Cinsel istismarı üçe ayırarak değerlendirmeye başlamamız gerekecektir;
- 15 yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte maruz kalınan fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış.
- 15 yaşını tamamlamış ve fillin anlam ve önemini anlayabilen çocuklara karşı ise cebir, hile, tehdit veya iradeyi etkileyen başka nedenlere dayanılarak gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış.
- 12 yaşından küçük çocuğa karşı işlenen cinsel davranış.
Cinsel istismarın mağduru ancak çocuk olabilir, çocuk ise 18 yaşını doldurmamış kişi olarak tanımlanır. Cinsel istismarda bulunan kişinin aklımıza ilk anda hep 18 yaşından büyük olması gelse de bu her zaman doğru değildir. Yani mağdur çocuğa karşı cinsel istismarda bulunan kişide çocuk olabilmektedir.
Bu durumda karşımıza çocuğum cinsel istismar mağduru mu yoksa cinsel istismarın faili mi sorusu çıkmaktadır? Bu gibi durumlar işlenen fiilin adli mercilere intikalinde belirli sorunlara yol açmaktadır.
MAĞDUR KİM?
Yapılan araştırmalarda ve adli vaka olarak kayda geçen analizlerde, kız çocuğu annelerinin çocuklarının cinsel istismara uğramasından daha çok korktuğu ve adli vakalara yansıyan sayılarda kız çocuklarının cinsel istismara uğrama oranının erkek çocuklara nazaren %17 daha fazla olduğu anlaşılmıştır ancak çocuğunuzun cinsiyetinin bu davranışın işlenmesinde hiçbir önemi yoktur.
Türk Ceza Kanunu madde 103 düzenlemesi ile Cinsel İstismar suç olarak tanımlanmıştır. Burada korunmak istenen hukuki yarar ise çocuğun erken yaşta cinsel deneyim yaşamaması ve buna bağlı olarak psikolojik gelişiminde zarar meydana getirilmemesidir.
Yapılan araştırmalarda cinsel istismara uğrayan çocukların büyük bir kısmı akrabaları, öğretmenleri ve diğer kişiler tarafından bu davranışa/lara maruz kalmaktadırlar. Ancak burada bir diğer sorun ise çocuğun maruz kaldığı davranışı anne ve babasına söylememesi ve bu davranışa rıza göstermesi durumunda ne olacağıdır.
Ø Çocuğun cinsel istismara rıza göstermesini ise yukarıda yaş kategorizasyonunu yapmış olduğumuz üzere 12 yaşından küçük çocuğun böyle bir davranışa karşı rıza gösterdiği varsayılamayacak olup cezası ağırlaştırılarak verilecektir. 15 yaşını tamamlamamış veya tamamlamış ancak yinede işlenen davranışın anlam ve önemini anlayamayacak düzeyde ise rızası geçerli olmayacaktır. 15 yaşını tamamlamış ve fillin anlam ve önemini anlayacak düzeydeyse çocuğun bu davranışa karşı rıza göstermesi durumunda cinsel istismar değil reşit olmayanla cinsel ilişki suçu meydana gelecektir. Cinsel istismarın var olması ancak çocuğun cebir, tehdit, hile veya başkaca iradesini sakatlayan nedenlere dayanmalıdır.
Çocuğun davranışın anlam ve önemini bilmemesi durumunda özellikle merak duymaktadır. Eğer davranış sevdiği kişiler tarafından gerçekleştiriliyorsa örneğin akrabaları veya arkadaşları tarafından cinsel istismara uğruyor ise kişiye duyduğu güven ve sevgiden dolayı rıza göstermiş olabilir. Bu durumda ailesine kendisine karşı yapılan davranışı söylemez. Veya okulda öğretmeninden, yurt müdüründen, personellerden gelen davranışlara karşı ise korku ve saygı duymasından dolayı rıza gösterir ve bu durumu aile bireyleri ile paylaşmaz.
Yaren Şahin
Avukat
