FİRMA KAYIT
Geri Bildirim
Akran Zorbalığıyla Mücadele
Akran Zorbalığıyla Mücadele

Akran Zorbalığıyla Mücadele

4472
  • Zorbalık; güç eşitliğinin olmadığı, süreklilik gösteren ve zarar verici veya rahatsız edici saldırgan davranışları tanımlamak üzere kullanılır.
  • Akran zorbalığı, aynı yaş veya eş düzeydeki kişiler arasında geçer ve zorba mağdura göre daha güçlü bir konumdadır.

Çocukların bu durumu anlaması ve yaşadığı zorbalığı anlatması uzun sürebilir. Kendisine inanılmayacağından, dalga geçileceğinden ve zorbaca davranışların artacağından dolayı maruz kaldığı bu örseleyici davranışları yakınlarına, öğretmenlerine anlatmakta zorlanabilir.

Akran zorbalığında yaş grupları açısından aynı olan bir çocuk veya ergenin diğer çocuk veya ergene karşı uyguladığı orantısız güç kullanımı vardır. Arkadaşlar arasında söylenen bir sözden sonra ‘’şaka yaptık’’ gibi cevaplar verilebilir. Ancak akran zorbalığı şaka ile karıştırılmaması gereken önemli bir konudur. Akran zorbalığı aynı kişi veya kişilerce; sürekli yapılan ve yıkıcı etkilere sebep olan davranış bütünüdür.

  • Genel olarak 7-16 yaş arasında görülen zorbalık, 9-15 yaşları arasında en üst düzeye çıkar.
  • Zorbalar ve mağdurlar genellikle aynı sınıfta yer alır ve aynı yaşta olurlar.
  • Toplumsal becerilerin gelişmesi sebebiyle mağdurların yaşları arttıkça zorbalığa uğrama düzeyleri düşer.
  • Okulda ve sınıfta yalnız hisseden, etkinliklere katılmayan, arkadaş edinmeyen, iletişim başlatmada sorun yaşayan ve kendini ispatlama becerilerinden yoksun olanların akran zorbalığına maruz kalma riski daha yüksek.
  • Mağdur olanlar diğerlerine kıyasla daha kaygılı, güvensiz, mutsuz, çekingen ve daha duyarlı olabilirler.

Akranları tarafından zorba davranışlara maruz kalan çocuk kendini yalnız, çaresiz, mutsuz, öfkeli, davranışlardan bezmiş şekilde hissedebilir. Yaşadığı bu durumu anne babasına veya öğretmenine anlatmakta zorluk çekebilir. Bazı çocuklarda yaşadığı bu olayı anlatabilmekte fakat yeteri kadar yardım göremedikleri için anlatmanın da bir çaresi olmadığını düşünebilir. Akranlarının zorbaca davranışları azalmadığı ve aynı oranda devam ettiği sürece çocuk bunun geçmeyeceğini düşünebilir. Bir süre sonra çocuk veya genç bireyde içe kapanma, özgüven eksikliği, depresif davranışlar gösterebilir. Akran zorbalığı konusunu iki açıdan değerlendirmek daha doğrudur. Birincisi davranışları uygulayan zorba kişi diğeri ise zorbalığa maruz kalan mağdur kişidir.

HANGİ DAVRANIŞLAR AKRAN ZORBALIĞI ANLAMINA GELİR?

Fiziksel Zorbalık

Zarar verici fiziksel davranışları içeren zorbalık türüdür. Vurmak, tokat atmak, dövmek, tekmelemek, itmek- çekmek, tırnaklamak, saçını çekmek, çelme takmak, tükürmek, eşyalara zorla el koymak, para ya da eşya çalmak, zorla bir şeyler ısmarlatmak, defter ya da kitaplarını karalamak, eşyalarını izinsiz kullanmak fiziksel zorbalık örnekleridir.

