Ünlü eserin bu bol efektli yorumu zengin bir hayal gücü içeriyor ama küçük çocuklar için biraz yorucu.
"Alis Harikalar Diyarında", Lewis Carroll’ın bundan 130 küsur yıl önce yazdığı ve hâlâ her okunduğunda etkileyici bulunan bir eserdir. Genç kızlığın eşiğindeki Alis’in çocukluğa veda hikâyesidir bir nevi. Ama bildiğimiz masallardan çok farklıdır da. Çünkü biraz da Caroll’ın gerçek hayatıyla ilgili kimi söylentilerden yola çıkılarak bütün hikâyenin baştan aşağı uyuşturucu tribi olduğu şeklinde de yorumlanabilmektedir. Çünkü Alis’in kıyafetli ve elindeki saatle sürekli geç kaldığını söyleyen beyaz bir tavşanı takip ederek bulduğu paralel evrendeki hayvanlar oldukça garip konuşmaktadırlar! Alis’e kimlik karmaşası yaşatan Nargileci Tırtıl mesela! Ona mantar yemesini tavsiye eder. Mantarın bir parçası onu büyütecek, diğeri de küçültecektir. Yani bir parçası onun kafasını bulutlara ulaştıracaktır! Alis, Harikalar Diyarı’nda hayalet gibi dolaşan varoluşçu bir kediyle de karşılaşır. Bu kedi Alis’in yolculuğunda ona sık sık görünür ve küçük çocukların asla anlam veremeyecekleri şeyler söyler. Alis en başta merakına yenik düştüğü için kovaladığı beyaz tavşanın izini kaybedip de sonunda kendisini kızıl kraliçenin mahkemesinde suçlu ilan edilmiş olarak bulunca Harikalar Diyarı kâbuslar diyarına dönüşür.
İçinde matematik şifreleri barındıran, bir esrar tribi olarak bile okunabilen, çeşitli filmlere, rock şarkılara, şiirlere ilham kaynağı olan, aslında her daim karşımıza çıkan bu hikâyenin bu versiyonu 2000’li yılların yorumunu katma gayretiyle yazılmış. En önemli değişiklik kuşkusuz Alis’in yaşının evlenme çağına getirilmesi ve onun bu izlediğimiz ziyaretinin o hatırlamasa da Harikalar Diyarı’ndaki ikinci ziyareti olması. Cesaretini ve servetini ona miras olarak bırakan babasını yıllar önce kaybetmiş olan Alis artık 19 yaşındadır. Annesiyle davet edildikleri partide pek de sevimli olmayan bir damat adayından evlenme teklifi alacaktır. Beyaz tavşan da tam o zaman görünür işte!