Çocuklarımızla Cinsel Eğitim Hakkında Nasıl Konuşabiliriz?
Cinsel eğitim alan çocuklar, kendi bedenlerini daha iyi tanır, duygularıyla ve akran zorbalığı gibi durumlarla daha iyi baş eder. En önemlisi de cinsel eğitim sayesinde çocuklar kendilerini istismar durumlarından koruyabilirler. Bu kadar önemli bir konu olmasına rağmen cinsellik hakkında konuşmak ebeveynler için güç olabilir ancak buna kendimizi hazırlamalıyız. Çocuğumuza cinsellik hakkında bilgiler vermekten korkmamalıyız. Bilinenin aksine araştırmalar gösteriyor ki cinsel eğitim çocukların cinselliğe ilgisini artırmıyor. Bu nedenle bu bilgilendirme sürecini de çocuğumuzun diğer gelişim alanlarında olduğu gibi doğal bir süreç olarak görüp cinsellik konusuna endişerimizi kontrol ederek yaklaşmalıyız.
Ebeveynler çocuklarıyla neyi, nasıl konuşacaklarına odaklanmalılar. Çocuğun içinde bulunduğu gelişim dönemi dikkate alınmalıdır. Anaokulu çocuğunun sorusu ve bilgi ihtiyacı ile ön ergenlik dönemindeki bir çocuğun soruları ve beklentileri farklıdır. Dolayısıyla ebeveynin vereceği bilgi de çocuğun gelişim düzeyine uygun olmalıdır. Çocuğun ihtiyaçları iyi gözlenmelidir.
Çocuğa cinselliği anlatırken ebeveynin rahat, doğal olması çok önemlidir. Cinselliğin utanılacak, tehlikeli ya da yasak olmasına yönelik vurgulardan özenle kaçınılmalıdır. Ebeveyn eğer kendisi bu konuda rahat değilse, çekiniyorsa, bu konuda güvenilir başka bir yetişkin ya da uzmandan yardım alınması faydalıdır. Çocuğa cinsel yaşamla ilgili doğru bilginin verilmesi, onun gelecekteki cinsel yaşamı ve ilişkileri açısından önemlidir.
Çocuklara verilecek cinsel eğitim bir seferlik verilecek ve bitecek bir konu değildir. Çocukların en çok merak ettikleri şeyler kadın erkek farklılığı, dünyaya nasıl geldiği, anne baba arasında nelerin olduğu gibi cinselliğe özgü sorulardır. 2-3 yaşından itibaren çocuklar ebeveynlerine cinsellikle ilgili sorular sormaya başlamaktadır. Her yaş grubuna göre verilmesi gereken yanıtlar farklılaşmaktadır. Ebeveyn çocuğun sorularını ciddiye alıp, bilme ihtiyacını karşıladıkça sağlıklı cinsel kimliğin oluşmasını da desteklemiş olacaktır.
Peki ama nasıl?
- Çocuğunuza karşı yaşına uygun düzeyde olacak şekilde açık ve dürüst olmalısınız. Bu sayede çocuğunuz da size bu konuda dürüst ve açık olur. Verdiğiniz cinsel eğitim, doğru ama çocuğunuzun anlayabileceği bir düzeyde olmalıdır.
- Çocuğunuzun anlamaya hazır olmadığı ya da henüz merak etmediği konuları açıklamaktan kaçınmalısınız. Çocuğunuzla cinsellik hakkında konuşmaya başladığınızda tam olarak neyi öğrenmek istediğini bilmelisiniz ve sorduğu sorular hakkında şu ana kadar öğrendiklerini söylemesini istemelisiniz. Böylece çocuğunuzun sahip olduğu ön yargıları ve yanlış bilgileri de fark etmiş olursunuz.
- Çocuklar sordukları soruları tekrar tekrar sorabilirler. Buna hazırlıklı olmalısınız. Çocuğunuza bilmek istediği başka bir şeyin olup olmadığını sorarak onun rahatça soru sormasını sağlayabilirsiniz.
- Cinsel eğitim sırasında yapılan konuşmanın şekli çocuğunuzun cinsellik hakkındaki algısını etkileyecektir. Bu yüzden bu konuşmanızın ve duygulanımızın olumlu, normal ve kabul edici olmasına dikkat etmelisiniz.
- Yapılan bu konuşmaların evlilik ve aile hayatıyla, sevgi ve sadakatle olan bağlantısını da olumlu bir şekilde vermeye çalışabilirsiniz.
- Özellikle ergenlikte çocuğunuzla cinsellik hakkında konuşmakta zorluk çekerseniz güvenilir kaynaklardan bilgi edinmesini sağlayabilirsiniz. Ona bir kitap önererek sorusu olduğu noktada size sorabileceğini söyleyebilirsiniz. Ancak seçtiğiniz kitabın güvenilir bir uzman tarafından yazılmış olmasına dikkat etmelisiniz!
