Ebeveynler bu durumu “gelişimin doğal bir dönemi” olarak karşılamalıdır. Çocuk gelişiminde, her gelişim döneminin kendine has özellikleri ve zorlukları var; haliyle 2 yaş dönemi de bu gelişimin bir parçası ve bir sorun olarak görülmemelidir.
Sakin Yaklaşım: Özellikle baskılayıcı ve engelleyici tutumlardan mümkün olduğunca uzak durun. Çünkü bu tepkileriniz sadece öfkesini kızıştıracak; söndürmeyecektir. Bu nedenle olabildiğince sakin, soğukkanlı karşılamaya çalışın. Eğer sizin kendinizi kontrol edememe gibi bir zorlanmanız var ise o ortamdan ayrılın, bir süre çocuğunuzla iletişime girmeyin.
Dikkatini Başka Yöne Çekme: Çocuğunuzun bu dönemde öfkelendiği zamanlarına en iyi yaklaşım “dikkatini başka bir yöne çekmektir”. Çocuğunuzla savaşmak yerine hemen ilgisini çekebilecek farklı bir seçenek sunun. Örneğin “hayır” dediğiniz bir konuda ağlıyor, bağırıyorsa, sakinleştiremediyseniz eğer “Aa ben yeni bir oyun öğrendim. Bu oyunda tüm oyuncakları dans ettirebiliyorsun. Bence biraz oynayalım. Çok eğleneceğiz, eminim.” gibi ilgi çekici, biraz da sürpriz içerikli bir söylem onun mutlaka dikkatini dağıtacaktır.
Seçenek Sunma: Bol bol seçim şansı sunmak bu dönem için önemli; “Bugün yeşil kazak mı, mavi kazak mı giyeceksin?" gibi sorular sorarak büyüdüğünü hissetme ihtiyacını doyurmasını sağlayabilirsiniz. Çocuğunuza seçme şansı sunun. Başarabileceği yaşına uygun seçimleri bırakın o yapsın.
Sorumluluklar: Çocuğunuza kendi kendine başarabileceği şeyler konusunda fırsatlar verin. Örneğin yemeğini kendisi yemek, giysilerinin bazı parçalarını giymek, bir yere tırmanmak gibi. Böylelikle “ben yapabiliyorum” ile kendini gerçekleştirebilecektir. Sorumluluklar vermek kendisini önemli hissetmesine yardımcı olur. Yemek yaparken size yardım edebilir, masaya peçeteleri dizebilir, çamaşırları katlarken kendininkileri gruplayabilir.
Çocuğun Sevgi Deposu: Çocuğunuzla kaliteli ve etkin vakit geçirmek en önemlisi. Böylelikle gerginlik ve öfkesiyle başa çıkmakta kullanacağı sevgi deposunu doldurmuş olursunuz. Birlikte video izlemek sadece yan yana olmanızı sağlar. Ancak iletişiminizin etkin olabileceği bir rol oyunu daha etkin ve kaliteli olacaktır.
İletişim Biçimi: Onun size anlatmak istediklerini her zaman çocuğunuzun seviyesine inerek ve gözlerinin içine bakarak dinlemeye çalışın. Çocuğunuz size bir isteğini anlatırken onun sözünü asla tamamlamayın, kendisinin bitirmesini sabırla beklemeye çalışın. Bu davranışınız çocuğunuzun kendini ifade etme özgürlüğünü hissetmesini sağlayacak, hem de sizin ona değer verdiğinizi gösterecektir.
Ebeveyn Tutarlılığı: Çocuğunuza karşı davranışlarınızda tutarlı olmaya çalışın. Anne-baba ve çocuğun bakımında söz sahibi olan tüm kişiler, çocuğun yaptığı davranışlara aynı tepkileri vermeliler. Bu tutarlılığın korunması çocuğunuzun kendini güvende hissetmesini sağlamasında oldukça önemli.
Sabır: Çocukların bu dönemini en az hasarla atlatmak için yapmamız gereken daha sabırlı olarak çocuklarımızı anlamaya çalışmak aslında. Kendilerini ifade etmeye ve her şeyi anlamlandırmaya çalıştıkları bu dönemin geçici olduğunu kendimize sık sık hatırlatmak, süreci daha sağlıklı geçirmemizi sağlayacaktır.
Yemek Yeme: Yemek yeme konusu, bu yaşlarda en çok inatlaştıkları konulardan biri. Ve sabrınızın tükendiği noktada, “Yesin de nasıl yerse yesin” diyerek lütfen pes etmeyin. Sırf yemek yemesini sağlamak için arkasından tabak ile koşmayın, hiç açmadığınız televizyonu açmak yerine, yemek yemesi için ısrar etmeyin. Hiçbir çocuk aç kalmayacaktır, sadece o gün için az yemiş olacaktır.
Enerji Atabilmek: Bu dönemin en büyük özelliklerinden biri de bitmek bilmeyen enerji! Çocuğunuzun bedense enerjisini atması için ona yardımcı olun ve mutlaka elinizden geldiğince dışarı çıkartmaya çalışın. Oksijen alarak enerjinin dışarıya bırakılması, gerçekten daha sakin ve huzurlu çocuklar olmalarını sağlıyor. Bir yere gittiğinizde çocuğunuzun uyumlu olmasını istiyorsanız öncesinde onu dışarıda koşup zıplamaya çıkarabilirsiniz.
Özetle, bu dönem geçici ve her çocuğun başına gelecek! Kabullenin, kontrollü-sakin olun ve inatlaşmayın. Ama en önemlisi kendinize mutlaka zaman ayırmaya çalışın ki sizin gerginliğiniz çocuğunuzun bu dönemini iyice zorlaştırmasın.
Şeyla İbrahimoğlu Delen
Uzman Psikolog