Sözel Zorbalık

Sözel ifadeler içeren zorbalık türüdür. Küfür etmek, alay etmek, dalga geçmek, lakap takmak, bedensel özellikleriyle alay etmek (boyu, kilosu, saçı vb.), dış görünüşüyle (giysi, gözlük) alay etmek, konuşma tarzı, aksanı veya ağızı (şivesiyle)dalga geçmek, aşağılamak, küçük düşürmek, hakaret etmek, tehdit etmek sözel zorbalık örnekleridir.

Sosyal Zorbalık

Sosyal davranışlar içeren zorbalık türüdür. Dışlamak, görmezden gelmek, yok saymak, diğer öğrencilerin de onunla konuşmasını ve arkadaşlık yapmasını engellemek (kışkırtarak aralarının bozulmasına çalışarak), dedikodu yapmak ve söylenti çıkarmak, haksız yere şikayet etmek (öğretmene, müdüre), onurunu zedelemek sosyal zorbalık örnekleridir.

Siber Zorbalık

Bir kişi ya da grup tarafından elektronik temelli iletişim araçlarının bir kişiye karşı saldırgan, kasıtlı ve tekrarlı bir biçimde kullanılmasıdır. Kişi hakkında internette söylenti ve dedikodu yaymak, cep telefonu aracılığıyla izin almadan kişinin özel ve mahrem fotoğraflarını çekmek ve yaymak, tehdit içeren, utandıran ve kırıcı mesajlar göndermek, kişisel bilgileri kullanarak başkalarına o kişiymiş gibi zarar verici çevrimiçi faaliyetlerde bulunmak, kişinin video veya fotoğrafları ile ona şantaj yapmak siber zorbalık örnekleridir.

Siber Zorbalık Durumunda Nelere Dikkat Edilmelidir?

Covid-19 süreciyle beraber dijital medya kullanımının adeta bir zorunluluk haline gelmesi karşılaşılabilecek tehlikelere karşı bilinçlenmenin önemini artırmıştır. Bu sebeple siber zorbalığa uğrayan öğrencilerin ve ebeveynlerinin/bakım verenlerinin akran zorbalığı durumunda ne yapılacağını bilmeleri ve çocuğun/gencin etrafında konuyla ilgili destek alabileceği yetişkinlerin olduğunu hissetmesi büyük önem taşır.

Zorbalığın sosyal medya platformları üzerinden gerçekleşmesi durumunda zorbalık davranışı sergileyen kişinin engellenmesi, ilgili paylaşım sitesine ekran görüntüleri ile rapor edilmesi, aynı okula giden öğrenciler arasında ise okul yönetimine ekran görüntüleri ile bilgi verilmesi ve hukuksal süreç başlatılarak suç duyurusunda bulunulması şeklinde müdahale edilebilir. Bunun yanı sıra ebeveynlerin/ bakım verenlerinde çocuk için ulaşılabilir olması, çocuklarını siber zorbalık konusunda bilgilendirmeleri, çocuğun onlardan destek alabileceğini bilmesi ve hissetmesikoruyucu ve önleyici anlamda önem taşımaktadır. Bu çerçevede;

  • Sosyal medya hesap şifrelerini kimseyle paylaşmaması,
  • Zorbalık yapan kişinin engellenmesi,
  • Zorbalığa karşılık vermemesi,
  • Durumu ebeveynine ya da güvendiği bir yetişkine söylemesi,
  • Olan her şeyi kanıt olması açısından kaydetmesi ve saklaması,
  • Sosyal medya sitelerinin topluluk kurallarının işletilerek şikayet edilmesi,
  • Acımasız içerikleri kabul etmemesi,
  • Rahatsız olduğu hiçbir şeyi paylaşmaması yönünde çocuğu bilgilendirmek önemlidir.

Zorbalık davranışı gösterenlerin ortak özellikleri

  • Empati kurma yeteneği gelişmemiştir.
  • Sosyal becerilerde ve ilişki kurma biçimlerinde yetersizlikler olabilir.
  • Saldırgan ve dürtüsel yapıya sahiptir, erkeklerde fiziksel üstünlük de eşlik edebilir.

