Çok duygusal, duyarlı ve yer yer de heyecanlı bir aile filmi ama küçük çocuklar için korkutucu.
Çocukların bir aile büyüklerini kaybetmesini atlatmasının, güçlü kalmanın büyük zorluğu karşısında yardımcı olmayı amaçlayan pek çok kitap yazıldı, film çekildi. Patrick Ness’in yazdığı “Canavarın Çağrısı” adlı roman ve ondan uyarlanan film bu temanın en iyilerinden biridir. “Annem Yaşasın” da aynı tonda yürüyen, aynı amaçla yapılmış bir film.
11 yaşındaki Gunner’ın annesi lösemi hastasıdır. Büyük bir ormanın kenarındaki küçük bir kasabaya taşınmışlardır. Gunner, yeni çevresine uyum göstermekte zorlanırken annesinin hastalığına da çok üzülüyordur. Eski bir asker olan babası da bu şartlar altında oğluyla iletişim kurmakta zorlanıyordur. Annesinin hastalığı giderek daha görünür olmaya başladıkça Gunner daha çok içine kapanıp asileşiyordur.
Zaman geçtikçe Gunner kasabada Su Adam diye ölümsüz olduğuna inanılan bir adamın konuşulduğunu duymaya başlar. Onu gördüğünü söyleyen 12-13 yaşlarında bir kız olan Jo ile para karşılığı anlaşır ve birlikte onu bulmak için ormana giderler. Gunner annesini iyileştirmek için o adamı bulmayı planlar. Bu tehlikeli yolculuk sırasında sert doğa koşulları ve giderek yayılan bir orman yangını karşısında birbirlerine sık sıkı destek olurlar. Gunner’ın babası da onları aramaktadır.