Tarih öncesinden gelen heyecanlı ve biraz vahşi bir büyüme hikayesi.
“Alfa Kurt” bizi 20.000 yıl öncesinin Avrupa’sına götürüyor. Bozulmamış bir doğa, medeniyetin henüz uğramadığı toprakların uçsuz bucaksızlığında, henüz ilkel çağın insanları kabileler halinde yaşıyorlardır. Bir kabile şefinin ergen yaşlarındaki oğlu Keda, ilk kez evinden uzakta savaşçılarla birlikte ava katılır. Annesi aslında onun henüz avlanmaya hazır olmadığını çünkü çok duygusal bir çocuk olduğunu düşünüyordur. Zaten Keda da yolda yaşanan birkaç tecrübede tek besin kaynakları olan hayvanları çok da kolay avlayabilen bir kabile üyesi olmadığını kanıtlar.
Büyük av sırasında geçirdiği bir kaza babasıyla birlikte diğer erkeklerin onu öldü zannetmesine neden olur. Keda çok uzun ve zorlu bir yolculukla yaralı olarak eve dönmeye çalışacaktır artık. Bu uzun, tehlikelerle dolu ve öğretici yolculuk sırasında ona saldıran vahşi kurtu yaralayınca ikisi arasında farklı bir ilişki başlar. Artık birbirleri için av değil, birbirlerini hayatta tutmaya çalışan iki dost olurlar.