FİRMA KAYIT
Geri Bildirim
Anne Baba Tutumlarının Önemi
Anne Baba Tutumlarının Önemi

Anne Baba Tutumlarının Önemi

1332

Çocukların dünyaya gözlerini açtığı andan itibaren etkileşimde bulundukları ilk kişiler anne ve babalarıdır ve bu durum bireyin yaşamı boyunca devam etmektedir. Çocuğun ebeveynleri ile etkileşimi kişilik yapısının oluşması açısından oldukça önemlidir. Her anne, baba yetiştirdiği çocukla aslında onların geleceğini inşa etmektedir. Şüphesiz ki ikisi de çocukları için hep en iyisini isterler ve bunun için çaba gösterirler. Çocuklarının her anlamda başarılı olmasını, özgüvenli  sorumluluk sahibi , kendini ifade edebilen vb. özelliklerde olması isterler.
Her çocuk özeldir ve dünyaya gözlerini açtıkları andan itibaren bir özdeşim kurma, model arama ihtiyacı duyarlar.

Peki bu özdeşimi kiminle kurarlar?

Ya anne ya baba, abi, abla ya da bakım veren başka bir yakınla bir etkileşim içinde olduğu için bu özdeşim ihtiyacı bu alandan biriyle gerçekleşmektedir. İletişim şeklimiz bu çerçevede büyük önem ifade ediyor. Aramızdaki iletişim ve de sergilemiş olduğumuz tutum da çocuğumuzun kişiliğini, karakterini, gelecekte onu nasıl bir kişiliğin beklediği sinyallerini oluşturuyor. Biz yetiştirme şeklimizle ona sunduğumuz çevreyle aslında onun kişiliğinin zeminini oluşturmaktayız. Çoçuğumuzun bakımını verme de onlara sergilemiş olduğumuz tutum oldukça önem arz eder .

Nasıl tutumlar bunlar?

Mükemmelliyetçi miyiz, çocuğun her istediğini yerine getiren anne baba rolünde miyiz, çocuklarına boyun eğen anne baba rolünde miyiz? İlgisiz, rahat bırakan anne baba rolünde miyiz? Güven veren anne baba rolünde miyiz?
Sergilediğimiz tutumlar her biri kişilik yapısının oluşmasında çok önemli. Çocuklarımıza model olurken aslında onların kişiliklerini oluşturuyoruz, geleceğini inşa ediyoruz. Özgüvenli mi, sosyal olarak girişken mi, çekingen mi?
Çocuklarımıza belirli bir olgunluğa geldikten sonra sorumluluk verebilmek de çok önemli.

Nasıl sorumluluklardan bahsediyoruz peki?

Onların yaparken zorlanmayacağı, halledebileceği olgunlukta olduğu yaştan itibaren örneğin; oyuncaklarını toplarsan eğer parka çıkabiliriz gibi onların yapabileceği aynı zamanda koşullanabileceği şekilde sorumluluklar vererek başlamak oldukça önemlidir. Çocuklarımıza açıklama yapabilmek onları anladığımızı hissettirebilmek de duygusal ve bilişsel gelişimleri açısından büyük önem arz ediyor. Sinirli olan ağlayan çocuğumuza; ağlama diye komutlar vermek yerine; bu durum seni üzdü ve sen üzüldüğün için ağlıyorsun gibi yansıtmalarla onları anladığımızı hissettirmek iletişimimiz açısından ve anlaşıldıklarını, yalnız olmadıklarını hissetmeleri açısından sağlıklı olur.

Çocuğumuza; Prize dokunma cızz demek yerine; prize dokunursan ellerine elektrik çarpabilir ve böyle olursa hem canın yanar hem de ben çok üzülürüm dersek eğer çocuk hem mantıklı bir şekilde prizin tehlikeli olduğunu hisseder hem de ebeveyni tarafından sevildiğinin tekrar farkına vararak daha iyi hissedebilir. Çocuğumuza yapma derken önce neden yapmaması gerektiğini söylemeliyiz. Çünkü sadece yapma dersek çocuk acaba yaparsam ne olur? Düşüncesiyle hep bir merak içerisinde kalır. Çocuğumuzun ön koltuğa binmesini yasaklarız, polis görevlilerine şikayet etmekle korkutur tehdit ederiz, bunun yerine çocuğumuza ön koltuğa belirli yaştan önce binmesinin neden yasak olduğunu açıklamamız onun bilinçli bir farkındalık kazanmasına ve mantıklı bir şekilde sabretmesinin neden gerekli olduğunu içselleştirmesine yardımcı olmalıyız. Çocuğumuza büyük küçük yalanlar söylememeliyiz. Hatta küçük beyaz yalanlar hiç söylememeliyiz. Çocuğumuza ne öğretirsek onu kaydeder ve uygular. Çocuklarımıza çocuk diyerek geçmemeliyiz, onlara onların da bir birey olduğunu onların da duygu ve düşüncelerinin önemli olduğunu hissettirmeliyiz. Ebeveynleri ile sağlıklı ilişkiler kurabilen çocuklar kendilerini değerli, daha olumlu ve güvende algılarlar ve aileleri ile kurdukları bağ daha güçlüdür. Aile içerisinde değersiz hissettirilen çocuklar için ise başkaları tarafından da değersiz görülmek olağandır.

İnsanın yaşamda en fazla değer verdiği bireyler anne ve babasıdır. Bu sebeple bireyin benlik saygısı ile anne babası tarafından bireye verilen değer birbirine oldukça bağlıdır.

Ebeveyn tutumları çocukların, gençlerin hatta yetişkinlerin akademik başarı düzeylerini, psikolojik sağlıklarını, psikososyal gelişim düzeylerini ve kişilik, karakter özelliklerini oldukça etkilemektedir. Tüm bu sebeplerden ötürü ebeveyn tutumlarının hem çocukluk çağında hem de bireyselleşmenin tamamlandığı andan itibaren verilen kararlar ve sergilenen davranışlar üzerindeki etkisi değerli ve önemlidir.


Uzman Psikolog