Zorbalığa uğrayanların ortak özellikleri

  • Genellikle güvensiz ve kendilerini koruyamayan, pasif ve boyun eğici bir tarzları vardır.
  • Utangaç ve içine kapanıktır.
  • Çok arkadaşı yoktur.
  • Genellikle aşırı koruyucu ailelerin çocuklarıdır.
  • Farklı özelliklere sahip olabilir (kekemelik, gözlük kullanma, diş aparatı kullanma vb.).

Seyircilerin Genel Özellikleri

Zorbalık olaylarının %85’inde akranlar seyirci durumundadır.

  • Sadece %11’inde zorbaya müdahale ettikleri görülür.
  • Zorbalık davranışı gösterenlerden farkları suçluluk duymalarıdır.
  • İspiyoncu damgası almaktan korkabilir ve bu yüzden sessiz kalabilirler.
  • Sıklıkla zorbalık davranışı gösteren kişiyi haklı bulup mağdurun hak ettiğini düşünürler. Çünkü zorbalık davranışında bulunanlar öncesinde mağduru kışkırtabilmekte ve seyirci önünde mağduru hak etmiş gibi gösterebilmektedir.

Zorbalığa Maruz Kalanların Hissettikleri Neler olabilir?

  • Şok
  • Korku
  • Panik
  • Öfke
  • Kızgınlık
  • Endişe
  • Yetersizlik
  • Suçluluk
  • Üzüntü
  • Acı
  • Pişmanlık

DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR

YANLIŞ; Zorbalık gençliğin doğal bir sürecidir, çocukları güçlendirir.

DOĞRU; Zorbalık doğal bir süreç değildir, karakter güçlendirmesiyle ilgisi yoktur. Zorbalığa maruz kalan çocuk sosyal ve duygusal açıdan zarar görür. Çocuğun kendisini yalnız hissetmesine, öz güveninin sarsılmasına ve depresyon yaşamasına sebep olabilir. Akran zorbalığına maruz kalmanın intihara kadar varan sonuçları olabilmektedir.

YANLIŞ; Zorbalık kendi haline bırakılırsa zamanla biter.

DOĞRU ;Zorbalığı görmezden gelmek zorba davranışlarda bulunan kişiyi cesaretlendirir; zorbalık dozunu artırmasına neden olabilir.

YANLIŞ; Sadece oğlan çocuklar zorbalık yapar.

DOĞRU;Kız çocuklar da oğlan çocuklar da zorbalık yapar. Araştırmalar oğlanların daha çok fiziksel zorbalık yaptığını, kızların ise ağırlıklı olarak duygusal ve sosyal zorbalık yaptığını ortaya koymaktadır.

YANLIŞ; Fiziksel zorbalık dışında diğer zorbalık türleri o kadar da önemli değildir. DOĞRU

Zorbalık denildiğinde yetişkinliklerin aklına çoğunlukla fiziksel zorbalık gelse de sözel (isim takma) ve sosyal (dışlama, dedikodu çıkarma vb.) zorbalık en sık karşılaşılan akran zorbalığı türlerindendir. Tüm zorbalık türleri çocuğun gelişimini olumsuz etkiler.

  • Öyle anlaşılıyor ki zorbalık hakkındaki çeşitli yanlış toplumsal yargılar şiddetin üretilmesinde ve tekrar üretilmesinde önemli bir rol oynuyorlar.

İNKAR VE KÜÇÜMSEME:  Özellikle okul yöneticilerinin, sorunları görmezden gelerek ‘Bizim okulda zorbalık yoktur’ diyerek kendilerini savunmaya çalışmaları. Toplumsal açıdan bakıldığında da zorbalık olaylarının ‘büyütülecek kadar ciddi olmadığı’ algısı. Oysa Doç. Dr. Metin Pişkin tarafından ilköğretim öğrencileri üzerinde yapılan araştırmalar öğrencilerin yüzde 26’sının fiziksel, yüzde 34’ünün de sözel şiddete maruz kaldığını ortaya koymuştur.

