Kaygı herhangi bir durumla ilgili kendisine yada başkasına kötü bir şey olacağıyla ilgili bir düşüncedir. Bazı durumlarda gerçekçi kaygılarımız olurken bazı durumlarda gerçekdışı kaygılar yaşayabiliriz. Aslında her insanın içinde kaygının belli bir düzeyde olması çok normaldir. Ama önemli olan içimizde yaşadığımız kaygıyı belli bir düzeyde tutmamız gerekmektedir. Kaygı hem çocuklarda hem de yetişkinler de çok sık görülen bir durumdur.
Çocuklarda kaygı durumu anne karnındayken başlamaktadır. Hamileyken annenin yaşadığı durumları, hissettiği duyguları yani annenin kaygılı ruh hali bebeği de çok fazla etkilemektedir. Doğum olayı da aslında bir travmadır. Çünkü bir bebek için anne karnı kapsayıcı, koruyucu, besleyici ve güvenli bir ortamdır. Bebek doğum olayıyla birlikte bir anda çok aydınlık ve çok gürültü bir ortama geldiği için kaygılanmaktadır. O ilk anda bebeğin kaygısını azaltmak için anne ile bebeğin ten temasında bulunmasıyla bebek biraz olsun rahatlamaya başlar. Çocuklar 3 yaşına kadar kendi başlarına sakinleşmeleri çok zordur. Ancak ilerleyen yaşlara doğru kendi başlarına sakinleşmeye başlarlar. Bu durumdan dolayı çocuğu belli bir durum karşısında sakinleştirmek için ilk başta ebeveynlerin kendilerini sakinleştirmeleri gerekmektedir. Ebeveyn stresli bir durum karşısında kendi duygudurumunu düzenleyemeden çocuğuna yardım edemez. Ebeveyn sakinleştikten sonra çocuğa yardım edebilir. Çocukların duygularını kontrol etmeleri , kendilerinin duygudurumlarını regüle edebilmeleri zamanla gerçekleşmektedir.
Çocuklarda kaygılı olma durumu çok sık görülmektedir. Bu tarz çocuklar utangaç, çekingen ,arkadaş edinmekte zorlanan, sosyal olarak girişken olmayan vb. özellikleri görülmektedir. Kaygılı olan çocuklar akademik açıdan da zorluklar çekmektedirler. Başka insanlarla iletişim kurmaları çok zordur. Bazı çocuklar mizaç olarak doğuştan her zaman kaygılı olabilirler. Kaygılı çocuklar olumsuz bir konu hakkında çok fazla düşünürler. Ama bu kaygılı durumla kendi kendilerine baş edemezler.
Çocukların kaygılarına baş etmede yardımcı olmalıyız. Çocukların kaygılı olaylarını anlayarak dinleyerek empati kurmalıyız. Korktukları durum hakkındaki diğer seçenekleri göstererek onların olumlu düşünmelerine yardımcı olmalıyız.
İpek Türe
Klinik Psikolog