Kimi zaaflarına ve bazı ürkütücü sahnelerine rağmen beğenilen bir anne-kız filmi...
Bir prensle evlendirilme kaderine başkaldıran, inatçı ve kararlı bir prensesin eğlenceli hikâyesini vaat eden bir film gibi başlıyor "Cesur". Ancak bir süre sonra hiç düşünmediğimiz ve tahmin etmediğimiz başka bir temayı tercih ederek yoluna devam ediyor.
Merida adlı bir prenses, kraliçe annesinin kendisine uygun gördüğü evlilik ve kraliçelik geleceğine karşı çıkar. Annesini bu fikrinden inatçılığı, cesareti ya da kişiliğiyle vazgeçirmeye çalışmasını izlemeye hazırlanıyoruz biz de. Normalde bu özellikleri taşıyan kahramanınızı öyle bir durumun içine sokarsınız ki; kendisini doğru ifade etsin, kendi içindeki hataları törpüleyebilsin ve kimseleri kırmadan amacına ulaşabilsin. Ama film bunu daha çocuksu bir fanteziyle yapmayı tercih ediyor. Merida bir büyücüye giderek annesinin fikrini değiştirmek istiyor ve pek de inandırıcı olmayan birtakım yanlış anlamalarla kraliçe anne, bir ayıya dönüşüyor!
Dolayısıyla film bir anda yanlış bir büyü yüzünden bir ayıya dönüşen annesini yeniden insanlaştırmaya çalışan çılgın bir kızın filmine dönüşüyor ki ortada ne gerçek anlamda bir düşman ya da rakip var, ne de kahramanın gittiği, amacıyla arasında takip ettiği doğrudan bir yol...
