Teknolojinin gelişmesiyle beraber tablet, telefon ve televizyon gibi cihazlar hayatımızın büyük kısmında yer almaya başladı.
Birçok işimizi kolaylaştırmanın yanında çocuklarımızın hayatında yer alması da onların susarak bizim işimizi kolaylaştırıyor, değil mi? İşte bu noktada en büyük yanlış yapılıyor. Ağlayan bir çocuğun eline tablet, telefon veriliyor. Ya da elinden alınınca ağlayan çocuğa tekrar sunuluyor. Çocukta artık şöyle bir algı oluşuyor." Yolunu buldum işte. Ağlayınca her dediğimi yapıyorlar. Bundan sonra hep böyle yapacağım". Tiyatro gibi geldi size ama inanın böyle. Lütfen böyle yapmayın.
Benim " üç zararlı T" şeklinde adlandırdığım tablet , telefon ve televizyon gibi dijitallerin aslında o kadar çok olumsuz etkisi var ki , isterseniz madde madde sıralayalım.
- Çocuğunuzda konuşma gecikmesi yapabilir.
- Boyun, omuz ve sırt ağrılarıyla gelen çocuklarda en sık etken bunlardır.
- Sosyal gelişimi olumsuz etkiler.
- Görme bozukluklarına sıklıkla sebep olur.
- Çocuklarda nöbet geçirme ihtimalini arttırır.
- Çocuğu kolaycılığa alıştırır.
- Aile içi iletişime olumsuz katkıda bulunur. Ebeveyn-çocuk paylaşımı çok önemli.
- Zihinsel gelişimi kısıtlar.
- Çocukta birçok davranışsal bozukluğun altta yatan sebebi bu dijitallere aşırı bağlanmadır.
Bu kadar olumsuz sonuç varken neden bu dijital bağımlılığı?
Çocuklarınızı dinleyin, onların dünyasına girin. Onlarla zaman geçirin. Sevildiklerini hissetsinler. Onları sanal dünyanın duygusuz ortamına terk etmeyin. Paylaşmayı, sevgiyi, hoşgörüyü ancak sizinle zaman geçirerek öğrenebilirler. Sanal dünyanın içinde sanal bireyler olmalarını istemiyorsanız onlarla daha sık zaman geçirin. Bu sizin elinizde.
Saygılar ve sevgiler.
M.Fatih Saraçoğlu
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı