Yaşamın ilk evrelerinden başlayıp yaşam boyu devam eden dil gelişimi; seslerin, kelimelerin, sayıların, sembollerin kazanılması, saklanması ve dilin kurallarına uygun olarak kullanılmasını içeren bir süreçtir. Bu sebeple dil gelişimi yaşanılan çevreyle ve bu çevrede öğrenilenlerle yakından işkilidir. Çocuklar ilk olarak insan sesine önem verirler ve yakınlarındaki kişileri taklit ederek konuşmaya çalışırlar. Örneğin; ebeveynler, bebeklerine ‘anne , baba’ gibi kelimeler kurarlar ve bu kelimeleri bebeklerinin tekrar etmesini isterler. Yeni doğan bebekler birinci aydan itibaren daha çok göz kontağı kurarak, sesin geldiği yere bakarak, vücut hareketleriyle yada ağlama, susma haliyle,gülerek, tek heceli kelimeler kullanarak, yetişkini taklit ederek el çırpma vb. hareketlerde bulunarak,sarılarak,anne , baba diyerek iletişim dilini kullanır.
12-24 ay arası çocuklar nesne seçmeye başlarlar. Söylenenleri anlarlar, adları söylendiği zaman cevap verirler. Vücut bölümlerini sayabilirler. Nesneleri ve de merak ettikleri şeyleri sormaya başlarlar, bu ne sorusunu sıklıkla sorarlar. Nesnelerle ilgili etkinlikleri yerine getirebilirler,tekrar edebilirler.
2-3 yaş arası çocuklar iki dizeli kelimeler kurabilirler, tuvalet gereksinimlerini açıkça söyleyebilirler. Evet , hayır,istek ve rica gibi ifadelerini rahatlıkla belirtebilirler. Kelimeleri birleştirip kullanabilirler. Çocuklar genellikle dillerini 2-5 yaş arasında çözmeye başlarlar ve dil gelişimlerinde iletişim kurma, diğerlerinin dikkatini çekme, isteklerini duygu ve düşüncelerini iletme ihtiyacı vardır.Dil çevre yaşantılarıyla gelişmektedir.
Çocukların konuşmayı öğrenmesi çok karmaşık bir süreçtir. Bu nedenle ebeveynlerin tutum ve katkıları oldukça önemlidir. Çocuklara konuşmak için zaman ayırılmalıdır ve ona bir birey olarak yaklaşıldığı izlenimi verilmelidir. Çocuğun anlatmak istedikleri dikkatle dinlenmelidir gerekirse onunla aynı seviyeye inilmelidir çocukla konuşunca eğilmek vb. yararlı olabilir ya da kendi yaptıklarınız hakkında sohbet etmeniz ona değer verdiğinizi hissettirir, küçük olduğu için önemsenmediği algısınsan uzaklaştırır. Çocuğunuzla konuşurken sıranızı bekleyin; bir şey söyleyin ve size yanıt vermesine fırsat tanıyın. Gerekli yerlerde mimiklerinizi kullanmaya çalışın. İletişiminizi geliştirmek için günde minimum 1 saat çocuğunuzla yüz yüze konuşmak için vakit ayırmaya çalışın. Odadaki TV, radyo, video, müzik ve bilgisayar oyunları gibi gereksiz seslerin olmadığı ortamda iletişimi denemeniz saha sağlıklı olabilir. Kısa cümlelerle ve de az konuşmanın çocuğunuzun sizinle konuşmasını zorlaştıracağını unutmayın, çocuğunuzu sohbet etmeye teşvik etmeye çalışın, açık uçlu sorularla devam etmeye çalışmanız daha verimli bir iletişimi sağlayabilir. Konuşurken çocuğunuza odaklanmanız, ona dinlenmediği algısı hissettirmemek için önemlidir. Çocuğun ifadesinde kullandığı yanlış sözcükleri, "yanlış kullandın" gibi uyarmalar yerine, doğrusunu kullanarak, kısa cümleler içinde tekrar etmeniz uygun olabilir. Sağlıklı bir iletişim için dilin gerekli olduğunu çocuğunuza hissettirmeye çalışın. İşaret diliyle ya da nesnenin ismini söylemeye çalışarak, bir şey istediği zaman; örneğin "Bisküvi mi istiyorsun?" gibi yönergelerle, ona hem uygun konuşma modeli olabilirsiniz hem de istediği nesneyi vererek kendisini ödüllendirmeye çalışmış olabilirsiniz. Çocuğunuzun her sözcüğü söyleme çabasını olumlu dönütlerle pekiştirmeniz onu daha iyi hissettirecek ve öğrenmeyi daha hevesli hale getirebilecektir.
Çocuklarımızın 1 ve 5 yaş aralıklarında kelime dağarcığı hızla artar bu yüzden bu dönemlerde çocuklarımızın dil gelişimi için gerekli koşullara dikkat etmeliyiz.Çocuğun bulunduğu sosyal ortamlar, ailenin sahip olduğu sosyoekonomik ve kültürel düzey ve çocuğun oynadığı oyunlar konuşmayı ve dil gelişimini etkiler. Yetişkinler, konuşmaları ile çocuklara “model” olurlar. Çocuk aldığı modellere göre şekil alır. Bu nedenle, yetişkinler doğru telaffuz ve düzgün cümleler kullanmalıdırlar.
Bebekler dünyaya geldiklerinde beyin gelişimi henüz tamamlanmamıştır. Beyin gelişiminin çok büyük bir kısmı ilk 6 yılda tamamlanır. Hayatları boyunca edindikleri tüm davranış biçimlerinin çoğunu 0-6 yaş döneminde kazanırlar. Bu sebepten bu yaş aralığı çok önemlidir. Ebeveynlerin ve bebeğin çevresindeki diğer bireylerin bu konuda duyarlı olması önemlidir.