FİRMA KAYIT
Geri Bildirim
Çocuklarda Öfke Kontrolü Problemi
Çocuklarda Öfke Kontrolü Problemi

Çocuklarda Öfke Kontrolü Problemi

1242

Öfke: Kişinin çevresinde olup biten olaylara ve kendisine yönelik her türlü tehtite karşı geliştirdiği, belirli dozlarda meşru kabul edilen bir savunma düzeneğidir. İnsanoğlunun temel bileşenlerinden olan öfke, sosyal çevre ve ebeveyn etkisi ile doyuma ulaşır. Bebekler öfkelerini, ağlayarak, kollarını sallayarak, bacaklarıyla tekme atarak dile getirirler. 18.aydan sonra bu ifade çoğu annenin de deyimiyle "sinir krizine" dönmektedir. 2 yaşın sonuna doğru yemek yeme, uyuma gibi basit gündelik etkinliklerde bile zirveye ulaşan bu krizler, ifade edici dilin gelişmesiyle yavaş yavaş azalır. Çünkü çocuklar isteklerini ifade etmede, dil ve konuşmanın etkin bir araç olduğunu keşfederler. Yetişkinliğe eriştiğinde ise artık ''öfkesini kontrol edebilen'' bir birey olması beklenir.

Öfke büyük küçük tüm insanların farklı doz ve sıklıkla hissettiği doğal, evrensel ve sağlıklı bir duygudur. Dünyaya gözümüzü ağlayarak açarız. Haykırma, bağırma ile oksijeni ciğerlerimize doldurarak yeni dünyaya alışmaya başlarız. Çocuklar aile ve çevre faktörlerine bağlı olarak öfke içeren duygu ve davranışlarını geliştirirler. Bebeklik döneminde karnı acıkınca, altı temizlenmeyince ağlayarak ihtiyacının karşılanmasını bekler. Temel güven ve sevginin oluştuğu ilk yıllarda tatmin edilmeyen çocuk değersiz, sevgisiz kişilik oluşumunun da adımlarını atar.Bu dönemde istek ve ihtiyaçlarının anne tarafından sevgi ve şefkatle karşılanması gereklidir. Sonraki dönemlerde ise artık bağımsızlaşması kendini gerçekleştirmesine, kendi becerilerini ortaya koymasına olanak verilmelidir.

Evin paşası, prensesi konumunda isteklerinin anında yerine getirildiği, isteklerine hayır dendikten sonra pes edip evet dendiği, aynı duruma bazen evet bazen hayır dendiği sınırlarının belli olmadığı, kararları ebeveynin değil artık çocukların aldığı aile içi rollerinin karıştığı durumlara alışan çocuk, ev dışındaki arkadaş ve okul çevresinde aynı kabulü bulamayınca kabul ettirme yöntemi olarak öfke ve saldırganlığa başvurabilmektedir.

Peki çocuklar neden öfkelenir?

  • Potansiyel - Beklenti: Ebeveynler; çocuğun reel potansiyelini yok sayıp, ona reel olmayan hedefler belirlediğinde.
  • İnanç - İmkan: Çocuğun inandığı ve eğilimi olan bir durumu , küçümseyip , yok sayıp ve imkanlarını kısıtladığında.
  • Enerji Blokları: Çocuk yaşı ve gelişimi ile doğru orantılı olarak enerji depolar ve doyum noktasına eriştiğinde biriken enerjiyi boşaltacak meşru bir kaynak arayışına girer. Çoğu zaman depoladığı yoğun enerjiyi nötrleyecek doğru kaynağı bulamadığından bize taşkınlık gibi görünen davranışları sergiler.
  • Aile içi şiddet: Fiziksel, cinsel ve sözel şiddet içeren ortamlarda yer aldığında.
  • İletişimsizlik: Ebeveynlerin ve sosyal çevrenin birbirlerini anlama-anlaşılma noktasında yarım kaldığında.
  • Baskılanan duygu - düşünce bütünleri: Ebeveynler çocuğun mevcut düşünce kalıplarını yıkıp yeni kalıplar oluşturmaya çalıştığında.
  • Yorumlama hatası: Doğru ve işlevsel gözlem yapamayan ebeveyn çocuğu yapıcı yorumlayamaz. (-mış gibi davranır.)

Etki Şu Şekillerde Gelişir:

  • Çocuk ve ergenler, model alma ve sosyal öğrenme yolu ile izledikleri diyalogları, sözleri, tutum ve davranışları taklit eder, öğrenirler. Kahramanlarla özdeşerek onlar gibi davranmaya, onlar gibi var olmaya çalışırlar.
  • Öfke, şiddet ve saldırganlığı bir problem çözme yöntemi, kendini ifade etme yolu olarak benimsemeye başlarlar.
  • Öfke, şiddet ve saldırganlığa, ölüme, acıya duyarsızlaşmaya, bağışıklık kazanmaya başlarlar. Bu kavram, davranış ve görüntüler normalleşmeye ve kabul görmeye başlar. Acı çekenle empati kurma yetileri kaybolmaya başlar.
  • Kızgınlık, öfke, kin, nefret, intikam duygularını daha yoğun hissetmeye ve yaşamaya ve dışa vurmaya başlarlar.
  • Dünyayı ve yaşamı anlamaya ve öğrenmeye çalıştıkları bu gelişim dönemlerinde, iyiler-kötüler, kazananlar-kaybedenler olarak gerçekçi, işlevsel, rasyonel olmayan düşünce kalıplarını benimserler. Bu tür yayınların süresini arttırdıkça, doğru ve yanlışı, kurgu ile gerçeği, uygun ile uygunsuzu, olası ile imkansızı ayırmakta zorlanmaya başlarlar.
  • Araştırmalara göre, çocuk tv kanallarında yayınlanan program ve çizgi filmler saatte ortalama 20 şiddet eylemi içeriyor.
  • Günde 2 saatten fazla tv seyreden çocukların, evde, okulda, sınıfta ve sosyal ortamda daha fazla saldırgan tutum ve davranışlar sergilendiği saptanmıştır.
  • 1998-2002 yıllarında dünya genelinde yapılan çalışmaya göre en çok izlenen primetime kuşağında şiddet içeren tv dizi, film ve programlar % 81 oranında artış sergilemiştir.
  • Tv izleme süreleri arttıkça, gece kabusları, korku, kaygı ve gerginliklerinin de doğru orantılı artmaktadır.

Çocuğun öfkesi ile ne zaman ilgilenilmeli?

  • Gerçekleştirmeyi hedeflediği bir durumu başaramaması halinde saldırgan tavırlar sergilerse
  • Daha önce çok rahat baş edebildiği sorunlar karşısında artık dürtüsel tepkiler veriyor ve öfke nöbetleri geçiriyorsa
  • İçsel eğilimi, saldırganlığa yönelmeye başladıysa
  • Herkese, her şeye öfkelenecek bir şey buluyorsa
  • Akranları ve aile fertleri ile sık sık tartışmaya giriyorsa
  • 4 Yaşını geçtiği halde öfke nöbetleri yaşamaya devam ediyorsa
  • Günde 3 kereden fazla ve uzun süreli öfke nöbetleri yaşıyorsa müdahale edilmelidir.

Öfke ve Şiddetin Kontrolü

Öfkeyi kendine ve başkasına zarar vermeden doğru ifade edebilme becerisine "öfke kontrolü” denir. Öfke kontrolü duygusal, düşünsel ve davranışsal önlemlerle aile, okul ve toplumda sağlanabilir.

Öfke Sorunu Yaşayan Çocuk Karşısında Ne Yapabiliriz?

Çocuk bu denli yoğun duygular yaşarken, kendini dinleyecek anlayacak sakin bir yetişkine ihtiyaç duyar. Yoğun öfke problemi yaşadığı süre içerisinde onu azarlamak, kızmak yerine yanında olduğunuzu söylemeli ve onu ancak konuşursa anlayabileceğinize ikna etmelisiniz. Aksi yönde bir hamle çocuğun bu tarz negatif ifade yöntemlerini içselleştirmesine sebep olacaktır. Daha az öfkelendiği ya da az da olsa sakin kalarak bir problem çözme çabası içine girdiğinde onu açıkça takdir etmelisiniz.

