Tartışmalı ilk filme rağmen yine şiddetli ve inceliksiz bir devam filmi...
“Addams Ailesi” her zaman farklı, gotik bir mizah anlayışıyla anılan bir eser oldu. Çizgi romanları, sinema filmleri geleneksel aile temalı diğer üretimlere daha sivri bir mizah anlayışıyl; korku ve komedi unsurlarını harmanlayarak sonuca ulaşmayı amaçlayan hikayelere sahipti. Herkesin kolay sevebileceği bir tarz değil kuşkusuz ve dikkatli olmak gerek çünkü ipin ucu kaçabiliyor. Nitekim 2019’daki ilk animasyon filmde bu yaşandı ve çocuk seyirciler açısından iyi olup olmadığı tartışıldı.
Gotik korku kahramanlarından oluşturulmuş iki çocuklu bir aristokrat aileyi yeni kuşağa ilk kez tanıtan filmde karanlık mizah anlayışının dozu epey kaçmıştı. Ailenin 13 yaşındaki garip kızı Wednesday, sürekli patlayıcılarla oynayan erkek evlat Pugsley, çılgın amca Fester, ailenin ev yaşamına destek olan uşakları Frankenstein ve ‘kesik el’ şimdi yine sorunlu bir devam filmiyle karşımızdalar.
İlk filmdeki gibi zorlama bir hikayeye, çok da kolay sevilemeyen karakterlerle dalıyor film. Wednesday’in okuldaki bir bilim yarışmasında sergilediği performans, yarışmayı takip eden zengin bir bilim insanının dikkatini çeker. Kendisi Wednesday’in hastanede karıştırıldığını ve onun kendi kızı olduğunu iddia eder. Aile bu yeni olasılık yüzünden huzursuzlanır ve Wednesday’i de uzaklaştırmak için hep birlikte bir Amerika turuna çıkarlar. Yol boyunca çeşitli duraklarda yine yırtıcı esprilerin havada uçuştuğu durumlar yaşanır.
