Her çocuğun izlemesi gereken, İran sinemasının başyapıt filmlerinden biri.
İranlı sinemacılar, baskıcı rejimin dayatmaları yüzünden hep otosansür gölgesinde filmler yaptılar. Bu yüzden çoğu yönetmen meselelerini çocuklar üzerinden anlatarak sansür kurumunun etrafından dolanmayı başardı. Bu güzelim çocuk hikâyelerinde aslında görünenden çok daha çarpıcı insan manzaraları ve politik saptamalar vardır. Çocuk karakterler ve onların küçükmüş gibi gözüken meseleleri aslında İran toplumunun ve insanoğlunun çıkmazlarına işaret etmektedir. Majid Majidi’nin Oscar adayı bu filmi de İran sinemasının en iyilerinden biridir.
“Cennetin Çocukları”nda kız kardeşi Zehra’nın ayakkabısını tamirciden aldıktan sonra kaybeden Ali bu durumu babasına söyleyemez. Çünkü çok fakirdirler ve şu an bir ayakkabıya daha verecekleri paraları yoktur. Ali kendi ayakkabılarını kardeşiyle gizlice paylaşmak zorundadır. Biri sabahçı diğeri öğlenci olan kardeşler okullarına aynı ayakkabıyı sırayla giyerek gitmeye başlarlar. Ama bu durum onları günbegün daha zor durumlara sokar. Zehra ayağına bol gelse de abisinin eskimiş lastik ayakkabılarıyla idare etmek, okul çıkışında da koşturarak onları abisine yetiştirmek zorundadır. Kısa bir süre sonra Ali bir koşu yarışmasına katılarak ikincilik ödülü olan spor ayakkabıyı kazanmaya çalışır.