EĞİTİCİ BULMA: Zorbalığı büyüme ve gelişmenin doğal bir parçası olarak görmek büyük bir hatadır.  ‘Zorbalığa uğrayan öğrencilerin yaşam güçlükleriyle mücadele etme becerisi gelişir’,  ‘bu öğrenciler acı çekerler ama acı onları olgunlaştırır’ ya da ‘zamanla unuturlar’ gibi yaklaşımlar çok yaygın ve tehlikelidir.

EĞLENCELİ BULMA: Doğası gereği şiddet ve zorbalık içeren eylemleri çocukların birbirine yaptığı ‘masum şakalar’ olarak görmek, en fazla ‘ayarını kaçırmış’ olmakla suçlamak.

GÖRMEZDEN GELME: Toplumda kendisine yapılan zorbalığı şikayet eden öğrencileri ‘ana kuzusu’ olarak tanımlayıp aşağılamak, bu kişileri ispiyonculukla suçlamak gibi bir eğilim vardır. Şikayetler genellikle önemsenmez ve kurban, dolayısıyla şiddet, görmezden gelinir. Bu öğrenciler yalnızlaştırılır.

MAĞDURU SUÇLAMA: Zorbalığa uğrayan öğrencinin mutlaka bunu hak edecek bir şey yaptığının düşünülmesi. Mağdurun kışkırtıcı olarak görülüp zorbalığa ortak edilmesi. 

ZAMANA BIRAKMA: Küçükken yapılan zorbalıkların geçici bir ergenlik durumu olarak görülmesi ve bu zorbalıkları yapanların büyüyünce olgunlaşıp ‘akıllı, uslu insanlar olacaklarını’ varsaymak. Oysa araştırmalar okul döneminde zorbalık yapanların önemli bir bölümünün, yetişkin olduklarında da kendilerine ve topluma zarar vermeye devam ettiğini ortaya koyuyor.

CİNSİYET AYRIMCILIĞI: Zorbalığın sadece erkekler tarafından uygulandığını düşünmek… Araştırmalar kızlar tarafından uygulanan şiddetin de küçümsenemeyecek boyutlarda olduğunu ortaya koyuyor.

Zorbalar;

  • Akran zorbalığını uygulayan çocukların en önemli ihtiyaçları, diğer çocuklar üzerinde baskınlık kurmak ve kontrolü elinde tutmaktır. Bu çocuklar genellikle saldırgan tutumlar takınarak bir gruba lider olabileceğini erken yaşta keşfetmişlerdir.
  • Zorbalık uygulayan çocuklar, saldırganlığın gücünü genellikle evlerinde öğrenirler ya da benzer disiplin şekillerine maruz kalarak yetiştirilirler.
  • Ayrıca bu çocuklar, genellikle dışa dönük kişilik özellikleri sergilerler. Arkadaşlık kurmayı ve sürdürmeyi seven, sosyal ilişkilerden hoşlanan, arkadaşları arasında popüler olan çocuklardır. Benlik saygıları ve kaygı düzeyleri düşük değildir ama empati kurmada zorlanırlar.

ZORBALIK VE OKUL BAŞARISI

  • Akran zorbalığına maruz kalan çocuklarda, travma stres belirtileri ve depresyon gibi sorunlar görülebilir. Özellikle zorbalık eylemleri sürekli hale geldiğinde hedef olan çocukların fiziksel ve zihinsel gelişim süreci bozulabilir. Çocuğun okul başarısında hiçbir sebep yokken gerileme yaşaması, arkadaşlarıyla görüşmek istememesi, yatağını ıslatmaya başlaması veya ıslatma sayısında artış olması, kabus ve sayıklamaların başlaması, iştahsızlık gibi durumlar yaşanıyorsa, ebeveynlerin dikkatli olması gerekiyor. Erken uyarı göstergelerine dikkat edelim!