- Cinsellik üzerine kız çocukları ile sadece annelerin, oğlan çocukları ile de sadece babaların konuşması gerektiği şeklinde düşünülmemelidir. Genellikle ebeveyn bu konuyu konuşacaksa çocuklar hemcins ebeveynle daha rahat edebilir ancak özellikle çocuk bu konuda soru sorduysa durum daha farklıdır. Çocuğunuz kime soru sorduysa onun yanıtlaması daha iyi olacaktır. Cinsiyet fark etmeksizin konuşulabilir bir konu olduğunu ona hissettirin.
- Cinsel Eğitime Ne Zaman Başlamalıyım?
- Öncelikle cinsel eğitim ergenlikteki fiziksel değişimlerden çok daha önce başlamalıdır. Çocuklarınızı iyi dinlemeniz ve gözlemlemeniz ondan her konuda doğru mesajları almanızı sağlayacaktır. Cinsellik konusunda da çocuğunuzun sorduğu sorular, arkadaşları ile yaptığı konuşmalar ve davranışları size bu konuları konuşmaya hazır olup olmadığını gösterecektir.
- Çocuklarınıza cinsel eğitimi erken çocukluk döneminden itibaren vermeye başlamalısınız, erken çocukluk dönemindeki bu eğitim daha çok kendi bedenini tanıma ve mahremiyet üzerine olmalıdır. İleriki dönemlerde ise cinsellik ile ilgili sağlıklı bilgileri artırılmalıdır.
- Çocuğunuz hangi yaşta olursa olsun sizinle cinsellik hakkında konuşmak istediğinde mutlaka müsait ortam oluşturulmalıdır.
Ben Nasıl Oldum?
Çocuğunuz size gelip nasıl doğduğunu sorarsa ona ‘’seni leylekler getirdi’’ şeklinde şeyler söylemekten kaçının. Çocuğunuzun yaşına uygun olacak şekilde açıklama yapın. Örneğin okul öncesi dönemdeki bir çocuğun bu sorusuna şöyle yanıt verebiliriz:
‘’Biz annenle/babanla birbirimizi çok sevdik ve anne-baba olmak istedik. Babalarda olan bir hücre ile annelerde olan bir hücre birleşince bebek oluşur.’’ ya da ‘’Babanın sperm hücresi annenin yumurtasıyla birleşir. Annenin vücudunda rahim diye bir bölge var ve bebek annenin vücudundaki bu özel bölgede büyümeye başlıyor. Yeteri kadar büyüyünce de doktorlar yardımı ile dışarı çıkartılıyor.’’ şeklinde anlatmanız doğru bir cinsel eğitim için önemli bir adımdır.
Bu açıklamalar çocuğunuz 36 ayını doldurduktan sonra onun merakına göre yapılabilir. Okul öncesi dönemde çocuğa cinsel birlikteliğin nasıl olduğunu anlatmaya gerek yoktur. Ancak çocuklar nasıl doğduğunu merak eder ve gerçek bir açıklamaya ihtiyaç duyarlar.
Özetlemek gerekirse; Çocuklara cinsellikle ilgili negatif mesajlar vermemek çok önemlidir. Yetişkin kendi olumsuz duygu ve düşüncelerini yansıtmaktan dikkatle kaçınmalıdır. Korkutulmamalıdır. Çocuklara yeterli bilgi verilmediğinde, internet gibi güvenli olmayan ortamlardan pek çok yanlış, sapkın bilgiye ulaşabildikleri unutulmamalıdır.
Aileler mutlaka, cinselliğin toplumsal, duygusal, düşünsel, değerler boyutunu göz önüne alarak cinselliğin bütünsel biçimde ele alınması için uğraşmalıdır.
Çocukların cinsel eğitimi söz konusu olduğunda çocuklara, cinsel gelişimleri ile ilgili bilgiler verilmelidir. Ergenlik dönemi ile birlikte kızlar ve erkek çocuklar bedensel, hormonal, zihinsel ve duygusal açıdan ciddi değişim ve dönüşüm yaşamaktadırlar. Çocuklara kendilerinde nelerin olabileceği anlatılmalı, hazırlanmalıdırlar.
Çocuklar başlarına ne geleceğini bildiklerinde yaşadıklarını kolaylıkla anlamlandırabilmektedir. Baş etmeleri de o denli kolay olmaktadır. Ebeveynin ya da bir yetişkinin verdiği güvenilir bilgiler çocuğun yaşadıkları ile ilgili kaygı yaşamasını önlemekte, en azından hafifletmektedir. Gerekli durumlarda yetişkinden yardım almasını sağlamakta, kendine zarar verici davranışlardan uzak durabilmektedir. Yanlış bir şey olmuşsa bile bunu ebeveynle paylaşabilmekte, zarar azaltılabilmektedir. Çocuğun yetişkin yaşamına dengeli bir tarzda hazırlanmasına yardımcı olunmaktadır.
Bedensel ve hormonal değişimlerle birlikte hijyen, bedene bakım, özsaygı, kişisel, bedensel sınırların korunması ile ilgili ebeveynler çocukları ile konuşabilmelidir.
