“Oleeey! Yaşasın kamp! Ruz-ruz-ruz! Kampa gidiyoruz!” diye çığlık çığlığa sevindi Keremcan... Ne zamandır bu haberi bekliyordu. “İzci şendir” şarkısını söyleyerek eve geldi. Dedesi: – Bu ne hal oğlum? – Kampa gidiyoruz, dedi elindeki kâğıdı sallayarak. – Ne kampı? – Ne kampı olacak? Tabii ki izci kampı, dedi. Ancak Keremcan’ın mutluluğu kısa sürdü. Ertesi gün okulda çocuklar kendi aralarında konuşuyorlardı: – Geçen yıl izci kampını kurtlar basmış. Çok sayıda izci ağır yaralanmış! – Kamptan iki çocuğu haydutlar kaçırmış, tüm aramalara rağmen bulamamışlar! – Kör bir kuyuda insan kemikleri bulmuşlar! – Dağda ne bulurlarsa yiyorlarmış! Keremcan’ın içi kalktı birden. Katılım formunu verdiğine pişman oldu. Sahiden izci kampı çocukların dediği gibi bir yer miydi? (Tanıtım Bülteninden)
SOSYAL İKİLEM 13+Yaş
Sosyal medyanın getirdikleri ve götürdükleri üzerine nokta atışı yapan, ‘uyandırıcı’ bir belgesel. Dünyanın yetişkin insanlarını zaten çoktandır kendisine esir etmiş sosyal medya, özellikle liseden itibaren çocuklarımızı da içine alan bir yeni medya kültürü. Ancak yeni medyanın diğer unsurlarından çok daha farklı ve güçlü etkileri var.