Zorbalığa sürekli maruz kalan çocuklarda;

  • Psikolojik olarak:
    • Var olan sorunların alevlenmesi (kekemelik)  
    • Uyku sorunları  
    • Depresyon  
    • Somatik yakınmalar
    • Okul fobisi
    • İntihar düşüncesi ve girişimi
  •  Akademik olarak:
    • Ders başarısında düşme
    • Dikkat eksikliği
    • Ders içi uyumsuzluk
    • Okul reddi
  • Sosyal olarak:
    • Düşük benlik saygısı
    • Azalmış kendine güven
    • Olumsuz kendilik algısı
    • Güvensizlik ve içine kapanıklık
    • Utangaçlık
    • Arkadaşları tarafından ihmal edilme duygusu gibi ciddi sorunlar görülebilmektedir.

ANNE BABA TUTUMLARI

  • Akran zorbalığının sebeplerini incelerken okul ve aile ortamı, içinde yaşanılan toplumun özellikleri birlikte değerlendirilmeli.
  • Zorbalığın başlıca nedenleri arasında sınıflarda artan öğrenci sayısı, öğrenciler arasında rekabetin çok fazla pekiştirilmesi, sorunların şiddetle çözülebileceğine olan inanç ve tutumlar, mağdurun düşük benlik saygısı sayılabilir.
  • Aile hayatındaki gergin ve sürtüşmeli ilişkiler çocuklar için güvensiz bir ortam yaratabilir. Çocuklar yaşanan problemlerin öfke ve saldırganlık ile çözüldüğüne şahit oluyorlarsa, saldırganlığı sorun çözücü bir yol olarak öğrenebilir. Ayrıca anne ile olumlu bağlanmanın gerçekleşmemiş olması, çocuğun aşırı güvensiz olmasına, çevresine karşı kuşkucu ve düşmanca tutumlar içine girmesine neden olabilir.
  • Öte yandan öğrenme sürecinde destekleyici anne baba tutumları yerine aşırı cezalandırıcı tutumların yer alması ya da aşırı koruyucu, az denetleyici, ve eleştirel anne baba tutumlarının çocukta kurban olma olasılığını artırır.
  • KARAKTER EĞİTİMİNE ÖNEM VERİN: Araştırmalar zorbalığın, değerler eğitiminin eksikliğinden kaynaklandığı görüşünü ortaya çıkarmıştır. Bunun üzerine temel etik değerlere dayalı bir karakter eğitimi modelinin benimsenmesi önerilmiştir.
  • Bu modelde öne çıkarılan değerler şunlardır: Dürüst ve güvenilir olmak, yalan söylememek, hile yapmamak, farklılıklara saygılı olmak, oto kontrol ve sorumluluk sahibi olmak, kurallara uymak, paylaşım duygusunu geliştirmek, dinlemeyi bilmek, sırada beklemeyi bilmek, kibar olmak, şükran ve özür duygularını açıkça ifade etmek, muhtaçlara yardımcı olmak.
  • Yapılan davranış konusunda iki tane evrensel yasa vardır. Biri; kimseye zarar veremezsin. Diğeri de; insan öldüremezsin. Bu temel yasaları çocuklarımıza öğretmeliyiz. Yani karşı tarafın ona zarar vermemesini ve kendisinin de bir başkasına zarar vermemesini sağlayan bir yapı oluşturulması gerekiyor. Burada değerler eğitimi devreye giriyor. Değerler eğitimi erken çocukluktan itibaren verilmesi gerekiyor.
  • En önemli yapılması gereken şeylerden biri model olmak. 
  • Anne baba olarak kendiniz şiddete başvurmayın. Sorunları şiddet uygulayarak çözen bir model oluşturmayın.
  • Çocuğunuzun zorbalığı anladığında emin olun: Açık açık ona zorbalığın ne olduğunu anlatın. Zorbalığın, zorbalığa maruz kalmanın ya da yanında durup başka çocukların zorbalık görmesini izlemenin normal bir şey olmadığını ya da hoş görülemeyeceğini açıklayın.
  • Evde ateşli silahlar bulundurmayın. Şiddete dayalı olumsuz davranışları kullanarak para kazanmayın.
  • Medyada ya da hayatın farklı alanlarında karşılaşılan şiddet içerikli hiçbir davranışı onaylamayın. Çocuğunuzu arkadaşlarıyla kavga etmek konusunda cesaretlendirmeyin, yaptıysa 'aferin sana' demeyin. Bir sonraki zorbalığın mağduru sizin çocuğunuz olabilir.
  • Eğitim kuralları ve politikalar konusunda okulla işbirliği yapın. Mümkünse okul ve aile birliklerine katılın. Çocuğunuzla ilgili okulda ve derslerde gösterdiği performans konusunda sürekli bilgi alın.
  • Çocuğunuzun sosyal hayatını boğucu olmayacak şekilde ama kendisine de hissettirerek gözlemleyin. Arkadaşlık yaptığı kişileri, gittiği mekanları bilin. Bunlar arasında sakıncalı bulduklarınız varsa, güzel bir dille uyarın.
  • Çocuğunuz zorbalığa maruz kalıyor ama size anlatmıyorsa bir önceki yazıda anlattığımız 'erken uyarı' göstergelerini dikkatle inceleyin ve tedbirler alın.
  • Anne babalar olarak duyarlı ve bilinçli olacağız ve yetişkin gibi davranacağız. Çocuklar üzerinde gözetimimizi arttıracağız. Kontrolcü olmaktan bahsetmiyorum.
  • Çocuğun sosyal becerilerini geliştirmesine uygun ortamlar hazırlayın. Onu, yetenek ve eğilimleri doğrultusunda yönlendirin. Boş vakitlerini yararlı etkinliklerle değerlendirilmesini sağlayın.
  • Çocuğunuzla birlikte zaman geçirin; konuşmak ve arkadaşlık etmek için ille de bir sorun olmasını beklemeyin; onu önemsediğinizi ve desteklediğinizi sürekli hissettirin.
  • Çocuğunuz zorbalık kurbanı olduysa ve yardımcı olamıyorsanız, bir uzman aracılığıyla psikolojik destek almasını sağlayın.