Sakin olduğu bir dönemde duygularını eksiksiz anlattığı bir günlük tutmasını önerebilirsiniz. Henüz yazmak konusundaki becerileri gelişmemiş ise güzel bir resim dosyası alabilir ve duygularını resim yaparak ifade etmesini sağlayabilirsiniz. Çocuklar duygu yönetimlerini anne-babadan öğrenir. Bu sebepten iyi rol-model olmalı, iletişiminize dikkat etmeli ve duygularınızı iyi yönetebilmeyi öğrenmelisiniz. Çocuğunuzu medyanın kötü etkilerinden korumalısınız. Çocuğunuzun ne izlediğini takip etmeli zaman zaman işlevsel programlar filmler araştırıp beraber izlemeyi önermelisiniz. Grup halinde oynanan oyunlara teşvik etmelisiniz. Kazanmak ve kaybetmek grubun tamamını ilgilendiren bir durum olacağından davranış örüntüleri sosyal çevreyi yoksaymayacak ve işlevsel olacaktır. Enerjisini rahatlıkla boşaltabileceği spor dallarına ve aktivitelere yönlendirmelisiniz. Kazanç ve kaybın kardeş olduğunu her fırsatta dile getirmelisiniz. Kararlı olmalısınız, ağlama nöbeti ve öfke patlaması yaşadığı bir durumda sırf ağladığı için istediğini verirseniz karşınıza sürekli ağlama krizleri ile çıkacaktır.

Aile Önerileri

  • Çocuklara tutarlı ve sürekli ilgi ve sevgi göstermek
  • Çocukların bağımsız ve yeterli olmalarına, kendi becerilerini göstermelerine fırsat vermek ve desteklemek
  • Olumsuz duygu, davranış ile tepki vermemek. Vurmamak, küfür, hakaret, tehdit ile yaklaşmamak.
  • Çocuk, öfkeli davranışlar sergilemediğinde ona ilgi göstermek ve övmek
  • Çocuk, öfke nöbeti geçirmeye başladığında özel ilgi göstermemek. Öncesinde neyle meşgulsek o işe devam etmek
  • Çocuğa net bir şekilde öfkeli davranışlarına son vermesi gerektiğini söylemek. Öfkeli durumu daha da artmadan dikkatini dağıtmaya veya başka bir alana yönlendirmeye çalışmak.
  • Öfke nöbeti geçirdiği sırada çocuğun kendisine veya başkalarına zarar vermeyeceği güvenli bir ortamda tutulmasını sağlamak
  • Çocuğa öfkelenmenin doğal bir duygu olduğunu ve buna hakkı olduğunu söylemek. Ama bu yüzden konu ile ilgili fikrinin değişmeyeceğini ve öfkesi sona erdiğinde onun yanında olunacağını söylemek ve bu konuda kararlı durmak.
  • Sorunlarını birlikte tartışmak. Şiddete başvurma ve başvurmama durumlarının sonuçlarını tartışmak
  • Şiddet dışı durum ve ortamlara yönlendirmek
  • Eleştiri, Yargılama, Öğüt ve öneri de bulunmamak
  • Empati geliştirmesini sağlamak
  • Televizyon, film ve bilgisayar oyunlarını sınırlamak

ÖFKE KONTROLÜ NASIL SAĞLANIR? 0-18 AY YAŞA UYGULANABİLECEK YÖNTEMLER

  • Çocuğunuzu onu rahatsız eden ortamdan uzaklaştırın.
  • Onu rahatsız eden uyaranların sonlanmasına özen gösterin.
  • Hiçbir bebek veya çocuk ebeveynlerini kızdırmak için ağlamaz. Bu tip durumlar yaşandığında genellikle hangi durumlardan sonra bu durumların yaşandığını düşünün.

