ve başlangıçta okula gitmeyi reddedebilir. Bu kaygı okula geldikten kısa bir süre sonra dağılır ve çocuk sınıf etkinliklerine katılabilir. Çocuk, okulun ilk bir veya iki haftası için kaygı duymaya devam edebilir, ancak zaman geçtikçe çocuğun kaygısı azalır ve kısa süre sonra çocuk okula çok az kaygıyla veya hiç kaygı duymadan gider.
Bazı çocuklar için kaygı devam eder. Bunlar genellikle anksiyete bozukluğu yaşayan çocuklardır. Bir çocuğun anksiyete bozukluğu yaşadığının işaretleri arasında sık sık baş ağrıları, mide ağrıları, uyku güçlüğü, kabuslar veya okulda soru sormak gibi kaygı uyandıran durumlardan kaçınmak yer alır. Bazı çocuklar okula gitmeyi reddedebilir ve okula gitme zamanı geldiğinde sinir krizi geçirebilir. Bu, okulun ilk birkaç haftasından sonra da devam ederse, çocuğunuz önemli bir sıkıntıya neden olan ve işleyişine engel olan bir kaygı düzeyi yaşıyor olabilir.
Bazı çocuklar, ebeveynlerinden ayrılmada zorluk yaşarlar. Okula gitmekte, oyun oynamakta veya kendi yatağında uyumakta zorluk çekebilirler. Küçük yaşta, çoğu çocuk okula gittikten sonraki ilk bir veya iki hafta anne-babasından ayrılma konusunda bir miktar kaygı yaşar, ancak devam ederse, çocuk ayrılık kaygısı yaşıyor olabilir.
Sosyal anksiyete bozukluğu olan çocuklar sosyal durumlardan korkarlar. Korkulan belirli sosyal durum türleri çocuğa göre değişir. Bazıları için sınıfta konuşmaktan, öğretmenden yardım istemekten veya sınıfın önünde okumaktan korkarlar. Diğer çocuklar için korkular daha çok akran ilişkilerine ve arkadaş edinmeye odaklanır.
Takıntıları olan çocuklar, belirli konular hakkında tekrarlayan kaygı uyandıran düşünceler yaşarlar ve kaygılarını azaltmak için tekrarlayan davranışlarda bulunurlar. Ortak konular, mikroplar, düzen ve şüphe ile ilgili endişelerdir (kapıların kilitli olup olmadığından, ocağın kapalı olduğundan şüphe etmek gibi). Sık görülen kompulsiyonlar, tekrar eden davranışlar bir ışığı kapatıp açmak, saymak, yıkamak, bir şeyleri kontrol etmek ve güvence istemektir.
Seçici konuşmazlığı olan çocuklar, belirli durumlarda (genellikle okulda) konuşmazlar, ancak evde ve rahat oldukları yerlerde olduğu gibi diğer durumlarda özgürce konuşurlar.
Çocuğunuzun okul kaygısını azaltmanın bazı yolları vardır.
Çocuk okula dönmeden önce rutine başlayın. Çocuğunuzu okul yılı boyunca yatacağı saatte yatırmaya başlayın. Çocuğunuzu okula gitmek için uyanacağı saatte uyandırın. Bu, çocuğunuzun okula dönüşle birlikte gelen rutinlere geri dönmesine yardımcı olabilir.
Çocuğunuz özellikle endişeli görünüyorsa, okul yılı başlamadan önce okulu ve öğretmeni ziyaret edin.
Çocuğunuzla okula geri dönme konusunda nasıl hissettiği hakkında konuşun ve çocuğunuzun duygularını doğrulayın. Genellikle ‘iyi olacaksın, korkmuyorsun, endişelenme, düzelecek’ gibi şeyler söyleyerek çocuklarımızı sakinleştirmeye çalışırız. Bu yardımcı olmuyor. Çocuklar, bu duyguları ifade etmenin uygun olmadığını hisseder. Bunun yerine doğru ifadeler kullanın.
Okula dönüşle ilgili heyecan verici ve olumlu şeyleri tanımlayın. Örneğin eski arkadaşları görmek gibi.
Çocuğunuzu sizden bir parça ile okula gönderin. Bu, beslenme çantasına koyduğunuz bir fotoğrafınız, çocuğunuzu sevdiğinizi söyleyen küçük bir not, teneffüs veya atıştırma için özel bir hediye, çocuğunuzun giydiği tıpkı sizin gibi bir tişört olabilir.
Çocuğunuza küçük şeyler hakkında bazı seçenekler verin. Okula gitmek isteğe bağlı değildir, ancak çocuğunuzun ne giydiği veya kitap çantasının nasıl göründüğü gibi şeyler onun kontrolünde olabilir. Çocuğunuzun günün küçük yönleri üzerinde biraz kontrol sahibi olması, hayatı üzerinde biraz kontrol sahibi olduğunu hissetmesine yardımcı olabilir ve bu da okula gitmeyi biraz daha az stresli kılabilir.
Sakin olun. Okulun ilk gününün nasıl geçeceği konusunda biraz endişe duyabilirsiniz. Bu konuda gergin veya stresli görünüyorsanız, çocuğunuz bu konuda daha fazla stresli hissedecektir. Çocuklar, durumlara uygun tepkileri belirlemek için ebeveynlerine bakarlar. Bir ebeveyn stresliyse, çocuk bununla rezonansa girer ve strese girer.
Kaygısının doğal olarak azaldığını ve çocuğunuzun kaygısının da azalacağını unutmayın. Çocuğunuzu kaygısı nedeniyle okuldan almayın veya kaygısı nedeniyle bir gün okulu atlamasına izin vermeyin. Bu sadece çocuğunuzun kaygısını korur ve gerçekten kaygıyla baş edemediğini gösterir.
Tüm çocuklara, ebeveynlere ve öğretmenlere sağlıklı ve başarılı bir yıl dilerim.
Yiğit Daimselamet
Psikolog