Onların davranışlarına şekil veren, yanlış yaptıklarında iletişimi olumlu kurarak, anlatarak kötü davranışları konuşabiliriz. O halde onlara yapacağımız en büyük iyilik, çözüm aramaktır, sorunları yok saymak değil.

15 yaş ve üstü, yani artık bunun yanlış olduğunu bilecek yaştaki çocuklar, akran zorbalığı yaptığında nasıl bir yaptırıma uğramalı?

  • Çocuğu etiketlemeden önce çocuğun ilk olarak bu duruma nasıl geldiğine bakmak lazım. Çocuğun hikâyesinin dinlenip rehabilite edilmesi gerekiyor. Kurban olan çocuk da, zorbalık yapan çocuklar da ciddi bir rehabilitasyondan geçirilmeli. Ailelerin de bu konuda o çemberin içine girmesi gerekiyor.
  • Ailelerinden ve okullardan çocukla ilgili bilgilerin alınması gerekiyor.
  • Örneğin; 15 yaşındaki bir çocuğun, başka bir çocuğu kaçırması ve yaptıklarından hiç de rahatsızlık duymaması; üstüne bundan zevk almasında sapkınlığa giden bir durum var.
  • Sapkınlık, normal olan şeyden değil, normal olmayan şeyden zevk almaktır. Burada patolojiye kayan bir durum olabilir… Destek alınmalı!
  • Çocuk, kuralları aile içerisinde öğrenir. Eğer aile içerisinde haklar, kendini savunmak, kendini ifade etmek çok önemli değil ise çocuk tabii ki bunu farklı yollarla yapar. Yani reel olarak yapamadığı şeyi, dolaylı bir şekilde, pasif agresif bir şekilde ya da saldırgan bir şekilde dışarıya aktarır.