18-36 AY YAŞA UYGULANABİLECEK YÖNTEMLER

  • Bu dönemde çocuklar otonom duygusuna sahiptirler. Onların seçim yapmalarına izin verin.
  • Basit kurallar koyun ve bu kurallara siz de her zaman uyun. Unutmayın ki kuralları önce ebeveynler bozar.
  • Bu kuralları onların anlayacağı dille göz teması kurarak basit bir dille ifade edin. Kurallara uyması için tehditler kullanmayın. Korku stresi tetiklediği için çocuğun gerginliğini arttırır. “Sen araba koltuğuna oturacaksın, oturmazsan polis bize ceza yazar veya düşersin” yerine, “Arabada sen bu koltuğa oturup kemerini bağlayacaksın ben de bu koltuğa oturacağım ve kemerimi bağlayacağım bu da benim uymam gereken kural” şeklinde konuşun. Bu çocuğunuzun, “Kurallara uyulur ve kurallar herkes için vardır, sadece çocuklar için değildir” mesajını almasını sağlar.
  • Evden çıkmadan önce anlaşma yapın. Gittiğiniz yerde beklediğiniz davranışları ona söyleyin. Evden hangi amaçla çıktığınızı belirtin (Şimdi markete gidiyoruz. Evin ihtiyaçlarını alacağız gibi).
  • Düzenli ve dengeli beslenmesine özen gösterin.
  • Düzenli uyumasına özen gösterin.
  • Gün içinde belli rutinler oluşturun.
  • Masaj yapın.

3-5 YAŞA UYGULANABİLECEK YÖNTEMLER

  • Onların hangi durumlarda bu duyguyu yaşadığını takip edin
  • Sizinle iş birliği yapamayacak kadar çok öfkeliyse kontrol edebileceğiniz bir noktada olun ve onun öfkesinin kendiliğinden dinmesini bekleyin. Tepkisiz kalmakla öfkeli davranışların sönmesine ve bu duyguyu kendi kendilerine sakinleştirmeyi öğrenmelerine yardımcı olursunuz.
  • Sakinlik sağlandıktan sonra göz teması kurarak onunla bu davranışın kabul görmeyen bir davranış olduğunu söyleyin. Hangi şekilde davranırsa ve konuşursa uygun olacağını basit bir dille anlatın (Örneğin paylaşma konusunda yaşanan bir sorunda siz de onunla bir eşyanızı paylaşın ve paylaşmayı öğrenmesine yardımcı olun).
  • Düzenli ve dengeli beslenmesine özen gösterin.
  • Düzenli uyumasına özen gösterin.
  • Gün içinde belli rutinler oluşturun.
  • Yaşına uygun egzersiz yaptırın (Örneğin bedenini sık, gevşet oyunu oynayın. Sırayla gözlerini sıkı kapat ve aç, yumruklarını sık ve aç, kollarını ger ve rahat bırak gibi komutlarla tüm bedenini sıkıp gevşetmesini sağlayın. Bu egzersizi düzenli olarak yapın).

6 -8 YAŞ GRUBU İÇİN UYGULANABİLECEK YÖNTEMLER

  • Öncelikle fırtınanın dinmesini bekleyin.
  • Sakin ortam sağlandıktan sonra çocuğunuzu dinleyin.
  • Bu yaş grubundaki çocuklar kendilerini ifade edebilirler.
  • Sorunun çözümlenmesi için birlikte düşünün.

8 VE SONRASI İÇİN UYGULANABİLECEK YÖNTEMLER

  • Çocuğun öfke nöbetini kendisinin dindirmesine izin verin veya öfkenin yaşandığı durumlarda çocuğun mekan değiştirmesini sağlayın.
  • Sakinleştikten sonra içinde yaşadığı duygunun ve bu duygunun bedeninde yarattığı etkileri fark etmesini sağlayın. Bu duygu tekrar geldiğinde kendini kontrol etmesi kolaylaşacaktır.
  • Düşünce üzerine odaklanın. Asıl ihtiyaç olunan durumun ne olduğunu birlikte tespit edin.
  • Önce çocuğunuzun çözüm üretmesine izin verin. Siz de ona ürettiği çözümler konusunda başka alternatifler sunun. Kendinize göre değil çocuğunuzun kendine göre en uygun çözüm yöntemini uygulamasına izin verin. Kontrolü elinde tutması bu tip durumları kendine kendini idare edebildiğini yaşaması ona güven duygusunu yaşatacaktır.
  • Çocuğunuza öfkeli durumlarda haklı olmak değil faydalı olmak penceresinden düşünmeyi öğretin. Bu durumda ne yaparsak fayda sağlarız, asıl istediğimize ulaşırız bakış açısını yakalamak önemlidir.

Sorun katlanarak devam ediyorsa bir uzmandan yardım almalısınız.


Uzman Klinik Psikolog