Aileler cinselliği çocuğa anlatırken, kullandıkları kelimelere dikkat etmelidir. Argo kelimelerden kesinlikle uzak durulmalıdır. Sözcükler basit, yalın olmalı, kafa karıştırıcı olmamalıdır. Bayan, hanımefendi gibi cinsiyetsiz sözcüklerden kaçınılmalıdır. Kız ve oğlan sözcükleri cinsiyeti açıktan vurguladığı için, cinsiyet farklılığına gönderme yaptığı için tercih edilebilir. Çocukların cinsiyet rollerini fark edip, kabullenmeleri açısından seçilen sözcükler önemlidir. Çocuklara cinsellik eğitimi verilirken, toplumsal cinsiyet rolleri devreye girmektedir. Çocuklara her iki cinsiyetin eşit değerliliği, eşit önemliliği mutlaka vurgulanmalıdır. Erkek cinsiyetine aşırı önem verilerek anlatılması, kız çocuğunun kendi cinsel rolüne, kimliğine ve bedenine sahip çıkmasını çok zorlaştırmaktadır. Kız çocukları kendi bedenlerine değer vermeyi öğrenememekte, gelecekteki kadın rolüne uyum sağlayamamakta, mutlu olamamaktadır. Hangi yaş grubunda olursa olsun, çocukların cinselliğe yönelik soruları geçiştirilmemelidir. Ertelenmemelidir. Nasıl yanıtlanacağı bilinmiyorsa, bu konuda araştırmaya, desteği ihtiyaç duyuluyorsa, çocuğa bu durum basit bir şekilde anlatılmalıdır. O konuyu araştırıp, mutlaka yanıtlayacağınızı çocuk bilmelidir.” Sana bunu nasıl anlatabileceğimi öğrenince anlatacağım” vb.
Çocukların sorularını yanıtlayabilmek için, ebeveynin kendini gözden geçirmesi gerekebilir. Ebeveyn konuşmaktan kaçındığı konularla karşılaşabilir.
Hangi yaştan olursa olsun, çocukların sorularına gülünmemeli, alaya alınmamalıdır. Konuşması ve soru sorması desteklenmelidir. Cinsellikle ilgili konuşmanın doğal olduğunu, ancak herkesin yanında ve her ortamda konuşulamayacağı, özellikle küçük yaş grubuna anlatılmalıdır.
Çocuklara cinsellikle ilgili bilgi verilirken sabırlı olmak çok önemlidir. En çok merak ettikleri konu ile ilgili çok sorularının olması olağandır. Bazen de tekrar tekrar aynı şeyleri sorabilirler. Ebeveynin çekindiğini, utandığını fark ettiği durumda çocuklar ısrarcı olabileceği gibi tersi de olabilir. Çocuk cinsellik hakkında hiç soru sormuyorsa, bu konuda dikkatle ele alınmalıdır. Çocuk ebeveynin çekindiğini anlayıp, onu rahatsız etmek istememiş de olabilir. Aile içinde konuşulması onaylanmayan sır gibi görülen durumlar olmaktadır.
Ev içindeki fırsatları değerlendirmek, meraklarını, oyunlarını gözlemlemek işe yarar.
Anne baba çocuğun eğitiminden, sağlığından, fiziksel gelişiminden sorumlu olduğu gibi cinsel kimlik ve sağlıklı cinsel yaşama ulaşma ve cinselliğin sorumluluğunu öğretme açısından da çok bir yerdedir. Aile çocuğa model olur. Bilgi verir. Paylaşır. Toplumun, geçmiş kuşakların değerlerini aktarır. Cinsellikle ilgili davranışlar da öğrenilir. Aile çocuğun bilgi ihtiyacını karşılamadığında, ortaya çıkacak boşluğun nasıl doldurulduğu önemlidir. İnternet ortamında, pornografik yayınlara ulaşan çocuk ve gençler cinsellik hakkında çok yanlış, eksik bilgilerle boğuşmaktadırlar.
Cinsel eğitimin ailede verilebilmesi, konuşulabilir olması, çocuk ve ergenlerin cinsel taciz ve istismar davranışlarına karşı kendilerini korumalarında önemli araçlardır.
Cinsel eğitim sonunda, hedeflenen çocukların cinsel yaşamlarının sorumluluğunu üstlenebilmeleri, cinsel arzu, cinsel dürtü ve davranışlarını düzenleyebilir, yönetebilir hale gelmeleridir. Cinsellikle ilgili olarak asla başkalarına zarar vermeme, zarar görmeye izin vermeme ilkeleri vazgeçilmezdir.
Çocuklara Cinsel Eğitim Vermede Doğru Kaynaklar Nelerdir?
Son olarak çocuklarınız ile cinsellik hakkında konuşurken aşağıda listelediğimiz kitapları dilerseniz kullanabilirsiniz:
- Çocuklar İçin Cinsel Eğitim Öyküleri – Yaşam Yanardağ Çelik
- Burcu ve Berk ile Cinsellik – Defne Ongun Müminoğlu
- Bedenim Bana Ait – Pro Familia
- Anne Ben Nerden Geldim? – Pedagog Ali Çankırılı
- Ben Nasıl Oldum? – Katerina Janouch Mervi Lindman
Dilara Demiröz
Uzman Klinik Psikolog