Çocuğumuzun zorbalığa maruz kaldığını anladığımızda ne yapmalıyız?

  • İlk önce çocukla konuşmak gerekiyor. Çocuk zorbalığa uğradığını bahsettiğinde hemen okula hesap sormaya gitmemelisiniz. İlk önce “Bu daha önce başına geldi mi? Ne şekilde geldi, bunu bana anlatmak ister misin?” ya da “Bana anlatmaktan çekiniyorsan bu konuda anlatabileceğin, destek olabileceğin bir uzmana gitmek ister misin?” tarzında sorularla başlamak gerekiyor. Çocuğu öncelikle rahatlatmalıyız. Çocuğun zaten duygu durumu problemli ve bizim de duygu durumumuz çok inişli çıkışlı olursa çocuk kendini güvende hissedemez. Güvende hissetmezse kendini çevresine kapatabilir. Bu durumda çocuğu güvende hissettirmek ve bir yetişkin gibi davranmak gerekiyor. “Bu konuyu çözmemiz gerekiyor. Bu hep beraber halledebileceğimiz bir şey. Şimdi bunu hep beraber nasıl çözeceğimizi düşünelim.” tarzında konuşmamız gerekiyor.

AKRAN ZORBALIĞI KONUSUNDA AİLELERE ÖNERİLER?

  • Çocuğunuz okulda veya çevresinde maruz kaldığı akran zorbalığını ailesine anlatmaya başladığı anda çocuğunuzun anlatmış olduğu cümleleri bölmeden ve yargılamadan öncelikle olayı anlayabilmek için sadece dinleyin. Bu zorbalık karşısında çocuğunuzun nasıl davrandığını, neler hissettiğini anlamaya çalışın.
  • Öncelikle zorbalıkla baş edebilmek için bu zorbalığın durdurulması önemlidir. Zorbalığın durdurulması konusunda okul ve öğretmenlerin davranışları, olaya karşı yaklaşımı önemlidir.
  • Aileler çocuklarını yetiştirirken çocuğun hem kendi yaş gurubundan hem diğer yaş gruplarından çocuklarına karşı kendilerini korumalarını, kendi düşüncelerini ve haklarını söyleyebilmenin önemli olduğunu öğretmeleri önemlidir. Aynı zamanda akran zorbalığı davranışlarını yapan çocuklar içinde yetişme süresince öfkeyle baş etmek, arkadaş ilişkileri, sınırlarımızı bilmek gibi konularda çalışmalar yapılabilir.
  • Aileler çocuklarını takip ettiğini çok belli etmeden; okul ve öğretmenlerle iş birliği içinde olmaları kontrolü sağlamaları açısından önemlidir.

Toplumsal sorumluluk neyi gerektiriyor?

  • Okulla, rehberlik servisiyle işbirliği yapmalı. Burada asacağımız, keseceğimiz, suçlayacağımız birileri bulunmuyor. Kimse suçlu değil. Ama herkes sorumlu.
  • Çocuk kurban olduysa neden kurban oldu? Neden kendi gücünü gösteremedi? Yani neden “dur” diyemedi? Ya da bunu neden gizledi? Yani orada benim düşüneceğim şeyler var. Benim bunda etkim ne? Çünkü kişiliği sağlam bir şekilde oluşmuş bir çocuk, sanırım kendini daha iyi ifade edebilir. Bir yerlerde yanlış giden bir şey var demek ki…

Okullarda nasıl önlem alınmalı?

SOSYAL VE KÜLTÜREL FAALİYETLER DÜZENLEYİN: 

Araştırmalar, sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerinin sayısının artmasıyla, zorbalık olaylarının azalması arasında bir ilişki olduğunu ortaya koymuştur. Okullarda öğrencilerin ilgilerini çeken ve zevk alarak yapabilecekleri okul dışı etkinliklere yer verilmesi yararlı olmaktadır. Bu sayede öğrenciler gençlik enerjisini şiddet dışındaki alanlara yönlendirerek daha verimli kullanmaktadır.

BECERİ KAZANDIRMA PROGRAMLARI YAPIN: 

Okuldaki rehberlik biriminin önderliğinde yürütülecek bu programlarda öfke kontrolü, stres yönetimi, iletişim becerileri, özsaygının önemi gibi konularda yoğunlaşılmalıdır. Bu beceriler arasında ikisi özellikle önemlidir. Bunlardan ilki olan 'çatışma çözme' programında sorunların şiddet kullanılmadan çözülme yöntemleri üzerinde yoğunlaşılır. Alternatif çatışma çözümleme teorileri öğretilir. İkincisi ve çeşitli ülkelerde olumlu sonuç vermiş programın adı: 'akran arabuluculuğudur. Bu programda öğrencilerin aralarında yaşadıkları sorunlar diğer öğrencilerin arabuluculuğunda çözülmektedir.

Düzeltici Çözüm Yaklaşımları:

  • Temel Şiddet Önleme Çalışmaları
  • Rehberlik Hizmetlerinin Artırılması
  • Öğretmen ve Ailelerin Eğitimi
  • Kültürel, sanatsal ve sosyal etkinliklerin arttırılması
  • Bireysel müdahaleler

Maruz kalanlar NE YAPMALI?

  • Her şeyden önce bu davranışların sizin hatanız olmadığı, böyle bir davranışı kimsenin hak etmediğini ve bunların sadece sizin başınıza gelmediğini aklınızdan çıkarmayın. Dolayısıyla yardım aramaktan utanmayın, çekinmeyin, korkmayın.
  • Güvendiğiniz birisine neler yaşadığınızı anlatın. Bu rehber öğretmeniniz, anneniz, babanız, öğretmeniniz, müdürünüz olabilir.
  • Yardım alana kadar pes etmeyin.
  • Beden duruşunuzu değiştirin.
  • Sırtınız ve başınızı dik tutun.
  • Korktuğunuzu, karşıdaki kişiye belli etmemeye çalışın.
  • Eğer zorbalık yapan çocuk korktuğunuzu anlarsa daha da üstünüze gelebilir.
  • Eğer sözlü olarak sizi taciz ediyorsa hiç cevap vermeyin, kafanızı çevirin ya da uzaklaşın. Bir müddet sonra sıkılıp, bırakacaktır.
  • Eğer fiziksel güç ya da şiddet kullanmaya kalktıysa oradan uzaklaşmaya çalışın ve güvenli bir yere gidin.
  • Zorbalık davranışları genellikle tenha yerlerde olur.
  • Öğretmenlerin sizi göremeyecekleri, yardım isteyemeyeceğiniz yerlerde yalnız gezmeyin.
  • Zorbanın “kimseye söyleme “tehditlerine asla kulak asmayın.
  • Şiddete başvurmayın, bu durum o kişi ya da kişilerin isteğini yerine getirmek olacaktır.
  • Arkadaşlarınızla birlikte zorbalık yapan çocuğu nazikçe uyarın ve bu davranışların karşıdaki kişiyi çok incitebileceğini söyleyin.
  • Böyle davranışlara şahit olduğunuzda zorbalık yapan çocuğu cesaretlendirecek davranışlarda bulunmayın.
  • Yaptıklarına gülmeyin, tezahürat yapmayın, alkışlamayın.
  • Zorbalığa maruz kalan kişiyle arkadaş olun, onu grubunuza alın.
  • Zorbalık yapan çocuklarla da arkadaş olabilir; ona doğru davranışlarda bulunmayı öğretebilirsiniz.

Kitap Tavsiyesi

  • Vanessa’nın Yanındayım (5+ Yaş)
  • Zor Balık (4+ yaş):
  • ZORBALIK(8+ YAŞ): Rıfat Batur

 


Uzman Klinik Psikolog